Ben ne dersem o

69 1 0
                                    

İmran derse girmişti. Ders boyunca midesi bulandı. En son dayanamayarak hocadan izin aldı ve lavaboya gitti. Chanyol hemen krise mesaj atıp bunu söyledi. Kris hocadan izin aldı ve imranın sınıfının yanındaki lavaboya koştu.
Hızla içeri girdi. İmran hala istifra ediyordu ve olduğu yere düşecekken kris onu kucağına alıp hızla arabaya bindirdi.
Aradan bir saat geçmişti. Doktor krisin yanına geldi ve " sevgilisi nerde? " diye sordu. Çünkü daha önce kai hastahaneye getirmisti onu ve doktor onları sevgili sanıyordu.
" ben eşiyim"
" kusura bakmayın daha önce başka biri onun sevgilisi olduğunu söylemistide"
..
" her neyse eşiniz hamile olduğu için baş dönmesi ve mide bulantısı gayet normal. Ayrıca onun yorulmaması gerek ve bu dönemde biraz hassas olacaktır" dedi ve krisin yanından uzaklaştı.
Kris imranın odasına gitti. Önemli birsey olmadığını söyledi. İmran taburcu olunca kris onu eve getirdi.
" herşey için teşekkür ederim kris"
" önemli değil. Artık okula gidemezsin kaydını dondurman gerek "
" asla"
" Okulda sürekli lavaboya gidip orada da bayılacak mısın? Ben ne dersem o"
" merak etme başına dert açmam. Bu gün içinde üzgünüm"
İmranın morali bozulmuştu. Hamile olduğu için herşeye üzülüyordu. Kris onu üzmek istemiyordu ama imran sürekli yanlış anlıyordu.
Akşam imran yine yemek yememişti. Kris onun odasına yemek götürdü" benimle konuşmayabilirsin ama en azından yemek ye"
...
" sen beni yanlış anladın. Sadece senin için endişeleniyorum"
" endişelenmene gerek yok. Ben artık kai ile kalmak istiyorum"
" ne"
" her akşam onu çağırmak istemiyorum. Onun evine yerleşeceğim. Kai de kabul etti zaten. Yarın gideceğim"
" yarın eşyalarını benim odama taşırız bu gece benimle uyu" dedi. İmranda kafa sallamakla yetindi.
İmran bu durumdan mutlu olmuştu ama bunu gururuna yediremiyordu.
Kris sabah okula gitti. Okulda taeyenonla karşılaştı. Onun yanına gitti" ben hala seni seviyorum taeyenon" dedi.
Taeyenon umursamadı. Onun yanından hemen uzaklaştı. Kris taeyenonla nasıl barışırım diye düşünmeye başladı. Ona bir hediye almam aklına geldi.

....

Akşam üzeri kai ve chanyol krislere gittiler. Kai hemen imranı soru yağmuruna tuttu" kris sana nasıl davranıyor"
"İyi"
" doğru söylüyorsun değil mi? İstersen bende kalabilirsin?"
" teşekkür ederim hyung ama en iyisi burda kalmak. Hem merak etme iyiyim burda"
" ee bize ne yemek yapacaksın?"
" ne istersiniz?"
Chanyol ayağa kalktı ve" ben younayla buluşacağim size afiyet olsun" dedi ve gitti.
Kai ile imran mutfağa gittiler. Yemek yapmaya başladılar. Tabi kainin sayesinde bütün mutfak ve kendileri de kirlenmişlerdi. Yemekten sonra tatlı yapmaya başladılar.
Kris eve gelmişti. Mutfaman gelen seslerle oraya gitti. Karşısında gördüğü manzarayla şok oldu. Kai kendisini mutfagında ne arıyor ya da daha da önemlisi kai neden imrana kendi elleriyle yemek yediriyor?
Kris geldiğini belli etmek amacıyla öksürmeye başladı. Sesi duyan kai ve imran hemen toparlandılar. Kai" imran lavabo nerde beni oraya götürür müsün üzerimi temizleyeceğim"
Kris hemen " gel sana göstereyim " dedi. Kris nedenini bilmediği birşeyden dolayı imran ve kaiyi samimi görünce sinirleniyordu.
Akşam kai de gittikten sonra imran "kris yarın alışveriş yapalım mı?"
" olmaz yarın işim var" dedi ve birlikte uyudular.

Sabah imran erkenden uyandı. Yanında uyuyan krisi izlemeye başladı. Gerçekten çok yakışıklıydı.
Belki farklı koşullarda tanışsaydık daha farklı olabiirdi. Gerçi kris beni de bebeğimizi de sevmiyor diye düşündü.
İmranla kris beraber kahvaltı yapmışlardı. imran üzerini değiştirip kapıya doğru ilerledi. Bugün bebeğinin kontrolü vardı. Kris yanına geldi ve " nereye gidiyorsun" diye sordu.
" bugün bebegimin kontrolü var. Oraya gidecegim"
" dolmusla mı gideceksin?"
" hayır kai ile gideceğiz"
" gerek yok birlikte gidelim"
İmran çok mutlu olmuştu. Krisi sevmeye başlıyordu.
Doktor" hazır mısınız bebeği görmeye" dedi. Doktor imranın göbeğine krem sürmek için yanına gelmisti. Kris kremi doktorun elinden aldı" ben hallederim" dedi.
İmran krisin kendisini kıskandığında mutlu oluyordu. Çünkü aşık olan insan kıskanırdı.
Doktor bebeğin sağlıklı olduğunu söyledi.

....
Gece imran uyandı. Canı hurma istiyordu. Hemen yanında krisi dürttü " kris uyan"
" ne oldu ya gece gece"
" şey benim canım hurma istiyor"
" tamam birazdan almaya giderim ama nerden bulacağım bu saatte?"
...
" birazdan hallederim"
Kris gece evden çıktı. İki saat sonra hurmaları getirdi. İmran hemen yemeye başladı. Nefes almadan heryerine bulaştırarak yiyordu.
Kris onun bu halini çok tatlı buldu" çok mu seviyorsun hurmayı?"
" ben değil ama karnımdaki seviyor galiba"

....

Okullar kapanmısti. Yaz tatili başlamıştı. İmranın bebeği 3 aylık olmuştu. Artık kıyafetleri ona olmuyordu. Kris alışverişe gitmediği için imran sabah kaiyi aradı alısverişe gitmek için.
Kai geldi ve " hadi imran gidelim" dedi.
" tamam"
O sırada kris geldi" nereye gidiyorsunuz" dedi.
" seni ilgilendirdiğini pek zannetmiyorum kris. Seni ilgilendirseydi biraz karınla ilgilenirdin"
" ne demek o?"
" farkında mısın bilmem karının artık karnı büyüdü yani yeni kıyafetler alması gerek. Hadi boncuk gidelim"
Kris artık sabrının sonuna gelmişti. Ne hakla sürekli karımla ilgilenyor diye düşündü.

NEREDEYSE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin