"Gülüşüne İltifat Edersem Bir Daha Bana Öyle Gülmemenden Korkuyorum"

3.7K 101 69
                                    

Damon: ( hayır hayır ve hayır hayır demiş miydim)
Stefan karşısında küplere binmiş abisine baktı ona hak veriyordu ve onu anlıyordu ama o da bu kararı isteyerek vermemişti ki üstelik bu kararı alıp söylemekte kolay değildi onun için ama Damon onu hiç anlamaya çalışmıyordu sürekli bağırıyor çağırıyor ve itiraz ediyordu Stefan bir çözüm bulmalıydı yoksa Elana'nın hayatı tehlikeye girecekti yalnız onun değil sevdiği herkesin bu seferki bela diğerleri gibi def edilecek gibi durmuyordu yardım lazımdı hemde hemen
Stefan: ( sakin ol bu kararı vermek benim içinde yeterince zordu)
Damon: ( ha öyle mi bana hiç öyle gelmedi ama kardeşim)
Stefan: ( bak ben seni gayet iyi anlıyo...)
Stefan cümlesini bitiremeden abisi dahada hiddetlendi elindeki viski bardağını fırlatı verdi fırlattığı barçalardan bir tanesi Stefan'ın yanağını es geçip sıyırmıştı
Damon: ( senin bir bok anladığın falan yok tam 500 asırdan fazladır bizden uzakta onu aramıyoruz bile sırf onu bulamasınlar diye belaya bulaşmasın babamızın pislikleri onu lekelemesin diye kardeşimizi görmedik bile şimdi onu savaşın belanın ortasına o melezin önüne atalım diyorsun yani bunu nasıl kabul etmemi bekliyorsun sen benden)

