Su-Yun : sweet

17

3 ay tatile girmiştik ve ben sugar'ı mı 3 haftadır göremiyordum, sadece telefonda konuşuyorduk ki sesi beni rahatlatıyordu.

Üstümü giyinerek aşşağı indim, ayakkabılarımı giydiğimde hoseok "hey nereye gidiyorsun?" dediğinde kalkarak "sıkıldım biraz dolaşır gelirim" dediğimde omu silkti "geç kalma" diyerek içeri girdi.

Şaşkınca arkasından baktım, nerede o bende gelicem, bende sıkıldım lar, neyse dışarı çıkarak suga'yı aradım, hemen açılmıştı

-bebeğim

+suga özledim

-neredesin? Yanına geliyim

+şimdi evden çıktım, myeongdong da buluşalım

-tamam şimdi çıkıyorum

+bekliyorum

Telefonu kapatarak  taxsi çağırdım, hemen gelmişti, gideceğim yeri söylediğimde onayladı.

15 dakika sonunda gelmiştik, ücreti ödeyerek indim, suga'ya mesaj attığımda onunda geldiğini söyledi, etrafa bakarak onu aradım, arkamdan sarılarak "küçüğüm" dediğinde gülerek ellerini tuttum "aşkım, seni çok özledim" dediğimde ensemi öperek "bende seni çok özledim" diyerek burnunu saçlarıma daldırdı.

Gülerek kolları arasından çıktım "hadi gezelim" dediğimde elimi tuttu, dolaşarak bir kaç parça aldık, sokak yemeklerinden yedik.

Yine mağazaya girdik, mavi bir tulum getirdi, içinde beyaz t-shirt vardı, uzatarak "denesene" dediğinde alarak kabine girdim, giyinerek aynada kendime baktım çok tatlı olmuştum, kabinden çıkarak karşısında durdum.

Kalkarak ellerimi tuttu "çok tatlı olmuşsun, bebeklere benziyorsun" dediğinde gülerek yanağını öptüm , kabine girdiğimde oda girdi, gülerek "ne yapıyorsun" dediğimde belime sarılarak beni kendine çekti , eğilerek "bebeğimi öpmek istiyorum" dediğinde kollarımı boynuna doladım.

Dudaklarımızı birleştirdiğinde karşılık verdim, ellerini kalçalarıma atarak okşadı, parmak uçlarıma çıktığımda kucağına aldı, dilini ağzıma gönderdiğinde dillerimizi birleştirdim.

Nefessiz kaldığımızda ayrıldık, kapı çaldığında korku ile baktım "d-dolu" dediğimde ayak sesleri uzaklaştı, suga boynumu öperek "bunu alalım" dediğinde "alalım, ama beni indir hadi" dediğimde kalçalarımı sıkarak "böyle kalmak daha cazip gibi" dediğinde güldüm "hadii, kabin görevlesi yanlış anlıycak" dediğimde gülerek "yanlış anlama mı?" dediğinde göz devirdim "aşkım hadi" dediğimde indirdi.

Saçlarımı öperek kabinden çıktı.

Bende üstümü değiştirip kabinden çıktım.

Han nehrine giderek oturduk, elimi tutarak etrafa baktı, gözlerimi ondan alamıyordum , bana dönerek burnumu öptü "motor almayı düşünüyorum" dediğinde şaşkınca o'na baktım "neden?" dediğimde omuz silkti "hayalim, babamlar ile konuşucam" dediğinde kafamı salladım "dikkatli olucaksan al tabi" diyerek kafamı omzuna koydum.

Saçlarımı öperek "birşey daha var" dediğinde merak ile ona baktım, yutkunarak "tatil bitene kadar, Amerika'ya gidip orada kalıcaz" dediğinde şaşkınca baktım "2 Ay 6 gün yokmusun?" dediğimde kafasını eğdi.

"Tamam sorun yok, beklerim, bir şey olmaz" dediğimde sarılak "senden uzak kalmak istemiyorum ama mecburen gitmeliyim" dediğinde burnunu öptüm "sonuçta yine geliceksin ve kısa bir zaman dilimi" dediğimde kafasını salladı.

Dudaklarını öptüm "ne zaman gidiyorsunuz?" dediğimde "yarın eşyaları hazırlayıp ertesi günü sabahtan gidicez" dediğinde kafamı salladım "yanıma gelicekmisin, gitmeden önce" dediğimde güldü "tabiki gelicem, seni öpüp koklamadan asla gitmem" dediğinde gülerek sarıldım.

Bütün gün gezdik,yemek yedik,oyun bile oynadık, eve gitmeden önce sıkıca sarıldım "görüşürüz" dediğimde saçlarımı öptü "görüşürüz bebeğim , kendine dikkat et tamam mı?" dediğinde güldüm "tamam tamam, sende dikkat et" dediğimde çenemi öptü "seni seviyorum" dediğinde dudaklarını öptüm "seni seviyorum" diyerek ayrıldık.

El sallayarak eve doğru gittim, içeri girdim, pencereden baktığımda köşeyi dönmüştü.

2 ay nasıl dayanıcaktım bilmiyordum.

/

/