47

1.2K 139 149
                                    

Felix & Changbinden dün gece...

"Bıktım sizin şu sorumsuzluğunuzdan!"

Hyunin çifti aradan sıvışmış masada kalan üçlü de kafalarını aşağıya eğmiş önlerindeki changbin'i dinliyorlardı.

"Kalkın ikiniz."

Changbin eliyle jisung ve felix'i işaret ederken ikili diretmeden ayaklanmış chan ise seungmin'i almıştı.

Chan da dünden razı benden söylemesi.

Kafaları yerde olan ikiliyi barın çıkışına doğru sürüklerken sinirle soluyordu. Çok sinirliydi changbin, etrafı yakıp yıkası vardı.

Dikkat: Patlayıcı madde!

Cebinden çıkardığı anahtarla arabanın kilidini açarken felix ön koltuğa jisungsa tıpış tıpış arka koltuğa oturmuştu.

İkilinin götünden terler akıyor acaba bize neler yapacak diye düşünüyordu.

Jisung üç kere bayılıp ayılmıştı mesela.

Changbin arabayı çalıştırıp hızla sokaktan ayrılırken son gaz sürüyordu arabayı. Bu daha da korkutmuştu ikiliyi.

Felix ellerini önünde bağlı kemere atarken kafasını kaldırarak çatık kaşlarıyla yola bakan bedeni inceledi ve mırıldandı sessizce.

"Chang, yavaşla..."

Changbin onu dinlemeden biraz daha gaza abanırken felix dudaklarını dişlemiş yola bakmıştı. Çok hızlı gidiyordu, böyle giderse kaza yapacaklardı.

Bok yoluna gideceklerdi tabiri caizse.

"Changbin kaza yapacağız yavaşla nolur."

Sesini biraz yükseltirken changbin sinirli bir nefes vermiş ve hızını yavaşlatmıştı biraz. Hala hızlı gidiyordu ama temkinliydi, etrafına bakıyordu şimdi.

Araba hızlı bir frenle dururken felix'in bedeni öne gitmiş önündeki kemer onu tutarak uçmasını engellemişti.

Arabanın kenarına tutunurken changbin arkadaki jisung'a seslendi. Tek cümle kurmuştu.

"Eve gir jisung."

"Felix-"

"Eve gir dedim."

Bastırarak kendini tekrar ederken jisung felix'e bir bakış atmış daha sonra inmişti arabadan.

Araba tekrar hızlıca hareket ederken felix yarrağı yediğini anlamış ve dudaklarını dişlemeye başlamıştı.

Felix g.o. bro...

"Ö-özür dilerim ben onlara gitmeyelim demiştim-"

"Sus felix, açıklama beklemedim senden."

Kendi sözü kesilirken birkaç dakika sonra araba tekrar durmuş ve kemerini açarak inmişti arabadan.

Kapıyı kapatırken yerinde durup changbin'in gelmesini beklemiş tek ayağını yere vurmaya başlamıştı güçsüzce.

Changbin onun tarafına gelirken kendisini bir kez daha süzmüş çıklayarak kapıya yürütmüştü.

Felix üstündekini giydiğine çoktan bin pişman olurken pıtı pıtı peşinden ilerledi ve kapıyı açmasını bekledi.

Changbin içeriye geçerken felix de ayakkabılarını çıkararak arkasından girmiş ve üstündeki ceketi çıkararak askılığa asmıştı.

Bu sırada gömleğinin kollarını yukarıya katlayan changbin ona doğru gelmeye başlamış bir yandan da konuşmuştu.

"Bu yaptığının karşılığı olacak biliyorsun değil mi? Hem bana yalan söyledin," dibinde durduğunda tek eli sıkıca beline dolandı ve felix'i tuttuğu gibi kendine çekti.

Kaslı adam, yapar yani..

"Şu elbiseyi giydin, hem de barda etrafta bir sürü insan varken." sinirden kasılmış yüzü dibine geldiğinde zordan yutkundu felix. Kolunu bi sıksa portakal suyu gibi sıkacaktı kendisini. Herifteki kollar maşallahlıktı.

"Napayım şimdi ben? Söyle bakalım yavrum."

"Bi-bilmem."

Kolları arasında iyice küçülürken changbin karşısındaki çocuğun sarı saçlarını geriye doğru taramış ve yanağına ufak bir öpücük bırakmıştı.

"Odaya git ve beni bekle. Diğer odaya."

Son dediğiyle felixin gözleri büyürken hızlıcs konuşmaya başladı. Oraya gitmek isteyeceği son şeydi.

Tamam belki son değildi ama sonlardaydı.

"Changbin yemin ederim benim fikrim değildi, hep dedim beraber gidelim niye tek gidiyoruz diye! Özür dilerim yalan söylediğim için bir daha yapmayacağım-"

"Odaya felix. Yeterince anlaşılır konuşuyorum değil mi?"

Changbin sözünü kesip keskin bir şekilde konuştuğunda felix titrek bir nefes verdi ve kafasını eğerek üst kata çıktı.

"Jisung senin ananı sikeceğim oğlum bittin sen."

Kendi kendine sinirle mırıldanırken siyah kapılı odaya girdi ve kapıyı kapatarak yatağa oturdu. Şimdi bütün gece burada kıvranacaktı acıyla.

----

"C-chang yeter, lütfen!"

Felix'in acı bir hıçkırık dudaklarından kaçarken belinde bağlı duran ellerini oynatmış kafasını beyaz çarşaflara gömmüştü.

Canı fazlasıyla yanıyordu.

Arka tarafta içinde en son seviyede titreyen vibratör ona zevk veriyordu vermesine fakat penisinde duran penis yüzüğü gelmesini engelliyor acılar içinde kıvranmasını sağlıyordu.

Yaklaşık yarım saattir böyleydi ve boşalamadığı her dakika canı biraz daha acıyordu.

Bize laf eden changbin'e bak hele.

Felix kafasını yapabildiği kadar kaldırırken karşısında üstü cıbıl bir şekilde bacak bacak üstüne atmış elindeki sigarasını içen sevgilisine baktı.

Changbin'in hala sinirli olan bakışları kendisini keskin bir şekilde izlerken burnunu çekti ve ağlamaklı şekilde konuştu.

"Bir daha yalan söylemeyeceğim, y-yemin ederim changbin. Nolur- nolur bir şey yap!"

Sigarasından son kez derin bir nefes çekip küllüğe söndürürken gri havayı dudaklarından soluyarak gönderdi ve yerindden kalkarak önündeki çocuğun çenesini tutarak kaldırmıştı.

Kısık gözleri biraz daha kısılırken çenesini tutan elini sıkılaştırdı ve terden ıslanmış saçlarını geriye taradı.

"Çok sinirliyim sana. Sana ve diğerlerine."

Felix gözlerini kapatırken dudaklarını birbirine bastırmış changbinse onu biraz daha kendine çekerek gözlerini açmasını sağladı.

"Sana güzel bir ders vereceğim ki hatanı bir daha tekrarlama güzelim."

_______________________________________________
Omma ommaga omma ommaga

😊

Beden eğitimi || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin