pretty boy
Üniversiteden çıktığın sıradan günlerden biriydi. Arkadaşlarınla vedalaştıktan sonra kulaklıklarında çalan müziğe kendini kaptırmış bir şekilde yürüyordun.
Yolun kenarındaki yavru kedileri görünce gülümsedin, onların yanına giderek tüylerini okşadın. Onlar da senin merhametini hissetmiş olacaklar ki miyavladılar.
Kendi kendine yarın onları tekrar görme sözü vererek ayağa kalktın. Onlardan uzaklaşmaya başlamıştın ama arkaya dönüp baktığın anda birine çarptın.
(bu kadar klasik bi sahne için çok özür dilerim ama başka neden özür dileyecekti aamk)
"Ben çok özür dilerim, gerçekten kusura bakmayın. Kedileri görünce önüme bakmayı unut-" (y/n)
Özürlerin karşındaki gencin kahkahası ile yarıda kesilmişti. Gözlerini ayaklarından kaldırdın ve ona baktın.
Aman Tanrım.. Çok güzeldi. Gözleri, burnu ve dudakları.. Beyazın en çarpıcı tonunda olan saçları, mor-eflatun rengindeki büyük gözleri.. Daha önce onun kadar güzelini görmemiştin.
Kulaklıklarında kısık sesle çalmakta olan şarkıyla birlikte onu izledin. Gözlerin hayranlıkla onu izledi.
"Oi, ne daldın? Özürlerine devam edebilirsin, izin veriyorum." (izana)
Alaycı sözlerini duyamamıştın bile. Sözcükler kendiliğinden dökülüverdi.
"Çok güzel bir çocuksun.." (y/n)
Genç adamın yüzündeki alaycı sırıtış yerini şaşkınlıkla açılmış dudaklara bıraktığında sen henüz ne dediğinin farkında değildin.
Kendine geldiğinde ne dediğini anlamıştın ve yanakların hafif bir kırmızıya boyandı.
Fakat hiç bozuntuya verir misin? Asla! Gayet normal bir şey söylermiş gibi ona baktın.
"Tekrardan özür dilerim, güzel çocuk!" (y/n)
Onun yanından uzaklaşırken kalbin deli gibi atıyordu. Bir kez daha bu yoldan tekrar geçeceğine dair kendine söz verdin. Kedileri olduğu gibi o çocuğu da görmeliydin.
Hatta sana kalırsa herkes onu görmeli ve güzelliğine hayran kalmalıydı.
Orada öylece duran çocuk kalbine bir tohum ekilmiş gibi hissetti. Daha önce kimse ona güzel olduğunu söylememişti. Kimse ona seninki kadar hayran gözlerle de bakmamıştı.
Senin gittiğin yöne doğru baktığında orada çoktan başka insanlar dolaşmaya başlamıştı.
Etkilenmesi gereken şey özürlerin olmalıydı. Çünkü o bir efendiydi, insanlar onun kölesiydi. Onu tanıyan tanımayan herkes, onun kölesiydi.
Öyleyse neden aklında 'çok güzel bir çocuksun' sözleri dolaşıyordu?
"İzana?" (kakucho)
Neredeyse 10 dakikadır ona seslenen Kakucho'ya döndü.
"He?" (izana)
"Birini mi gördün orada? Kaç dakikadır bakıyorsun boş boş." (kakucho)
Gözlerini önüne dikti güzel çocuk.
"Kimi göreceğim ki? Kimse yok." (izana)
Önden yürümeye başladığında Kakucho onun baktığı yere döndü son kez. İşe yarar bir şey göremeyince peşinden gitmeye başladı.
Düşünüyordu İzana, acaba onun Tenjiku çetesinin lideri olduğunu bilsen yine bu kadar cesurca bunu söyler miydin?
Söyleyemeceğini düşündü ve az önce yaşananları unutmaya karar verdi.
Oh ama hayır, yanıldı. Tenjiku veya başka bir çete, lider veya köle sen bunların farkını gözetmeksizin ona güzel çocuk demiştin.
bu kitapta izanayı sevgiye boğucam
güzel çocuğum benim
her şeyin en güzelini hak ediyorsun
aslında bölümden emin değilim-
yine de ilk bölümü daha fazla bekletmek istemedim
ilerleyen bölümlerde çok daha güzel yazacağıma söz veriyorum çünkü izana en güzelini hak ediyor ve tabiki siz de güzel kitapları okumayı hak ediyorsunuz
devam eden çok kitabım var, hepsini yazmak istiyorum ama bir yandan da konu eksiklerimi tamamlamakla uğraşıyorum yani bölüm gecikirse kusura bakmayın😭
son olarak; hepinizi seviyorum, okuduğunuz için teşekkürler!
16 Mayıs 2023 Salı
geri geliyoruz ve kaldığımız yerden devam ediyoruz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒘𝒉𝒆𝒓𝒆 𝒉𝒂𝒗𝒆 𝒚𝒐𝒖 𝒃𝒆𝒆𝒏, 𝒊𝒛𝒂𝒏𝒂 𝒌𝒖𝒓𝒐𝒌𝒂𝒘𝒂.
Fanfiction"𝘛ü𝘮 𝘩𝘢𝘺𝘢𝘵ı𝘮 𝘣𝘰𝘺𝘶𝘯𝘤𝘢 𝘯𝘦𝘳𝘦𝘥𝘦𝘺𝘥𝘪𝘯 [𝘠/𝘕]?" 𝘸𝘩𝘦𝘳𝘦 𝘩𝘢𝘷𝘦 𝘺𝘰𝘶 𝘣𝘦𝘦𝘯 - 𝘳𝘪𝘩𝘢𝘯𝘯𝘢 𝘪𝘻𝘢𝘯𝘢 𝘬𝘶𝘳𝘰𝘬𝘢𝘸𝘢 𝘹 𝘧𝘦𝘮𝘢𝘭𝘦!𝘳𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳 @lovejuyeonable