Bu bölüm de Erva'nın gözünden..
-Erva-
Tuvalete giderken arkamı dönüp Talia'ya baktım. Ortamı kurmuştu şimdiden.. Onun için sevinsem de, beni satacağı düşüncesi kafamı kurcalıyordu.
Tuvaletlerin olduğu köşeyi dönerken sağ omzumda bir sızı hissedip kendimi yerde buldum. Herşey o kadar hızlıydı ki..
Başımı sol elimle desteklerken, bir yandan da olup bitene bakmak için gözümü açtım. Karşımda iki tane bacak gördüm ve kafamı kaldırdığımda ise gözlerimiz kenetlendi.. Bir insan böylesine tatlı olur mu?..
Karşımda çömelip ellerini bana uzattı ve etkileyici sesiyle "bişeyin yok ya?" dedi.
Ellerini tuttuğumda sanki elektrik direğine sarılmışım gibi bir akım hissettim.
"Şey ben.. İyiyim evet.. Sağol"
Tüm kuvvetini arkaya vererek kendisiyle beraber beni de ayağa kaldırdı.
Eliyle ensesini okşayarak
"Çok özür dilerim.. Ama.. Imm.. Burda ne işin vardı?" dedi ve tatlı bir sırıtışla, kapıdaki "ERKEK" yazısını işaret etti.
Utançtan kıpkırmızı oldum ve kafamı öne eğdim.
"Bilmiyordum, görmedim bile." diyebildim zorla.
Flamingo rengini aldıktan sonra üç adım geri attım ve dışarıya çıktım. Elini yanağımda gezdirdip çenemin altından tutarak, başımı nazikçe yukarı kaldırdı. Gözlerimiz yeniden birleştiğinde kendini tanıttı.
"Ben Luke.."
"Ben de Erva "
Dudağının sağ kısmını dişlerinin arasına alarak beni tekrar etti.
"Mmm.. Demek Erva."
Sapsarı saçları, mavi gözleri, beyaz ten rengi, etkileyici sesi ve büyülü bakışlarıyla oldukça seksi görünüyordu.
Gülümseyerek sözüne devam etti.
"Seni beklememi ister misin Erva?" yüzünde hala bir pişmanlık vardı.
"Hem-men geliyorum o zaman" demem onu onayladığımın bir belirtisiydi.
"Tuvaleti boşver.. Güzel olmalıyım" dedim kendi kendime ve çantamdan ayırmadığım tarağımı çıkartarak, saçımı hızlıca taramaya.. Aslında düpedüz yolmaya başladım. Havuzdaki klor saçımı sertleştirmişti ve neredeyse tarak dahi girmiyordu.
Gözüme de hızlıca kalem çektikten sonra "işte bu" dedim ve aynada bakış denemesi yapıp kendimi dışarı attım.
Elini bana uzattı ve "seni biryere götürmeme ne dersin?"
"Neresi olduğuna bağlı"
"Sadece güven bana"
"Bana tecavüz etmiyceksen sorun yok" diye geçirdim içimden.. Ama sanırım pek te içimden söylememişim.
"Korkma öyle bişey değil.. Bana güvenmelisin" dedi ve tatlı bir kahkaha attı. "Seni arkadaşlarımla tanıştırmak istedim sadece."
Daha fazla rezil olmadan konuyu değiştirsem çok iyi olacaktı.
"Sen.. Kaçıncı sınıfa gidiyosun?"
"Lise 3 sen?"
Sırıttım ve "1" dedim. Sadece iki yaş vardı.. Yanii.. Çok ta sorun olmaz herhalde değil mi?
"1? O zaman şu konuda anlaşalım.. Bana Luke abi de" piç gülüşü attıktan sonra göz kırparak bana baktı.
Luke abi?.. Abi?.. A-B-İ?.. Abi mi demişti o?!
