Bir çok şey gördüm yaşadım saklandım kaçtım hatta çokça kaçtım tam herşey yolunda derken geri çağrıldım üstelik abilerim tarafından kesin dönüş olarak gittiğim her yere bela götüren ben şimdi de tüm dertlerimle beraber abilerime yardıma gidiyorum
Hayatımın her döneminde dertler ve sıkıntılar ile birlikte büyüdüm doğduğumda bile haneme mutsuzluk ve bela getiriyordum belki de abilerim bu yüzden benden uzaktadır belki de bu yüzden beni görmeyi geç aramıyorlardı ne derler gözden uzak olunca gönülden de uzak olurmuş şimdi aynı şeyleri Jermey'ye yapıyordum Jack bana en iyi dövüş tekniklerini öğreten erkeklere normal davranmasını öğreten sürekli beni güldüren başım belaya girdiğinde Jeremy den beni kurtaran herif benim yüzümden belki de ölecekti ben ise burada aşk yuvasına kaçmış gibiydim sahi aşk demişken ne yapacaktım şimdi onun tek kelimesi benim eriyip bitirme noktasına getirmişti onun tek kelimesine kanmıştım benim onun anlattıklarına bu kadar çabuk inanmam saçmaydı yine de bana yolladığı not ve çiçek o an ki tavırları bana bir tek kişiyi hatırlatıyor ben o kişiyi de onun gibilerini de istemiyorum hem dedikleri doğru olsa bile ben onu koruyamam hem gerçekleri öğrenirse benim canavarlığımı görürse işler iyice sarpa sarar ona daha fazla bağlanmadan bu işi bittirmeliydim düşüncelerimden onun şefkatli sesi sayesinde ayrıldım Klaus: ( uyanıkmışsın küçük kurt şömine yeterince sıcak mı odun atabilirim) bitkin ve yorgun gözlerle ona baktım elini yanağına yerleştirdi Klaus: ( iyi gözükmüyorsun hasta mısın yoksa) Selena: ( öyle de denebilir kendimi yorgun hissediyorum hemde fazlasıyla) Klaus: ( uyumayı denemelisin bu iyi gelir......belki de bir şeyler yemek istersin gücün kuvvetin yerine gelir sana bir şeyler hazırlamıştım bekle getireyim) Öylece onun gidişini izlemiştim ne diyecektim şimdi ben konuya nasıl girecektim benden uzak durmasını nasıl söyleyecektim ona tanrım yardım et bana onun kalbini kırmak istemiyorum ama hal ve hareketleri beni tedirgin ediyordu kendimi riske atamam üstelik bu sefer savaşta tek kişi olurdum gerçi Nicklaus bir insandı en fazla ne kadar bana zarar verebilirdi ama sonuç olarak ona inandım onunla buraya geldim kalbimle oynayabilme yetisine sahip biri bu riske atılacak bir şey çok geçmeden yanıma elinde tabak ve bir bardakla gelmişti bardak ve tabağı yanımızdaki masaya koymuştu Selena: ( yiyebilecek gücüm olduğunu sanmıyorum) Klaus: ( biraz dikelirsin ben yetirebilirim) tanrım istediği şey beni vicdan azabından öldürmek olmalı sanırım bana bu kadar yumuşak davranması kötü bir şey çünkü ona bir anda her şeyi verebilecekmişim gibi hissediyorum ne kadar acınası oysaki tanışalı görüşeli bir kaç gün olmuştu bu ne acı bir çaresizlik bu nasıl bir bağımlılık bu nasıl bir sevgi açlığıydı böyle tanrım Selena: ( bu kadar iyi olmana gerek yok) Klaus: ( ne) Selena: ( diyorum ki sadece hoşlandığın biri için bu kadar ilgili olmana gerek yok cidden Nicklaus) son söylediğim ile yüzü iğrenç bir hal aldı bundan oldukça rahatsız olmuş gibiydi oysa ki ben kötü bir şey söylediğimi sanmıyordum Klaus: ( birincisi senden hoşlanmıyorum küçük kurt ben sana aşığım hayatımın hiç bir döneminde böyle hissetmemiştim başta zayıflık gibi gelen bu şeyin hayatım olacağını bilmiyordum ama bundan hiç şikayetçi değilim ikincisi bana bir daha böyle seslenme çünkü bu şeye çok alıştım küçük kurt ve bana böyle seslenmen sanki yeni biri gibi hissettiriyor o kötü yaşantımı hiç olmamış gibi bu konuda anlaşalım olur mu) bunu dediği an kendimi daha kötü bir azaba düşmüş gibi hissettim ve o konuştukça daha da derinlere iniyordum babasından bahsedince kendimi daha da berbat hissediyordum ya benimle aynı yerden yaralı olması beni daha da kötü yapıyordu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
