13|Namsan

6.5K 489 260
                                    

Mrbb

Bir önceki bölümlere bakmayan varsa bakabilirler miiiii

Nasılsınız?

Bu bölümde geçecek olan bölge benim hayal ürünümdür, gerçekliği yoktur!

••••

Arkada boylu boyunca uzanan Namsan kulesi, onun hemen arka dağlarının yamacında olan bir uçurum kenarı, aşağısında sertçe akan nehir suları...

Havanın verdiği hissle içim hoş olmuştu. Nehir suları sertçe yataktan akıp giderken, havanın siyah bulutlarla kapalı olması...

Oturduğumuz uçurum kenarı ne çok yüksek ne de çok alçaktı. İkisinin ortasında kalıyordu ve bu görüntü insanı korkutmaya yetiyordu. İlk başta korkmuştum, ama yanımda jungkook vardı, korkmama gerek yoktu.

Telefon işini halletikten sonra kafa dağıtmak için Namsan dağının bir ucunda olan uçuruma gelmiştik. Bakıyorum da; iyi ki de gelmişiz..

Uçuşan kargalar ve çıkardığı sesler kafa ütülüyordu. Sanki bir ceset varmış gibi onun kokusunu almışlardı ve yemeğe hazırlanıyor gibilerdi.

"Burası benim kafa dinleme yerim Taehyung, biliyor musun?"

Kafamı iki yana sallayarak cevabımı belli ettim. Yandan gülümseyerek, ellerini açtı ve arkaya, iki yana yaslandı. Gözlerini usulca kapattı.

"Buraya hep seninle gelmeyi hayal etmiştim. Doğrusu, ediyordum. Ama nasip işte... Bugüne dek geldi."

Gülümseyerek, onun gibi aynı pozisyona geldim. Parmak uçlarımız birbirine değmişti, kafasını yan yatırarak bana bakmıştı. Çok güzel bakıyordu, ve çok tatlıydı.

Bu kısa zaman diliminde duygularım patlak veriyordu. Bilmiyordum, emin değildim. Âşık olmama imkan yoktu. Sadece hoşlanıyordum.

"Taehyung, eğer olurda ben hapse girersem ve se-"

Sağ elimi hızlıca ensesine atarak kendime çektim, dudaklarımı sertçe onun dolgunluklarıyla buluşturdum. Üst dudağını sertçe ısırıp, dilimi ağzının içine yolladım. Dilim, diliyle buluşurken emdim, kafamı yan yatırıp daha rahat öptüm.

Şapırtı sesleri çıkmaya başlamıştı öpüşmemize devam ederken.

Böyle rahat edememiş, bileğinden tutarak kucağıma çekmiştim. Bacakları iki yana açılıp, kasıklarımla buluştu. Ellerim kalçasına indi, sertçe kendime bastırdığım da ağzıma inlemişti.

Çıldırmak üzereydim. O küçük dolgun dudakları yüzünden aklımı yitirmekteydim.
Çok güzeldi. Tadı çok güzeldi ve ben buna doyamıyordum. ona susuyordum, acıkıyordum.

Kollarını boynumda bağlayıp nefes almadan daha sert öpüşme sergiledik. Küçük, tadına doyamadığım dudaklarına dişlerimi geçirmiştim sürekli. Ağzıma bıraktığı inlemeler erekte olmamı sağlıyordu, kendimi zor tutuyordum.

Artık nefes almak istercesine geriye çekildiğinde alnını alnıma yasladı, ağzı açık, gözleri kapalı.

Ellerim hâlâ kalçasında duruyordu, fakat sıkmıyordu.

Şişmişti dudakları. Islak duruyorlardı ve tekrar öpmek istiyordum. Ama canı yansın istemiyordum.

Önüne düşen siyah tutamlarını kulağının arkasına yasladım, yutkundum, tekrardan küçücük öpücük kondurdum.

"Böyle konular açma bebeğim. Daha bunları konuşmak için çok erken, biliyorsun."

Başını, boyun girintime koydu. Sıcak nefesi tenime işliyordu, gözlerimi kapatmama neden oluyordu. Koca bir bebekti, benim bebeğim hemde.

Criminal Jeon |Taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin