0.10

1.4K 92 42
                                    


Eray

Belli birinden uzaklaşmak için elimden gelen herşeyi yapıyordum. Buna kaçmak denir miydi? Bu sorunun cevabını net bir şekilde bilsemde, görmezden gelmek daha çok işime geliyordu. Şimdilik düşünmemeye çalışarak etrafıma göz gezdirdim. 

Şuan kafamı belkide en çok dağıtabilecek yerdeydim. Komşuların medeni olmayan kavgalarını gerçekleştirdiği ama sözde yemek yemek ve sohbet etmek için toplanılan o değerli gündeydim.

Altın günü, gün olalı böyle boş bir tanım görmemiştir..

allah aşkına ya, resmen istemediğim bir konuyu düşünmemek için gereksiz konulara odaklanıyorum.

"Bana bak kız Naciye!"

Bir anda bağıran orta yaşlı bir kadın varsa, kavga çokta uzakta değil demektir. Arkama daha çok yaslanmış, iki kara gözümü karşımdaki kadınlara odaklamıştım.

"Eee sana baktım Remziye! Söyle bakem."

"Geçen gün sizin evden bağrışma sesi geliyodu. Senin oğlun ciyak ciyak bağırıyodu valla, niye?"

"Eşşek sıpası kafasına terlik yiyiverdi ondan yav, mühim birşey yok merak etme."

"Dövdün mü kız çocuğu? Vah vah."

"E kadersel bir olay bu, benlik değil."

"Sonra ne oldu peki?"

Önümdeki tabaktan bir avuç çekirdek alır almaz, çitlemeye başladım. Böyle kaos bizim okulda yoktu be.

"İtin oğlu bana terlik fırlatmaya çalışıverince, kendi kafasına terlik yedi işte gız."

"Kendi nasıl yedi ya? bumerang mı senin terliğin bacım?"

"Yav, kendine ben atmış oldum yani.." vahşet-ül dehşet.

Dinlediğim bu anlamlı olaydan sonra anneme kısa bir bakış attım. Benim annemde böyleydi ama vicdanlı kadındı.. kısmen yani.

Hale ablanın herkesi masaya buyur etmesiyle, kısa bir ayaklanma sonrası tek tek sandalyelere yerleştik. Masaya  bir göz attım, fazla süslüydü? resmen gösteriş için kendini yırtmışsın ablacım, ben yer miyim tabi? asla.

Lan, bir dakika.. kendine gel Eray!
Gelin evinde değilsin, saçmalama.

Gerçi haftanın en az bir gününde ; ev kadınlarıyla oturup, altın günü yaparsan bürüneceğin karakter elbet ki bu olurdu. Böyle birinin, istanbul beyefendisine dönüşmesini umut etmekte saçmalıktı.

ama.. annemin benden beklediği şey tam olarak buydu.

Geniş tabağın içinde, bana resmen cilve yapan böreği büyük bir iştahla kaparak, ağzıma tıktım.

"Halecim pastayı sen mi yaptın?"

"Hayır, pastamız maket. Dışı tamamen şeker hamuru kaplı strafor."

"Masadaki amacı ne o zaman?"
listan abla, relax ol.

"Görsellik olarak, masaya zenginlik katmak istedim."

"Ben fazla beğenemedim, yemeyeceğim bir şeyin masada olmasını hiç hoş karşılamıyorum." Çatal, peçete, tabak, daha bir çok şey var. Onları ne yapıyorsun abla?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Elektrik | b×bHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin