Complo | Taekook

4:

(keyifli okumalar dilerim)

Jungkook, eve geldiğinde karşılaştığı manzarayla yüzünde güller açarken karşısında onu bekleyen kardeşi ve annesine bakmış, kardeşini kucağına almıştı.

Kardeşi onu öpücüklere boğarken jungkook ise gülüyor, kardeşinin saçlarını okşuyordu.

"Çok özledim ben seni!"

"Ben de seni çok özledim abicim"

Kardeşiyle birlikte salona geçtiklerinde evden çıkan annesini çok umursamadan kardeşiyle ilgilenmeye devam etmiş, çantasını kenara bırakmıştı.

"Diş perisini bekliyorum ama gelmiyor.."

"Hâlâ unutmadın mı onu?"

"I ı.."

"Peki, o zaman senin için onu buraya getireceğim"

"Söz veriyor musun?"

"Söz veriyorum"

•••

Oturduğu banktan kalkmış, sigarasının dumanını üflerken önündeki deniz manzarasını izlemeye devam etmişti.

Taehyung uyuşturucu bağımlısıydı ve bunu kaçak yollarla satıyordu.
Geçimini illegal işlerle yapıyor olması bir yana, Taehyung bu işi severek yapıyordu.

Mahalle abisi tavırları, sürekli sokak aralarında gezmeleri, gizemli kişiliği ve gözlerden uzak takılması da bu gerçekleri gizliyordu.

Sigara izmaritini yere atıp söndürdüğünde öksürmüş, ellerini siyah hırkasının ceplerine atarak evinin yolunu tutmuştu.

Taehyung siyahtan başka renk sevmezdi dolabı iç karartacak derecede siyah kıyafetlerle doluydu.

Eve geldiğinde yorgun argın kendini koltuğa attığında evin genç hizmetçisi yanına gelerek önünde dikilmiş ve bir şey sormak istercesine bakışlarını Taehyung'un yüzünde gezdirmişti.

"Sürekli yorgunsunuz, acaba sizin için yapabileceğim bir şey var mı?"

"Ne gibi?"

"Bilmiyorum, aklınıza gelebilecek her şey.."

Taehyung daha önce bu hizmetçiyle bir şeyler yaşamıştı ve tekrar aynı istekle geliyor olması sadece dudaklarını yukarı kıvırmasına neden olmuştu.

"İçerdeki paketlerden birini getir bana yeter."

Beklediği cevabı alamazken paketi almaya gittiğinde taehyung ise uyuşturucu almadığı için ağrıyan başını ovuşturmuş, ağrıyı dindirmeye çalışmıştı.

Kısa sürede paketle yanına gelen hizmetçiye baktığında kısalan etek boyu ve açılan birkaç düğmesi dikkatini çekerken hizmetçiyi bir kenara bırakmış ve hap halinde olan uyuşturuculardan birini alıp ezerek toz haline getirmişti. Masadaki tozu burnundan çekip soluduğunda rahatlamışçasına arkasına yaslanmış ve bacaklarını açarak rahat bir pozisyon almıştı.

Hâlâ baş ucunda bekleyen hizmetçiyi gördüğünde bileğini kavrayarak tek hamleyle bedeni kucağına çekmiş, başını arkaya yaslayarak sertçe burnunu çekmişti.

"Sadece sürtün."

Kucağında adeta dans eden bedenle keyiflenirken gözlerini kapatmış ve burnunu tekrar çekip ellerini hizmetçinin beline yerleştirmişti.

Yön vermek istiyormuşcasına sıkarken burnundaki yanma hissi yavaş yavaş geçtiğinde bedenine yayılan zehri hissediyor ve hırıltılı sesler çıkartıyordu.