13

2K 252 273
                                    

"Jeongin! Niye ağlıyorsun? Ne oldu?"

Önümdeki Seungmin'e cevap vermeden ona sarılırken ağlamam biraz daha arttı.

"Balım ne oldu?"

Okulun girişinde içli içli ağlarken çoğu insanın bakışı bana dönmüştü ama umrumda olan son şeydi oradakiler.

"Jeongin?"

Bizimkilerle beraber hyunjin hocanın sesini duysam da kafamı seungmin'in boynuna biraz daha bastırdım.

Seungmin'in boynunda sıkıca duran kollarım sertçe çekildi ilk önce. Sonra da yüzüm birinin ellerinin arasına alındı.

Öyle çok ağlıyordum ki kim olduğunu göremiyordum bile karşımdakinin.

"Jeongin sakinleş. Geçti bak buradayız biz, ne olduğunu anlat hadi."

Kafamı iki yana sallarken birkaç hıçkırığım sırayla ağzımdan kaçtı, aynı zamanda kafamı hızlıca sallıyordum iki yana.

Kriz geçiriyordum sanırım.

"Kriz geçiriyor, hocam!"

"Hay."

Hyunjin hoca ellerini yüzümden çekip beni hızlıca kucaklarken ben onu ittirmeye çalışıyor fazlalaşan ağlamamdan dolayı düzgün alamadığım nefesi almaya çalışıyordum.

Ne yaptığımın zerre farkında değildim!

"Hocam biz-"

"Sınıfınıza çıkın hocanıza söyleyin ben jeongini getireceğim."

"Ama-"

"Sınıfınıza seungmin."

Ayağıyla kapıyı ittirerek kapattıktan sonra kucağında kaçmak için kıpraşıp duran beni odasındaki koltuğa bıraktı.

"BIRAK!"

Beni dinlemek yerine koltuğun önüne diz çöktü ve yüzümü tekrar ellerinin arasına aldı sıkıca.

Bilincim yok gibiydi, nerede olduğumu veya ne yaptığımı kestiremiyordum asla.

"Beden odasındasın jeongin. Kendine gel, burada güvendesin kimse sana zarar veremez."

Kafamı iki yana sallamaya tekrar başladığımda ellerini sıkılaştırıp kafamı hareket ettirmemi engelledi.

"Sadece ben varım burada, başka kimse yok. Olmadığın kadar güvendesin, dışarıda değilsin tamam mı? Sakinleş hadi."

"Gözlerime bak!"

Sesini bastırarak konuştuğunda ellerimi koluna attım ve sıktım. Gözlerimi gözüne diktim yavaşça.

"Benim, hyunjin."

Gözlerimde birikmiş yaşları sildikten sonra yüzümü inceledi. Hıçkırıklarım dinmiş iç çekiyordum seslice.

"İyi misin?"

Kafamı iki yana salladım, değildim. Asla değildim.

"Biri sana bir şey mi yaptı jeongin? Anlat bana cezasını vereceğim."

Ona cevap vermek yerine ileriye atılıp sarıldığımda birkaç saniye beklemiş daha sonra o da sarılmıştı bana.

Bütün enerjim sömürülmüş gibiydi ve konuşmaya bile mecalim yoktu.

"Seni eve götürmemi ister misin?"

Kafamı aşağı yukarı salladım bu sefer, saçlarımı karıştırıp konuştu tekrar.

"Hadi gidelim o zaman. Yürüyebilecek misin?"

"Yürürüm."

Çatallı sesimle konuştuğumda o benimle birlikte kendi bedenini kaldırdı ve kollarımdan tutarak beni kendinden uzaklaştırarak masanın üstündeki arabanın anahtarlarını aldı.

Beden eğitimi || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin