Keyifli okumalar!Şarkılar:
Teoman , Çoban Yıldızı
Redd , Aşktı BuŞu an hayatımın ne yapmam gerek bilmiyorum evresindeydim. Çünkü hayat bir şekilde bizim için rolünü biçiyordu. Ve karışamıyordum, engel olamıyordum, seçim yapamıyordum. Kendimi sürekli yerini yadırgayan eşyalar gibi hissediyordum. Koyduğum yerde bulamıyordum kendimi bir daha. Bunun nedeni uyum sağlayamadığımdan mıydı yoksa bana biçilen bu role boyun eğmek istemediğimden miydi bilmiyordum. Belki de sadece sürekli aynı yerimden yara aldığım içindi.... Aynı yerim acıdığı içindi.
İnsan ölürse acıdan ölürdü bir gün bence. Çünkü unutamazdık. Unutursak olgunlaşırdık. Olgunlaşırsak eski halimizi özlemeye başlardık gün sonunda. Eskiden güzeldi her şey derdik.
Çünkü o an eski bize bir daha uğrayamayacağımızın farkına varırdık. Ve birlikte gelen keşkeler, pişmanlıklar, güzel anıların bizi paramparça etmesine izin verirdik.
Paramparça olmuş bu kalbimizle yaşamaya devam ederken hiçbir şey olmamış gibi gülerdik. Bir iyiyime sığdırmaya çalışırdık bütün acıları. Ne kadar da komikti! Anlasınlar diye çırpınıyorduk ama anlatmamak için direniyorduk ve kaybolmaya izin veriyorduk kendi duvarlarımızın arkasında.
Çizdiğimiz her cümlenin altında acılarımız vardı, yaşanmışlıklarımız, aklımıza gelen benzer bir olay... Sır gibi saklıyorduk, okutmak istemiyorduk kimseye. Güvensizlikten miydi bu yoksa kendi sonumuzu imzalamaktan mıydı?
Hangisiydi?
Hayat beni bir anda öyle bir noktaya getirmişti ki, bir gecede her şeyimi kaybetmiştim. Ben, beni bu hayatta karşılıksız, çıkarsız seven kadını kaybetmiştim. Babam ise, ne yaparsa yapsın ondan asla vazgeçemeyecek, ve ona aşık kalmaya devam edecek kadını kaybetmişti.
İkimizinde kayıpları ağırdı...
Babam yıllar önce olabilecek her şeyden bihaber kumar masasına oturmuştu. Kazandığı paralar onu mutluluktan dört köşe etmişti. Kazandıkça kazanmak istemişti hep. Hırslı bir adamdı. Onun hiçbir zaman bir sonu olmamıştı. Dur durak bilmezdi. Zaman ilerledikçe bir kumarhane satın almıştı Amerika'da. Amerika'ya gitmek için bir sebebi daha olmuştu şirketinin dışında artık.
Bunlar hayatını güç ve para için yaşayan bir adam için çok büyük şeylerdi.
Sonra bir gün babam her şeyini kaybetme noktasına gelmişti. Tam üç yıl önce, doğum günümdü. Amerika'dan Türkiye'ye döndüğü gün ki halini unutamıyorum. İçmekten mahvolmuş, içini hırs kaplamış, siniri gözlerinden okunan bir halde eve gelmişti. Doğum günlerimde yanımda olmazdı buna alışıktım ama o gün ilk defa doğum günümde evdeydi. Sesi çıkmıyordu ama yanımızdaydı. Ben babamı ilk defa o halde görüyordum ama annem babamı daha önce de bir kez bu halde gördüğünü söylemişti. Ne olduğunu sorduğumda bana anlatmamıştı. O zaman zorlamamıştım ciddi bir şey değildir diye.
Zamanla yavaş yavaş elimizdeki her şeyi kaybetmeye başlamıştık. Her gün, her saat kavgalar oluyor, eşyalar kırılıp dökülüyordu. Sonra bir gün annemin hamile olduğunu öğrenmiştik. Annem o kadar mutlu olmuştu ki onu ilk defa o şekilde görmüştüm. Ben de o anın şokunu atlatamamıştım. Bir kardeşim olacaktı ve ben nasıl davranmalıydım bilmiyorum. Ama annemin o mutluluğunu görünce benimde mutlu olmamam imkansızdı.
Babam ise aksi gibi bu durumdan rahatsızdı. Hatta anneme aldırmayı teklif edip, bu haldeyken bir çocukla uğraşamayacağını söylemişti. Ama annem kardeşimin varlığını karnında hissettiği an aralarına bir bıçağın bile koparamayacağı ağlar örmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ BİLETİ
Roman d'amourBen senin aşık olduğun Miray'ım. Senin öptüğün, senin gözünden bile sakındığın kadınım. Ben senin balın'ım. Ama sen de haklısın; 'En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık veriyor' değil mi? Ama...Ama hani sen bana doyamazdın? Hani? Soğumuş halin çok...