SELENA'DAN

Selena: ( Stiles acele ettirme zaten çantamı düzgün toplayamadım)
Stiles: ( ha unutmadan projeleri de getirmeyi unutma hem senin şu kurt olayınıda konuşuruz ha birde kabanını al hava rüzgârlı)
Stiles ile konuşurken dolabımı kapatım okulun çıkışına doğru ilerledim ilerlerken çantama kitaplarımı sıkıştırmaya çalışıyordum ve telefonu kulağımın arasına sıkıştırdım ve dışarı çıkıp merdivenlere doğru ilerledim dışarda feci bir yağmur vardı
Stiles: ( hey içine Lexi mi kaçtı senin aman neyse tamam çıktım okuldan şimdi bir dakika beklesene başka biri arıyor)
telefona bakmadan hemen açtım o arada da okulun girişinde şemsiyemi aramaya koyulmuştum
Selena: ( lanet kitaplar tanrım çantam birbirine girdi nerde bu lanet şey hepsi senin yüzünden Stiles)
Lexi: ( Selena iyi misin)
Stiles: ( Lexi...ah iyim acele ile çıktım her yer her yerde diyebilirim)
Lexi: ( eve ne zaman geleceksin konuşmamız gereken çok önemli bir konu var)
Selena: ( bir iki saate orada olurum proje için Stiles ile buluşacağım sonra gelirim olur mu)
Lexi: ( ama bu önemli o işi sonraya erteleyebilirsiniz ne dersin)
tam o anda rüzgar esmeye başlaması ile elimdeki kağıtları uçması bir oldu tabi projenin içinde olduğu kağıtta diğerleri ile birlikte uçtu
Selena: ( hay ben böyle işin içine projem .....Lexi sonra sonra)
diyip hemen telefonu kapadım projem ta karşı kaldırıma uçtu çantamı iki kolumada takıp hızla koşarak yakalamaya çalıştım koştum ama sanırım yetişemedim çünkü vardığımda su birikintisine düşmüştü yere eğildim ve onu almak için uzandım ama kağıdı aldığım gibi ikiye bölündü o derece ıslanmıştı oda yetmezmiş gibi çantamın fermuarını açık unutmuştum tüm kitaplarım ıslanmıştı tabi bende sırılsıklam oldum koşarkende tüm kitaplarımı yere düşürmüştüm hemde yol boyunca her yere saçılmışlardı
Selena: ( hayır ama ya hayır ya tüm emeğim boşa gitti haftalardır bunun için uğraştım ben of ama of)
Yabancı: ( yardım lazım mı)
kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım ve sarışın bir herifin elinde şemsiyesi ile bana baktığını gördüm elindeki şemsiyeyi ıslanmayayım diye bana tutuyordu
Selena: ( eee....sağolun ben halederim aslında)
Yabancı: ( tüm kitaplarınız yola saçılmış toplayalım isterseniz)
yola doğru ilerledik ve eğilip benimle beraber kitaplarımı topladık
Selena: ( teşekkür ediyorum)
Yabancı: ( önemli değil sanırım hepsini topladık değil mi)
Selena: ( yolda kitap olmadığına göre topladık sanırım tekrar teşekkür ederim)
Yabancı: ( e... istersen seni gideceğin yere kadar bırakayım malum hava peki iyi değil)
Selena: ( gerek yok cidden bir taksiye felan binerim zaten yeterince size zahmet verdim)
Yabancı: ( tanrı aşkına sadece kitap topladık hem şu kağıt için fazla üzülmüşse benziyordun belki yardım ederim ha en azından seni gideceğin yere bırakayım sırılsıklam olmuşsun bir de bu halde taksi mi bekleyeceksin)
Selena: ( peki)
ardı ardına konuşmaya başlayınca nedensizce evet dedim kasaba fazla büyük değildi istesem kendimde gidebilirdim en fazla 15 dakikalık mesafeydi aman en fazla ne olabilirdim ki onunla beraber arabasına doğru ilerledik arabası oldukça iyi ve havalıydı önce sırtımdaki ıslak çantayı alıp arka koltuğa koydu kapımı açtı bende bindim oda hemen ön koltuğa oturdu
Yabancı: (  ee....nereye gidiyoruz bakalım)
Selena: ( Beacon Hills'in en meşhur kafesine tabi ki)
dediğim an bana anlamsız gözlerle bakmaya başladı bende biraz garipsedim sanırım buraya yabancı birisiydi
Yabancı: ( üzgünüm buraya daha yeni geldim o yüzden orası neresi pek bilmiyorum)
Selena: ( pardon ben sizi buralı sanıyordum)
Yabancı:  ( eee....nereden gitmem gerekiyor peki)
Selena: ( sen ilerle ben tarif ederim bu arada kusura bakma ıslak ıslak oturdum güzelim Chevrolet'i berbat etim)
dediğim an gülmeye başladı
Selena: ( komik bir şey mi söyledim)
Yabancı: ( yoyo hayır sadece her neyse boşver)
Selena: ( hadi ama ne oldu)
Yabancı: ( sanırım geldik)
dediği an kafamı çevirdim cidden gelmiştik bu biraz hızlı olmuştu sanki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım hızla kendimi toparladım
Selena: ( gerçekten çok ama çok teşekkür ediyorum size de zahmet verdim)
Yabancı: ( önemli değil)
arabadan çıktım yağmur dinmeye yakındı tekrar teşekkür ettim ardında kafeye doğru ilerledim içeri girdiğimde gözlerim hemen Stiles'i aradı ama etrafta yoktu hemen telefonumu çıkaracaktım ki telefonumun yanımda olmadığını fark ettim
Yabancı: ( bunu mu arıyordun)
hemen sesin geldiği yöne doğru döndüm dönmemle o sarışın yabancıyı görmem bir oldu elinde telefonum diğer elinde de benim çantam vardı çantamı arabada unutmuş olmalıydım
Selena: ( tanrım kurtarıcım gibi bir şeysin heralde çok sağol)
telefonu ve çantamı aldım etrafa bakındım ama Stiles'i yine göremedim yabancı tam gidecekken teşekkür etmek için aklıma bir şeyler gelmişti
Selena: ( şey....bir dakika acaba bir şeyler içmek ister misin.....ben ısmarlıyorum yani şey yanlış anlama teşekkür etmek için)
ne diyorum ben ya iki kelimeyi bir araya getiremedim lanet olsun
Yabancı: ( bu teklife hayır diyemeyeceğim)

Gizli Salvatore ( düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin