Tam bir haftadır burda onunla birlikte çalışıyorum. Tuhaf insan..
Herneyse
Şuanda bir sorgu için zanlının hazırlanmasını bekliyorum. Aslında çok basit bir vaka benim için çünkü elimde zaten kamera kayıtları var ayrıca parmak izleri de bulunuyor.
Oldukça acemi.
Sokak ortasında kavga ettiği eşini bıçaklıyor ve öldürüyor...
"Amirim,geçebilirsiniz."
Başımı salladım ve içeri doğru yürümeye başladım.
Kapı kolunu indirdim ve bütün soğukluğumla elleri kelepçeli adamın sol tarafına doğru ağır adımlarla ilerledim.
Korkak
"Uzatmak istemiyorum,elimde yeteri kadar kanıt var inkar etme ve suçunu kabul et."
Adam yerinde sinmiş kafasını kaldırmıyordu.
Kısa bir sessizliğin ardından sabırsızca konuştum."Nereye kadar uzatmayı düşünüyorsun? Karın öldü. Sen öldürdün. Ne kadar inkar etsen de görgü tanıkları ve kamera kayıtları var, bıçakta parmak izlerin var. Tam olarak neyi bekliyorsun?"
Tek tek kelimelerimi sıraladım ve hazmetmesini bekledim, zevkle.Adam titrek bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Ben bilerek yapmadım. Beni kışkırttı. Ben suçsuzum. Onun yüzünden katil oldum."
Hala utanmadan kendini savunuyor,cidden acınası.
"Suçunu kabul ediyorsun yani. Pekii, neden öldürdün karını?"
Açıkçası ondan tiksiniyordum.
"Benden ayrılmak istiyordu!"
Daha fazla tiksiniyorum, iğrenç biri.
"Bu bir insanın hayatına son vermek için yeterli yani, öyle mi?"
Kafasını kaldırdı ve gözlerime bakarak konuşmaya başladı.
"Karın senden boşanmak istediğini söylese sen ne yapardın?"
Bütün soğukluğumla birlikte ondan iğrendiğimi belli eden sesimle yanıtladım.
"Nedenini sorardım. Senin aklına gelmedi mi?"
"Benden boşanamaz, başka biriyle birlikte olamaz! Anladın mı beni!"
İğrenç.
"Bu yüzden öldürdün yani karını. Henüz 26 yaşında bir kadını..."
Cevap vermedi ve bende devam ettim.
"Peki. Pişman mısın?"
Yüzünde hiç pişmanlık yoktu.
"Evet."
Yalancı herif. Uzatmak istemiyorum açıkçası bir an önce ondan kurtulmak istiyorum.
Kapıya doğru ayaklandığımda arkamı dönmeden ona yönelik konuştum.
"İğrenç bir varlıksın. Piç"
Son kelimeyi kısık fakat duyabileceği şekilde söyledim ve onu delirtmeye yetti bile.
Kapıyı kapatarak odadan çıktım ve Yuna'nın yanına doğru ilerledim.
Kapıyı açtığımda içeride görmeyi beklemediğim bir adet mor kafa vardı.
"Naber Bay Kim?
Bana yönelik alaycı tavrıyla konuştu. Onu hiç ciddi görmedim ki zaten.
"Teşekkürler Bay Lee. Siz?"
Onu taklit etmem gülmesine sebep oldu.
"Bende iyiyim kibar seung."
Bu kaşlarımı çatmama sebep oldu.
"Beni takip et."
Emir cümlesiyle birlikte kapıya doğru ilerledi ve çıktı. Yetişmek için bende hemen arkasından çıktım.
Ama nerdeyse koridorun sonunda gidiyordu.
Işınlanma ne zaman bulundu?
"Beni bekleyin başkomserim."
Sesimi yükseltmedim çünkü insanların diline daha fazla düşmek gibi bir niyetim yoktu. Yetişmek için zaten nerdeyse koşuyordum.
Adımlarını biraz yavaşlattı ve asansörü çağırdı.
"Nereye gidiyoruz?"
Sonunda ona yetiştiğimde nefes nefese sordum.
"Bir süredir seni gözlemliyordum. Uygun olup olmadığını kontrol etmek için. Yeterlisin bence."
Kendi kendine konuştu resmen ne yapmaya çalışıyor anlamadım ama iyi şeyler olucak gibime gelmiyor.
"Ne demek istediğinizi anlamıyorum."
Kafamın karışıklığı sesime yansımıştı. Bana döndüğü sırada asansör geldi ve içeri doğru adımladık.
Beşinci katın düğmesine, yani kendi odasının olduğu kata bastı.Tekrar bana döndüğünda yüzündeki ciddiyet beni ürkütmeye yetti.
"Sana ihtiyacım var. Yalnızca sen değil, ama kafamda bir ekip var ve sen son üyesisin. Sadece kabul etmen gerekiyor."
Selaam!
Ortalığı karıştırdım fhwlfnslnc
Ee nasılsınız?
Önceki bölümlerdeki yorumlar için teşekkür ederimm gerçekten çok mutlu oldum.
Tatil geliyor daha fazla bölüm atabilirim.
Oy vermeyi unutmayın. Şimdiden teşekkür ederim
Sizi seviyomm<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelepçe-2min
FanfictionMor saçlı herif bir suçlu çünkü o polis kılığına girmiş bir hırsızdı.