50.

7.9K 548 166
                                    

Seçkin

Kürşat'ın bana aşkını itiraf etmesi garip bir biçimde olsada bundan pek şikayetçi değildim çünkü onun bu haline çoktan alışmıştım.

Garip bir tipti ve ben zaten onun bu hallerinden hoşlanmamış mıydım? Aksini düşünürsem hatalı ben olurdum ve bu halleri sanırım sadece bana özeldi...

Asla onu değiştirmeye niyetim yoktu çünkü seven, sevdiğini her hali ile kabul etmeliydi.

Başkasının yanında aşırı zeki birine dönüşse de benim yanımda rezil birine dönüşüyordu ve ne kadar belli etmesem de bu halleri beni aşırı derecede eğlendiriyordu.

Bugün resmi olarak beraber bir şeyler yapacaktık ve o günden sonra sevgili olmuştuk.

Daha fazla beklemeye gerek yoktu ve ben de iznimi onun çarşı izni olduğu güne ayarlamıştım.

Henüz ne yapacağımızı tam konuşmamıştık çünkü ne zaman yanıma gelse anında kızarmaya başlıyordu ya da ben eğitimler ile aşırı derecede yoğun olduğum için doğru düzgün konuşamıyorduk.

Tabii her gece beni o mükemmel fake hesabından stalk yapmasını ve sapık gibi taciz girişimlerini saymazsak doğru düzgün iletişimimiz olmuyordu.

Aynada son bir kez kendime bakıp koşar adımlar ile çalan kapıyı açmaya gitmiştim.

İlk önce benim eve gelip sarjını dolduracaktı daha sonra ben, bir şeyler hazırlayıp beraber piknik yapmaya gidecektim.

Evet evet Kürşat yüzünden resmen 18 yaşıma geri dönmüştüm.

Abim Deha ve Arya, benim bu halimi görse kesinlikle sabaha kadar oturup dalga geçerlerdi çünkü maço biriydim ve Kürşat beni her anlamda etkiliyordu.

"Hoş geldin." Sesim yarı heyecanlı yarı soğuk çıkarken Kürşat'ın bakışları değişmeye başlamış ve sırıtmıştı.

"Merhaba, sevgilimm." Eve girerken çok kısık sesle utangaç bir biçimde konuştuğu zaman duyduğum şeyle yüzümde istemsizce sırıtma meydana gelmişti.

Kapıyı kapatıp ona doğru döndüğümde yanaklarının kızardığını görmüştüm.

Aşırı şirin bir şey olmuştu be.

-Ne dedin duyamadım Kürşat'ım.

Onu belinden tutup kendime yaslarken yanakları daha çok kızarmıştı ve sayesinde kalbim deli gibi atmaya başlamıştı.

"Seçkin duydun işte boş yapma." Kürşat'ın moodu anında değişirken gülümsemiştim.

"sen bu çirkin dünyanın pencere önü çiçeğisin. hiçbir kışın seni kurutmasına izin verme güzelim." Saçlarını öpüp onu daha sıkı bir şekilde kendime yaslandığım zaman Kürşat, sesli bir biçimde yutkunup belime sarılmıştı.

****

İkra

Birkaç gündür o sapığı görmesem de bugün beni de askeriyeden aldığı zaman resmen bütün dünyam başıma yıkılmıştı ve intihar etmeyi ciddi ciddi düşünmeye bile başlamıştım.

O gün Seçkinlerin kışlasındayken beni almaya gelmişti ve ona o dakika bir telefon geldiği zaman da bizim (!) o mükemmel tatil (!) planımızı ertelemişti.

O gün deli gibi sevinsem de bugün ağlanacak halimize delirecek seviyeye gelmiştim ve şu an nereye gittiğimizi bile bilmeden yanında çenemdeki morluk ile sessiz sakin bir biçimde oturuyordum.

Bugün birkaç saat önce yanıma gelip beni zorla götürmeye kalkmıştı ve ona karşı direndiğim için de kafama silah dayayıp tehditler etmiş ve birkaç kere de bir güzel hırpalamıştı. Hadi hepsini geçtim beni, tim ile tehdit ettiği zaman kabul etmek zorunda kalmıştım çünkü tim benim her şeyimdi...

Erdal, Afşa, Miraç ve Asaf... Hepsi benim kardeşim gibiydi ve onlara bir şey olmasını asla istemezdim. Zaten, yanımdaki it ayak bağı olmasınlar diye ben hariç onları bir göreve göndermişti ve bu sayede de bana istediği gibi baskınlık kuracaktı.

Eh başarılı da oluyordu...

"Nereye gidiyoru-" Lafım gördüğüm şey ile yarıda kesilirken derin bir nefes almıştım.

-Sürprizz!

Ali arabayı durdurup bana doğru baktığı zaman sinirden ve üzüntüden gözüm seğrimeye başlamıştı.

Geldiğimiz ev, ormanın içinde klasik yazlık kulübeydi ve buraya kadar bir sorun yoktu ama evin içinde kabuslarımın sahibi mahzen varken bu biraz zordu.

Mahzeni de geçmiştim, Ali beni ilk taciz ettiği yer bu evdi ve bunlar benim aklımla oynuyordu.

"İnfazın için burayı seçtim hayatım." Ali konuşup üzerime doğru eğilip saçlarımı öptüğü zaman inceden inceye titremeye başlamıştım.

"İkra, Kırılmış birisin ve kimsenin umurunda değilsin o yüzden böylesi daha iyi." Ali beni bırakıp arabadan indiği zaman korku ile derin bir nefes almıştım.

Demek ki yolun sonu buraya kadardı...

En azından bu yaşıma kadar ayakta kalmak bile bir mucizeydi ve hiçbir şey için pişman değildim.

Komutan bozuntusu bana eliyle gelmem için işaret yaptığı zaman titreyen ellerimle emniyet kemerini çıkartıp arabadan inmiştim.

Her şeyin başladığı evde her şeyim son bulacaktı ve bunun için diyecek pek bir şey yoktu...

*****

Arkadaşlar sizde sıkıldım sıkıldım diyip hayatı yaşıyorsunuz gözümden kaçmıyor haberiniz olsun




Bereli /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin