Kürşat
"Kürşat, gel lan buraya." Arya komutan, elindeki ilk yardım malzemeleri ile yanıma koşturarak geldiği zaman selam verip konuşmasını beklerken bir yandan da gergin bir şekilde derin derin nefesler alıyordum.
-Bunları hemen revire götür.
Elindeki pansuman malzemelerini kucağıma verirken yüzüne anlamaz bir şekilde bakmıştım.
Cidden şu askeriyede boş duran birini gördükleri an hemen tepesine biniyorlardı.
"Komutanım..." Ona, Seçkin komutana ne olduğunu sormak istesem de şu an ki bana bakışları hoş değildi ve Arya komutan ne kadar cici biri olsa da sinirlenince felaket birine dönüşüyordu.
Sürekli bıcır bıcır sevimli bir adam olsada tersi pisti ve ben yeterince o haline şahit olmuştum, bir daha o sahnelere katlanamazdım.
-Ne var Kürşat? Oyalama beni işim gücüm var, sonra söylersin.
Arya komutan, omzuma sert biçimde vurup yanımdan ayrıldığı zaman vakit kaybetmeden yolumu revire doğru çevirmiştim.
Cidden adım akıllı bir saniye bile boş duramıyordum...
*****
Seçkin
Arya'nın ısrarları sonucu dayanamamış ve yaralarıma tekrar bakıttırmak için revire gelmiştim.
Öyle korkulacak bir durum yoktu ama yine de Arya'nın içi rahat etsin diye onu kıramamıştım.
Doktor bey, birkaç parçayı depodan istediği zaman, ilk yardım malzemelerini Arya, 'ben getiririm' diye konuştuğunda doktor fazla ısrarları üzerine durmamış onu onaylamıştı.
"Seçkin bey, gömleğinizi çıkartın." Doktor, elindeki evraklara bakarken konuştuğunda bir şey demeden göremeyeceğini bilsem bile onu kafamla onaylamıştım.
Zaten birkaç gün önce hastanede göreve çıktığım tim ile beraber topluca tedavi altına alınmıştık ve aldığım yaralar da yavaş yavaş iyileşecekti.
Şimdiye kadar hangisi iyileşmemişti ki?
Gömleğimi çıkardığım zaman odaya pat diye bodoslama Kürşat girmişti ve bir an korku ile yerimde irkilmiştim.
Onunla göz göze geldiğim zaman bir şey demeden kafamı başka yere çevirerek boş duvara bakmaya başlamıştım.
-Doktor bey, Arya komutan bunları getirmemi istedi.
"Teşekkür ederim, Seçkin bey siz de arkanızı dönün lütfen. Raporlar pek iç açıcı değil, sanıyorum ki takım lideri olduğunuz için her şeye siz atlamışsınız ama biraz kendinizi düşünseydin keşke." Doktor konuşurken kafamı kaldırıp Kürşat itine baktığımda omzumun aşağısına kadar uzanan yaralara baktığını fark etmiştim.
Şu an ne o ne de pansuman işlemi umrumdaydı, benim sadece tek dileğim ayaklarımın dibinde miyavlayan kediyi de alıp eve gidip dinlenmekti.
"Komutanım, kediyi dışarı çıkartayım isterseniz hayvan acıkmıştır." Kürşat konuştuğunda arkam dönük olduğu için yüzünü görememiştim.
"Teşekkür ederim, çıkarabilirsin." Onu göremesem de yanıma yaklaştığını hissedebiliyorum ve yere doğru eğilip kediyi aldığını fark etmiştim.
"Geçmiş olsun." Kürşat odadan çıktığı zaman Doktor yanıma gelmişti, bir an önce eve gitmek için sabırsızlanıyordum...
******
Kürşat
Kedi çantasını alıp dışarıya çıktığım zaman kalbimin hızı anca yavaşlamıştı ve omzundan, sırtına kadar olan yaraları görmek beni açıkcası üzmüştü.
2 haftadır Seçkin komutanı görmüyordum ve kim bilir ne gibi şeyler yaşamıştı...
Kedi çantasını yüz hizama getirip içerisinde sabahtan bu yana miyavlayan kediye baktığım zaman sabah ki storyde gördüğüm kedi olduğunu fark etmiştim.
-Anaaaa küçük sevimli şeytan, nasılsın?
Kediyi yuvadan çıkartıp ısırarak sevmek istesem de bunu yapamazdım çünkü hâlâ revirin önünde dikiliyordum ve Komutan içeriden çıkıp beni burada görürse hoş olmazdı...
*******
Kürşat
"Kediye baktığın için tekrar teşekkür ederim." Seçkin komutan sargılı bir biçimde odaya girdiği zaman oturduğum deri koltuktan gergince kalkmıştım.
Kediyi onun odasına getirip salam vermiştim ve fırsattan istifade ben de yemeğimi odasına getirmiş ve sessiz sakin bir biçimde yemiştim.
Geri kalan kısımda da kediyle oynamış ve Seçkin komutanın koltuğunda camış gibi dinlenmiştim.
Sanırım bir saat gibi bir vakit olmuştu ve komutanın anca işi bitmişti.
"Rica ederim komutanım, daha iyi misiniz?" Çıbıldak sargılı vücuna bakarken konuştuğumda Seçkin komutan boğazını temizleyip dikkatimi yüzüne çekmişti.
"Mumyaya çevirdiler, bundan daha iyi olamazdım sanırım." Seçkin komutan sırıtıp dolabına doğru ilerlerken ben hâlâ az önceki gülüşünde takılı kalmıştım.
2 haftadır görmüyordum ve geldiğinde her yeri yara bere içinde olsada hâlâ dimdik ayakta duruyordu ve gülüşü çok güzeldi anasını satayım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bereli /bxb ✅✔️
General FictionKürşat, çaylak ve sakar bir er'di. Bu sakarlığı sayesinde de bütün herkesin içinde elindeki yemek tepsisiyle komutanının kucağına düşmüştü...
