6

70 13 6
                                    

Üstüme beyaz gömlek ve pembe bir hırka giymiştim,  ikiside bana biraz büyük geliyordu, altımda siyah dar, dizleri yırtık pantolon giymiştim, saçlarımıda kenarıdan bir kaç örgü örmüştüm.

Aşşağı indiğimde hoseok gülerek "seokyun çok tatlı olmuşsun" dediğinde güldüm "teşekkür ederim" diyerek siyah ayakkabımı giydim.

Okula geldiğimizde bir kaç kız hoseok'un etrafına doluşmaya başladı, anladık çok yakışklı amk, ama o yoongi'nin , shipledim bir kere.

Sonunda sınıfa geldiğimizde yoongi bana uzunca baktı, göz göze geldiğimizde "çok şirinsin" dediğinde utanmıştım, gülerek "teşekkür ederim" diyerek yerime oturdum.

Ders kimya dersiydi ve uyuklamamak için zor duruyordum, hoseok sıraya kafasını koymuş uyuyordu bu yüzdende not tutmak bana düşmüştü.

Sonunda zil çaldığında kalemi bıraktım  , susamıştım kantine gittim, yolda bir çocuk önüme geçti, alay ile "ne kadar çirk-" dediğinde kaşlarımı çattım, yutkunarak "ne kadar tatlı olmuşsun ahaha iyi dersler sana" diyerek uzaklaştı.

Şaşkınca arkasından baktım, suga bana çarparak geçince öne tökezledim "hey dikkatli olsana" dediğimde bana döndü, gülmemek için kendini zor tutuyordu resmen, daha çok kaşlarımı çattığımda sırıtıp  "üzgünüm pembe şeker, görmedim" dediğinde kollarımı bağladım.

"Pembe şeker ne be" dediğimde omuz silkti "gelincikmi diyim? " dediğinde kasılmıştım, o hayvanlar bende tik yapmıştı resmen, küçükken üstüme atlamıştı birtanesi ve hala etkisinden çıkamamıştım.

Kaşlarını çatarak "hey yoksa gel-" dediğinde "sus lütfen" diyerek uyardım ama yine "gelincik" dediğinde yine kasılmıştım.

Gülerek "tamam tamam sustum" dediğinde derin bir nefes aldım.

Direkt gözlerimin içine bakıyordu, dilini dudaklarında gezdirerek "bu arada... Çok tatlı olmuşsun" dediğinde yutkundum, yanaklarımın ısındığını hissediyordum, kafamı eğerek "teşekkür ederim" dediğimde yanıma yaklaştı "kantine gidiyorsan beraber gidelim" dediğinde kafamı salladım.

Kalbim patlıycaktı şuan, kantinden su alarak suga'yı bekledim, birkaç çikolata, su ve kahve almıştı ama kahveyi neredeyse dökücekti, yavaşça elinden aldım, gülümseyerek "teşekkür ederim"  dediğinde yürümeye başladık.

Merdivenden çıkarken bir kaç kişi koşarak inmişti, birisi bana çarptığı için kahve elime dökülmüştü, acı ile kahveyi diğer elime alıp yanan elime üfledim.

Suga yanan elimi yavaşça tutarak lavaboya götürdü beni, suyun altına soktu elimi, biraz beklettikten sonra elime bakarak "yanık kremi sür, fazla birşey yok ama çabuk iyileşsin" dediğinde kafamı salladım.

Sınıfa girdiğimizde yerlerimize geçtik, hoseok "neden yanaklarım kızarmış ve eline ne oldu?" dediğinde yutkunarak "suga tatlı olmuşsun dedi ve elime kahve döküldü, krem sürerim geçer" dediğimde göz devirdi "dikkatli ol, kendine zarar verme" dediğinde kafamı salladım "tamam ya küçük birşey" diyerek önüme döndüm.

Okul boyunca arada göz göze gelmemiz dışında birşey olmamıştı ve kalbim çok hızlı atıyordu.

/

/

Su-Yun : sweetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin