15.

24.7K 1.5K 397
                                    

Kürşat

Kubilay ile nöbeti aldığımız zaman hâlâ bir taraflarım ağrıyordu ve gece ağrıdan zar zor uyumuştum.

Sabah ise Arya komutana köpek gibi yalvarıp nöbet istemiştim ve nasıl olduysa da bana da nöbet yazmışlardı ve bundan hiç ama hiç şikayetçi değildim.

"Geliyor it" Kubilay beni dürtüp kendini topladığı zaman karşıya baktığımda sinirli bir biçimde bize gelen Berkan komutanı görmüştüm.

Kubilay bu adamdan cidden nefret ediyordu ve neden ettiğini de ben dün çok iyi anlamıştım.

Berkan komutan, eğitimler ile kafayı bozmuş bir adam olsada aslında pamuk gibi bir adamdı ve nedense askeriyede kimse onu sevmiyordu.

Arya komutanın teklifini kabul etmiş olsaydım dün o ağrıları çekmezdim ama kesin kendimi Seçkin komutana karşı rezil ederdim.

"Sen de bir sevemedin gittin bu adamı he." Sessiz bir biçimde konuştuğum sırada Kubilay kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

Neden sinir olduğunu ufak tefek anlasam da bu işin altından başka bir şey çıkacak gibi duruyordu ama bu sadece benim düşüncemdi.

Gerçi ben her şeyin altında bir mana aradığım için her şey bana şüpheli geliyordu orası ayrıydı.

-Ağzımı açtırma.

Kubilay da benim gibi fısıldayıp toparlanmam için çaktırmadan dirsek attığı zaman silahıma daha çok sarınıp toparlanmıştım.

"Kolay gelsin gençler." Berkan komutan çatık kaşları ile yanımdan geçip gittiği sırada Kubilay ile birbirimize bakmıştık.

Bize salça olacağına o kadar içten içe kendimi inandırmıştım ki bizi fazla takmadan yanımızdan geçip gitmesini açıkcası beklemiyordum ve sanırım iyi olmuştu?..

"İyi iyi bize bulaşmadı a*ına koyduğumun delisi." Kubilay kendi kendine konuşup kendi yerine geçtiği zaman bir şey diyememiştim.

Herkes kendince haklıydı.

*****

Birkaç saattir ayakta dikilmekten bacaklarım ağrımaya başlamıştı ve cidden bu durum sinirlerimi bozuyordu.

Kubilay yemek yemeğe gittiği için konuşacak kimse yoktu ve tek başına konuşa konuşa kafayı yeme raddesine gelmiştim.

Hayır yani kendimle de anlaşan biri değildim ki sürekli kafamda kavga dönüyordu ve ben sinirden ölmek üzereydim.

Kolumdan birinin sert bir biçimde beni arkaya doğru çekmesiyle neye uğradığımı şaşırmıştım ve sert çekilmenin etkisiyle de silahım yere düşmüştü.

"Ananı avradını-" Birinin ağzımı kapatmasıyla küfürüm yarım kalmıştı ve gelenin kim olduğunu kokusundan anlamam ile rahatlamıştım.

Gelen Seçkin komutandı...

Ulan ben adamın kokusunu ne ara beynime kazımıştım?..

"Korkma benim, yardımın gerek." Seçkin komutan, beni göğsüne dayayıp kolumu daha sıkıca tutmaya başladığında neden böyle davrandığını anlamamıştım.

"Buyurun komutanım, yapabileceğim bir şeyse seve seve yardım ederim." Korku ile konuştuğumda onun kalp atış seslerini duyabiliyordum ve bu bana garip bir huzur veriyordu.

"Kürşat, sevgilim ol." Seçkin komutan konuştuğu zaman duyduğum şeyi bir anlığına yanlış anladığımı düşünmüştüm.

Sevgilim ol mu demişti?..

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bereli /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin