2

537 43 26
                                    


Jong Woo öyle gözükmese bile içten içe gerçek bir Türk genci olduğu için beleş dişçiyi kaçırmaz, ve hayatının en berbat seçimini yaptığı için elleri kolları bağlı büyük ihtimalle Seo Moonjo'nun -güya tadilatta olan- evinde otururken bir yanda hayatı sorguluyor. her neyse hadi bunlar olmadan önceki 4 saate geri dönelim.


Jong Woo patronundan izni kapmış  Seo Moonjo'nun kliniğinin önünde dikiliyordu. Ya beni orda bayıltarak öldürürse? Ne de olsa mesaiye kalıyor. Ortada kimse yokken beni öldürmesi kolay olmazmıydı diye düşünürken. Sırtına bir şey hisseti. 

-Ee girmeyecek misin, Bebeğim?

-Ah evet gireceğim.

Seo Moonjo sırtında olan elini yavaşça Jong Woo'nun  boynuna doladı ve kliniğe doğru sürüklercesine götürdü. Tam da tahmin ettiği gibiydi. Klinik bomboştu. İçine nedense bir ürperti geldi. Diş hekimi onun bu ifadesini görmüş olacak ki sırıtmadan duramıyordu. Eliyle ona yol gösterdi.

                                                                    Seo Moon-jo

Seo Moon-jo hayatının en mutlu gününü yaşayacaktı. Jong Woo'nun bir vucut parçasına sahip olacaktı. Çürük yada hasarlı olması umrunda bile değildi. Bu gün kesinlikle o dişi koleksiyonuna ekleyecekti.  Ne olursa olsun. Bunları düşünürken eliyle boş muayne odasını gösterdi. Heyacandan elleri titriyordu.

 Jong Woo yavaşça otururken Seo Moon-jo aletlerini alma bahanesiyle kameraların olduğu yere gitmişti. Fişi koparmadan önce son bir kez Jong Woo'ya baktı.Ve görüntü kesildi.

Çok geçmeden diş hekimi Jongwoo'nun yanına gelip sakin bir sesle

- İlk olarak hasarlı dişi kontrol etmem ve diğer dişlerin iyi olup olmadığına bakmak için küçük bir inceleme yapacağım.

Jongwoo sesizce başını salladı ,konuşamayacak kadar gergin olduğunu çok belli ediyordu.

Moonjo sakin ama itaatkar bir emirle 'Aç' demesinin üzerine Jongwoo gerginliği artarak ağzını açabileceği kadar geniş açıyor,hayır açmaya mecbur kalıyor. Moonjo gülümsemesini bastıramadı çünkü Jongwoo aynı geçmişteki gibi verdiği emirlere itaat ediyordu. Acaba verdiği her emri yapmaya ne kadar istekli olacaktı? 

 Moonjo, aynayı ağzına sokmadan önce yavaşça  Jongwoo'nun yüzüne doğru hareket ettirdi. Jongwoo'nun mükemmel düzgün dişlerinin her bir detayını görebilmek için aynayı eğdi. Moonjo her birini incelerken neredeyse bunalmış durumda ve onlar tam da hayal ettiği gibi, mümkün olan her şekilde tamamen mükemmeldiler. Biri dışında tamamen mükemmel, içinde büyük siyah bir boşluk oluşan bir sol azı dişi. Tek olası çözüm ekstraksiyondur. Sandalyesine geri oturmadan ve aynayı masanın üzerine koymadan önce gözlerinin bir saniyeliğine Jongwoo'nun gözlerine kaymasına izin verdi.

"Bu dişi doldurmamın mümkün olup olmadığını merak ediyordum ama ne yazık ki boşluk çok kötü ve tam çekimi seçmem gerekecek."

 Moonjo, maskesini indirip dişçi ışığını artık Jongwoo'nun yüzünde parlamayacak şekilde hareket ettirirken.

 "Tam çıkarma?" Jongwoo kekeledi "Evet ama merak etme bebeğim, ben çok iyi bir dişçiyim, tavsiyeme uyduğun sürece sana hiç acı vermez."

 Moonjo, Jongwoo'ya güven verici bir gülümseme sunarak, ki bu görünüşe göre zıt etkiye sahip, derken Jongwoo kaşlarını çattı. 

"Sorun ne bebeğim?" 

"Bu lakap," diyor, 

"Ne oldu bebeğim?"

''Takıntı'''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin