Yarın okulla beraber pikniğe gidecektik Şenol öğretmenim ve karısının arabasıyla gidecektik 5 çocuk arabayla gittik diğer çocuklar onca yolu yürüdü ilk defa bir pikniğe gidicektim tabi daha 6 yaşındayım ilk defa olması normal çok güzel biryere gittik ağaçların, kuşların, çiçeklerin, böceklerin olduğu bir yerdi burası arabanın arkasından poşetleri alıp taşımaya başlarken bir ses duydum."çocuklar yoruldunuzmu bakayım" dedi öğretmenim gülümseyerek bütün çocuklar "Evetttttt" diye bağrıştılar.
O kadar güzeldiki ilk defa bu kadar mutlu olmuştum ilk annem geldi diye 2. ise pikniğe gitmekti.O zalim adam beni ve annemi hiçbir yere götürmezdi anca kendisi güzel kıyafetlerini giyip giderdi biz yine annemle evde tek olurduk neyse konumuza gelirsek o gün herkes yemeğini yedikten sonra bir kaç kişi gezmek istedik dolaşmaya başlarken ayağımın ucunda bir kaplumbağa gördüm acaba bu bir işaret miydi? Acaba annemle bu köyden gidicek miydik? Bu sorular aklımdan geçerken kaplumbağaya bakarak dalmışım
"Kader...kader kaderrrrrrr" dedi kafamı çevirdiğimde Ahmet sınıf arkadaşım olur kendisi en yakın arkadaşım o' ydu biz sınıfta üç kızdık geri kalan full erkekti kader diye bağırınca "noldu" dedim Ahmet ise "iyimisin" dedi "iyiyim öğretmenin yanına gidelimmi meraketmesin" orda 4 veya 5 kişiydik gittiğimizde öğretmene-öğretmenim ben kaplumbağa gördüm ayağımın yanındaydı
-yaa nerde gördün aferim sana" dedi o kadar güzeldi ki o zalimden ayrı olmak nefes almak o kadar güzeldi ki ama orda annem kaldı içimden
-şimdi evi anneme zindan etmiştir diye konuşurken bir ses geldi kulağıma "hadi toparlanın çocuklar" dedi bizler ise "hayırrrrrr"
Dedik ama malesef süre dolmuştu artık o eve gitmek zorundaydım yola çıktık okula geldik geri herkes ordan evine dağıldı ben yine onca yol yürücektim o yorgunlukla hemde bu durumu o zalime söyledim ama bir fayda olmadı en son şunu söylemişti "uğraşamam seninle defol git" demişti eve geldiğimde çok güzel bir koku duydum uzaktan bu koku annemin o güzel elleriyle yaptığı yemeklerdi. Koşa koşa gidip o yemeklerin tadına bakmaya başladım sonra üstümü değiştirip sofraya oturdum doyana kadar yedim yedim sonra bir ağırlık çöküp bir kenara sızıp uyumuşum.Uyandığımda heryer karanlıktı annem uyumuştu o zalim adam da uyuyordu ben sessizce kalkıp balkona çıkıp gökyüzüne baktım herşey bana doğru hayattaymışım gibi geliyordu ama meğersem ben bir yalan hayatın içindeymişim de haberim yokmuş ben yalanlarla büyüdüm o zalim bana hep yalan söylüyormuş aslında hep ona inandım benim yüzümden annemi dövüp kollarını morartan o adama inanıyordum çok pişmanım ben ona nasıl inandım...Sabah olmuştu okul saatim geldi ben yine onca yolu yürümek zorundaydım neden acaba yiğenlerini okula hep o götürüyordu? ben onun kızı olmama rağmen beni okula asla götürmezdi neden onları götürüp de beni götürmüyor du? Neden beni kabul etmedi? Neden beni kızı bilmedi? Neden beni hiç sevmedi? Neden benim saçımı okşamadı? Neden neden... Ben hep bu nedenlerle büyüdüm işte hep neden dedim hep keşke dedim neden keşke dedim biliyormusunuz keşke bir kahraman babam olsaydı diyordum işte keşke' nin nedeni bu hala diyorum keşke bir babam olsaydı...
***Artık ikinci sınıfa geçmiştim sabah olduğunda yine okula gittim. çok heyecanlıydım o kadar mutluydumki anlatamam neden mutlu olduğumu bilmiyordum sebepsizce... okul çok çabuk geçti 15 tatile girdik. Ve demiştimya 2017 6 Ocak diye işte o gün bugün bizim annemle bu yoldan ayrıldığımız gün. Ben öylesine TV izlerken reklam girdi ve bu reklam kadın şığınma evinin numarasıydı. Annem o numarayı aradıktan sonra bir torba alıp içine alel acele giysilerimizi koymaya başladı ve benim hiç birşeyden haberim yoktu meğersem biz artık oraya gidiyormuşuz. Köyün aşağısına indiğimizde annem taksi çağırdı. Ben çok korkuyordum acaba nasıl bir yerdi? Bunu kafamda kurcalarken annem beni alıp bir duvarın arkasına sakladı kimse görmesin diye ve taksi sonunda geldi biz hemen apar topar taksiye bindik ve annem korkmuş bir şekilde "beni babamın yanına götürün". Dedi
Ve taksici "tamam abla sen iyimisin"
"Abi ya da sen beni en yakın karakola bırak eğer babama gidersem beni geri getirir". Dedi
"Abla baban daha güvenli değilmi"
"Hayır abi sen beni karakola götür çünkü benim babam beni bu caniye geri getirir"
"Peki abla sen bilirsin"Yola koyulduğumuzda hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi etrafıma bakındım kuru dudaklarım susamışken anneme belli etmemeye çalıştım. O sırada "bir an önce gitsek de su içsem" diye devam ettim içimden. Acaba neler olacaktı, biz burdan gidince hayatımız nasıl değişecekti? Bunlar kafamı kurcalarken araba durdu annem hiç parası olmadığı için kuyumcuya girip yüzüğünü satıcaktı. Annem indi ve ben annemi bekliyordum. Sonra annem geldi bindi arabaya ama suratında korku dolu bir ifade vardı. Tedirgin bir ifade sanki birisinden kaçıyormuşuz gibi ama aynen öyleydi biz gerçekten birisinden kaçıyorduk. Bunun farkındaydık ikimizde yol boyunca bir anneme bir etrafıma bakmaya devam ettim. Sonunda gelmiştik indiğimizde ikimizde karakolun önündeydik ilk defa bir karakola girecektim. Annemle adım- larımız gittikçe artmıştı ve kapıdan içeri girdiğinizde bizi bir adam karşıladı. Biz geçip oturduk ve anneme soru sordular. Neyden kaçıyorsunuz diye ve annem eşimden kaçıyorum şiddet görüyorum dedi Ve bu konuşmalar kulağımda yankılanırken bir ses duydum ve o ses
"Al bakalım prenses ye bakalım" sesiydi.
Elimi uzatıp aldım elmayı aldığımda ağzıma bile sürmedim boynum bükük o elmaya bakmaya başladım. İnanmıcaksınız ama ben o elmanın üstündeki noktaları saymaya başladım. Çünkü büyük bir şokun içerisindeydim.Sonra bizi araca bindirip sığınma evine getirdiler orda ilk günümüz olacaktı. Benim artık bir duygularım yoktu.
Kısa tuttum anlayış gösterin öpüyorum siziii...muckk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Rüya (Gerçek Hayat Hikayesi!)
AcakKüçük bir kızın hayatında yaşadığı onca sıkıntıya rağmen küçük bir umuda tutunarak annesiyle yaşamına devam etmesi...