Ayağım iyileşeli aşağı yukarı bir hafta olmuştu. Klasik yaşamıma geri dönmüştüm ve prenste bir anıdan fazlası değildi benim için. Sadece bir kere gördüğüm bir soylu, başka ne olabilir ki?
Atım Raif'in bakımını yapıyordum. Burdan da tarlaya gidip toprağı havalandıracaktım. Geçen haftaya göre daha sağlıklıydı. Bir kaç güne tekrar beraber yollara çıkabileceğimizi düşünüyordum. Tüylerini taradığım tarağı bıraktım ve yemini yemesi için onu yalnız bıraktım. Etrafında insanlar varken çok aç olmadığı sürece yemezdi.
Hızlı adımlarla babamın yanına tarlaya gittim. O çapalamaya çoktan başlamıştı. Sonbahara girmiştik bile ve çok yağış bekleniyordu. Yağıştan önce hazırlıklarımızı yapmalıydık. "Ben geldim baba!" Kafasını kaldırıp başka bir çapayı işaret etti. "Hoş geldin, hadi yardım ette bu gün bitirelim." Kafamla onaylayıp çapayı aldım ve toprağı çapalamaya başladım.
***
Güneş batmaya başlamıştı ve mavi gökyüzü yerini yavaş yavaş karanlığa bırakıyordu. Tüm tarlayı iki kişi sürmek dört saatimizi almıştı. Çok acıkmıştım ve her yerim çamur içindeydi. Çapayı bırakıp terimi kolumla sildim. "Hava kararıyor eve gidelim." Dedi babam. Sözünü ikiletmeden kafamı salladım ve beraber yavaş yavaş eve gittik.
Kardeşim bize kapıyı açtığında mutfaktan sarhoş edici güzellikte yemek kokuları geliyordu. Acaba canım anam bu sefer ne yemek yapmıştı. Yemekten önce üstümü değiştirmeli ve duş almalıydım. Sofraya kirli oturmak bereketsizlik getirirdi. "Duşa ilk ben gireceğim!" Dedim ve yanıt beklemeden banyoya girdim.
***
Islak saçlarımın suyunu havluyla aldım. Hâlâ ıslak olan saçımla sofraya oturdum. Babamda hızlıca yıkanmıştı. Annem kaselerimize yaptığı tavuk suyu çorbasını doldururken kardeşim kedimize yemek veriyordu. En son hepimiz masadayken yemek için Yüce Yaratıcıya şükür ettik. Annem "Afiyet olsun." Dedikten sonra yemeğe başladık. Bizim geleneğimiz buydu. Yemeyi yapan kişi afiyet olsun demediği sürece kimse yemeye dokunamazdı. "Tarlayı sürmeyi yetiştirdiniz mi?" Babam çorbasından aldığı kaşığı yuttuğunda gülümseyerek annemi yanıtladı. "Çok şükür yetiştirdik. Bu kış umarım çok sert geçmez. Yoksa bir sonraki yaz işimiz daha zor olacak." Haklıydı. Kış ne kadar sert geçerse yazları toprak daha kuru oluyordu. Bu da normalde harcadığımız suyun iki katını harcamamıza sebep oluyordu. Neticesinde ekinleri serinletmek için daha fazla su kullanmamız gerekiyordu. Annem dua eder gibi başını göğe kaldırdı ve geri indirdi. "Kızım okulun nasıl gidiyor?" Babamın sorusu ile kardeşim yemeğinden başını kaldırdı. "İyi! Öğretmenim bu gidişle istediğim mesleği yapabileceğimi söyledi! Tüm derslerim tam puan!" Heyecanlı ve mutlu bir şekilde söyledi. Onun adına mutluydum. Benim aksime okulda başarılıydı. Henüz ortaokula gitsede bu gidişle hep hayalini kurduğu şifacı(doktor) olacaktı. Babamda sevindiğini belli eden bir ses çıkardı. Ben liseyi yarıda bırakmıştım. Daha doğrusu zorunda kalmıştım. Başarısızlığım yüzünden okuldan alınmıştım. Haksız sayılmazlardı. Derslerimle pek ilgili değildim ve zaten o derslere ihtiyacım yoktu. Kitaplardan her şeyi öğrenebilirdim. Çoğunlukla öyle oluyordu zaten. Okulu bırakmak öğrenmeye engel değildi sonuçta. Zaten okuyup ne olacağımıda bilmiyordum. "Raif daha iyi mi, Carl?" Annemin sorusu ile daldığım düşüncelerden ayrıldım. "Evet, bir iki güne tekrar eskisi gibi olur!" Çorbamı bitirdim ve salatama gömüldüm. "Bu arada evde her şey tam mı?" Anneme bakarak sordum. Birkaç saniye düşündü. "Ekmek, ekmek lazım. Bir de kardeşin için yeni defter ve kalemler." Kafamla onayladım. Belki hafta sonu meydana inerdim ama evde ekmek eksikse yarın da gidebilirdim. "Yarın meydana ineceğim o zaman alırım. Sorun olmaz değil mi baba?" Ağzı dolu olduğu için el hareketleri ile ne yapıyorsan yap anlamında bir şeyler yaptı. Yani ben öyle anladım. Salatamıda bitirdim ve kalkmak için harakete geçtim. Masada daha hindi de vardı ama hindi etinden pek haz etmiyordum. "Size afiyet olsun. Ellerine sağlık annem!" Annem teşekkür etti ve bende odama çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Benim Cennetim (BxB)
Romance"Bir cehennemde yaşadığımı düşünürdüm. Taki o gelip benim cennetim olana kadar." Klasik kraliyet gay hikayelerinden biri. Aklımda kalacağına yazıya dökeyim dediğim kurgulardan birisi. Ne kadar saçmaladığımı umursamadan yazdığım kurgulardan. Gerekli...