20. bölüm:

226 22 10
                                    

(iyi okumalar dilerim.🤍)

Öğretmenine tek bir kelime dahi etmeden sınıftan çıkmış, titreyen elleriyle zar zor telefonu eline alarak hıçkırıklarla Taehyung'u aramıştı.

"T-taehyung.."

"Sesin kötü geliyor, bir şey mi oldu?"

"Ben.."

"NERDE LAN O KÜÇÜK VELET?! O ELİNİ KIRMAZSAM BENİM ADIMDA YOONGİ DEĞİL"

sınıftan büyük bir hışımla çıkan yoongiye bakmış ve dudaklarını birbirine bastırıp yanağından süzülen yaşları silerek telefonu bir şey söylemeden kapatmıştı. Koşar adımlarla alt kata inip saklanmayı hedeflemiş, yemekhaneye girerek en köşedeki masanın arkasına saklanmıştı.

Taehyung ise Yoonginin savurduğu tehditleri duymuş, arabaya binerek okulun yolunu tutmuştu bile.

Gürültüler gelmeye devam ediyordu ve jungkook ağlamaktan önünü dahi göremeyecek hale gelmişti.

Yemekhane ilk saatlerde açık olmuyordu, bu yüzden ışıklar kapalıydı ve ortalık biraz olsun karanlıktı. Jungkook'u bulacaksa da en azından hemen olmayacaktı.

Sesler kesildiğinde okuldan çıkabilmek için yavaş bir şekilde oturduğu yerden kalkmış, hıçkırıklarını tutarak camdan etrafı izlemişti.

Kimsecikler yoktu ve çıkıp hemen koşmaya başlarsa, bahçeye rahat bir şekilde inebilirdi.

Kendisini hazırlayıp derin bir nefes almış, yemekhaneden çıkıp koşar adımlarla alt kata inmeye başlamıştı.
Çıktığını düşündüğü anda kapıda gördüğü bir grup genç ve başlarında onlarla hararetli bir şekilde konuşan yoongiyi görünce sanki biri kafasından aşağı kaynar sular döküyormuş gibi hissetmişti.

Kendi elleriyle, kendi sonunu hazırlamıştı ve çoktan yoonginin görüş alanına girmesi ölüm fermanını imzalamış olmasıydı.

"Demek burdaydın.."

Üzerine doğru gelmeye başladığında kaçmaya fırsat dahi bulamadan saçından tutulup çekilmiş, acıyla karışık çığlık atmıştı.

"Sana o tokatın on katını yaşatacağımdan emin ol."

Hıçkırıkları tekrar başladığında eliyle saçlarına baskı yapan eli tırmalamaya başlamış, çırpınışlarla yoonginin onu sürüklediği yere gitmeye başlamıştı.

Bodruma kata indiklerinde seslerin duyulmaması için sığınak olarak kullanılan büyük sınıfa girmiş, kapıyı kapatarak arkadaşlarını da kapının başına dikmişti.

"Senden neden nefret ediyorum biliyor musun?"

Bedenini birden duvar ve yoongi arasında bulduğunda titremeye başlayan bedeni soğuk terler dökmeye başlamış, yoonginin sorusuna karşılık başını bilmediğini söylemek istercesine iki yana sallamıştı.

"Senin yüzünden kötü çocuk olarak bilinen bendim.."

Saçlarındaki eller sıkılaştığında jungkook boynunu yukarıya doğru kaldırmış, acısını hafifletmeye çalışmıştı.

"Ben senin korumandan başka bir sik değildim."

Alaycı bir tavırla gülüp jungkook'a sert bir tokat atmış, yana düşen başın bu sefer saçlarını bırakarak çenesinden kavramıştı.

"Böyle olmadığını kanıtlayacağım."

Gerilip yumruğunu jungkook'un yüzüne geçirdiğinde yere düşen bedene bakmış, burnunu çekip yutkunarak yerde acıyla kıvranan bedene sırtını dönmüştü.

Complo | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin