Jongwoo duraksadı. İçtenlikle söylediğine emindi.
''İki seçeneğin var aşkım. Ya Seokyoon yaşadığımız konutta ölecek yada o gidecek sen kalacaksın. Ancak onun yaşaması için bir bedel ödenmeli aşkım. Anlatabildim mi?''
Jongwoo duraksadı. Seokyoon ölseydi ne olurdu. Onun uzun bir hayatı vardı. Yaşaması gereken bir gençliği. Jongwoo'dan ziyade onun iyi bir hayat yaşaması gerkmez miydi? Asla yaşayamayacağı bir şeyi Seokyoon'a verseydi..
''i-ikinci seçenek.'' Bu doğru karardı. Yani Jongwoo böyle düşünüyordu.
''Yani benimle kalacaksın değil mi?'' Bu sözler jongwoo'nun yutkunmasına sebep oldu. ''Evetse beni öp hayırsa kaç bebeğim'' Jongwoo önündeki sapığın kendisini öpmesini beklerken Ji-eun aklına geldi. Bunu öğrenseydi kesinlikle ağlardı, ve başının etini yerdi. Jongwoo sırıttı. Bu yorgun ve pes etmiş bir sırıtmaydı. Aynı Moonjo'nun istediği gibi.
Jongwoo kollarını boynuna doladı ve dudağını değdirdi. Ve kapalı olan dudağını aralayarak onu öptü.
Ji-eun ona hakaret edebilirdi ama hayır. O bencil kız asla hayatından değerli değildi.
Moonjo'nun elleri beline dolştı. Ve aç bir ayı gibi dilini Jongwoo'nun ağzına soktu. Jongwoo debelendi. Onu itmeye çalıştı ama onun yanında bir hiçti. Ve bunun hiç bir işe yaramayacağını anladığı zaman ona teslim oldu.
Bacakları jöle gibiydi artık. Hafifçe inliyordu ama ağzı kapalı olduğundan sesi fazla çıkmıyordu. Habersizdi. Herşeyi izleyen Seokyoondan habersizdi.
Seokyoon ağzını eliyle kapatmış titriyordu. Gözünden bir kaç damla yaş süzüldü.
''Bebeğim bu davarlar oldukça ince değil mi? Saat 2 de seni alacağım. Hazır ol.'' Moonjo Jongwooyu boş koridorda bıraktı.
Tamam kabul ediyorum çok az ama aklıma fikir gelmiyor ve kodumun lgs sine az zaman kaldı o yüzden özür diliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
''Takıntı'''
HorrorJongwoo, cennet konutların'a ayak bastığından beri akıl sağlığı ve delilik arasında mücadele ederken, yan komşusu Seo Moonjo onu dahada delirt kendisine aşık ediyor. ''Strangers from hell dizisinden uyarlanan bir fanfic+smut içeriyor''