"Minho!" Jisung evine adım atarken 'sevgilisine' seslenmiş fakat geri dönüş alamamıştı.
Yatak odalarına gidip sonunda çocuğu bulduğunda gülümseyip yanına ilerledi ve ateşine baktı.
Dediği gibi ilacını içmemişti ve ateşi vardı.
"Minho" bir yandan genci sarıyorken genç sonunda uyanmış jisunga bakmıştı.
"Jisung?" Jisung gülümseyince genç jisungun yanağına dokunmak için elini uzattı.
"Bu bir rüya mı?" Jisung kafasıyla reddedip çocuğun saçlarını okşadı.
"Neden ilacını içmiyorsun?" Minho jisunga gülümsedi.
"Geleceğini bildiğim için" jisung çocuğun anlına hafif bir tokat atmış ve mutfağa gidip ilacı almıştı.
Tekrar odaya gelince genci yatağında göremedi.
"Minho!" Elindeki suyu pijamasına sürerken genç burada olduğuna dair mırıltılar verdi.
"Al bakalim" minho kafasıyla reddetti, jisung ise kaşlarını çattı.
"İç şu ilacı minho" cocuk ağzını açınca Elindeki ilacı çocuğun ağzına koyup genci geri yatağa yatırdı.
"Doraya içirdin değil mi?" Minho kafasıyla onayladı.
"Yemek yedin mi?" Genç bu sefer kafasıyla reddetti.
"Aptalsın biliyorsun değil mi?" Genç gülümseyip tekrar onayladı.
Jisung ise göz devirip mutfağa gitti ve çorba malzemelerini tezgaha çıkartırken beline dolanan kollarla duraksadi.
"Kalkma yataktan" minho çocuğun omzuna başını yasladi.
"Minho?" Jisung bir mırıltı dahi olsa bir şey bekledi ama beklediğini alamadı.
Gencin kollarından ayrılıp kafasını kaldırdı ve yaşlı gözleri gördü.
"Minho Neden ağlıyorsun?" Genç Gözyaşlarını silip jisunga kırgın bir bakış atarak tekrardan yatak odasına gitti.
Jisung elini çabuk tutarak hemen bir çorba yapmış ve hızlıca odaya gitmişti.