Beden eğitimi || hyunin ✓

26

Hyunjin

"Günaydın gençler, kendini genç hissedenler ve lee minho."

Sondaki ismi bastırarak konuşurken minho bana gözlerini devirmiş kahvesini yudumlamaya devam etmişti.

Üstümdeki eşofman üstünün fermuarını açıp changbin'in yanına kendimi attığımda bacağımı diğerinin üstüne attım ve ona doğru döndüm.

"Sakinsin inşallah biraz daha?"

"Bang chan'a olan sinirim arşa çıkacak ama sana geçti."

"Ya changbin valla burada yakınlaşmıyoruz normalde."

Chan sessizce konuştuğunda changbin gözlerini devirmiş ve onu alnından itmişti.

"Seungmin de sen de gözüme gözükmeyin bir süre. Gerçi onu çoktan öldürmüşlerdir bizimkiler."

Sırıtarak konuşmasıyla ben de güldüm ve bizimkilere el sallayarak odadan çıkmaya hazırlandım ki kapı açılmış içeriye seon girmişti.

Jeongin'in şu 'coğrafyacı' dediği.

"Hyunjin bey günaydın!"

"Size de.."

Sessizce mırıldanıp odadan hızlıca çıkmış hatta biraz koşmuştum.

Okuldan çıkıp odama gelirken cebimdeki anahtarla açtım ve kapıyı açarak içeriye girdim.

"Jeongin?"

Koltukta telefonuyla oynayan küçüğü gördüğümde anahtarları arka deliğe takmış kapıyı kapatmıştım arkamdan.

"Günaydın."

O gülümseyip yerinden kalktığında ben de gülümsedim ve belinden çekerek sarıldım.

"Hayırdır?"

"jisung ve felixten kaçıyorum, seungmin gelene kadar benim başımı yiyeceklerini bildiğim için dedim seni görmeye geleyim."

"İyi yapmışsın yavrum. Ayrıca chan ve seungmin'in olayları neydi öyle ya? Şok oldum duyunca."

"Sen nereden duydun?"

Boynumda olan kafasını kaldırdığında dudaklarına ufak bir öpücük bıraktım ve konuştum, onun da gülüşü büyümüş kızarmaya başlamıştı.

KiYoWo~💗💓💞💓💗💓💞💗💓💞💓💗💞

"Changbin söyledi dün, ikimizin de ağzına sıçtı. Okulda yakınlaşmayın çok dedi, haklı da senden uzak kalmak mümkün mü?"

Mırıldanıp saçlarını karıştırdığımda ellerini belime dolayarak sarılmış boğazını temizlemişti.

"Bağımlılık yaparım biraz evet."

"Çok yaptın."

"Ağrın var mı bu arada?"

Panikle geri çekilmeye çalıştığında onu geri göğsüme çektim ve kafamı aşağı yukarı salladım.

"Çok ağrım var, öpersen geçermiş."

Kahkaha atarak geriye çekildiğinde kolları boynuma dolanmış ben de iki elimi beline koymuştum.

"Şapşal mısın sen?"

"Şapşal değilim aşığım."

"Aşık mısın bana?"

"Hmhm."

"Güzelmiş."

"Sen değil misin? Oynuyor musun yoksa benimle?"