2. BÖLÜM

14 8 9
                                        

Bu bölümü _king_boss adlı arkadaşıma hediye ediyorum 💗♥️

   Bu küçük, üniversite kasabası tepelerin arasında kâseye benzer bir vadinin içinde kurulmuştu. Burası, son otuz gündür düşüncelerimin büyük bir kısmını oluşturuyordu.

     Brannerville'in merkezine vardığımda bacaklarımı açmak, depoyu da ağzına kadar doldurmak için bir benzinciye girdim. Kasaba meydanının bir köşesini kırmızı kum taşıyla inşa edilmiş büyük bir mahkeme binası süslüyordu. Dükkanlar ve mağazalar ve bu mahkeme binasının etrafında bulunuyordu. Üzerlerinde günlük kıyafetleriyle insanlara vitrinlere bakıyorlar ya da akşam üstü  güneşinden yararlanmak için etrafta dolaşıyorlardı. Bu esnada, elinde yağlı, kırmızı bir bez olan tulum giymiş bir adam yanıma gelerek düşüncelerimi böldü.

" Yardımcı olabilir miyim?" diye sordu. Köylü aksanı sorduğu soruyu neredeyse anlaşılmaz kılıyordu.

"Kurşunsuz benzin" dedim. Adamın çürük dişleriyle bana sırıtmasından rahatsız olarak kendimi geri çekmiştim.

Elindeki yağlı bez parçasıyla terli alnını sildi. Kel kafasında pis bir kaynakçı başlığı vardı ve kıllı kolunu benim kapıma dayadığında , dün gece içtiği viskinin kokusunu nefesinde duyabiliyordum. Ayrıca elinde büyük ihtimalle kendi yaptığı bir hançer dövmesi vardı.
  " Nerelisin?" diye sordu. Aksanım ona tuhaf gelmiş ve merak etmiş olmalıydı. Onunki de bana tuhaf gelmişti.
" New Orleans"
" Burada okuyan bir çocuğun falan mı var?"
" Onun gibi birşey. Okula hangi yoldan gidebilirim?"
" Şu yolun aşağısında." dedi. Kirli parmağıyla geldiğim yolun tam tersini işaret ediyordu.
"Yandaki bina nedir?"
" Mahkeme binası ve polis merkezi."
" Burada çok suç işlenir mi? "
" Uyuz bir köpeğin üzerindeki tüyler kadar," dedi .


Gülümsemesini bekledim ama gülmedi. Bunun yerine , sanki suç işlemişim gibi bana göz ucuyla budala bir şekilde baktı. Daha sonra da eliyle çenesini sıvazlayıp çiğnediği türünü yere tükürdü.

  " Buranın nüfusu ne kadar ?" diye sordum.
" Okul kapalı olduğunda yaklaşık otuz bin kişi olur. Okul açıkken sayı ikiye katlanır." Dedi. Yağlı ağzını aynı derecede kirli olan eliyle silerken.
"Buralarda sandviç ve soğuk içecek alabileceğim bir yer var mı? "
" Köşeyi dönünce bir yer var." dedi " Mutlaka görürsün "

Yavaşça geri çıkarak benzinciyi terk ettim ve taş döşeli yoldan geçerek adamın gösterdiği yere doğru ilerledim. Baron Rouge'deki LSU ve diğer birçok kampüsü hatırlatan striptiz kulüplerinin, restoranların, kitap ve hediyelik eşya dükkanlarının çevrelediği kalabalık meydanı buldum. Sonbahar dönemi henüz başlamıştı ve meydanı arabalarıyla, bisikletlerle gezen ve bir  o kadar da yürüyerek bir yerlere gitmeye çalışan öğrenciler doldurmuştu. Arabayı bir tişört mağazacıc ve ızgaracı arasındaki dar bir sokağa park ettikten sonra , kendime bir sandviç almak için izgaraciya girdim.
Oradan çıktıktan yarım saat sonra bile şamatacı öğrenciler buraya akın etmeye devam ediyorlardı. Çivit mavisi gökyüzü laciverte dönmeye başlamıştı ,ama akşamüstü sıcaklığı henüz geçmemişti. Derin bir nefes aldığımda, nem yüzünden sanki kasıklarıma bir tekme yemiş gibi oluyordum. Daha sonra birisinin arabamın başında dikildiğini fark ettim .

Tanıtım bölümündeki o kurban kişi bu kişinin üvey kardeşi adı = Bill

İyi okumalar 💗♥️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KANLI ELMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin