Complo | Taekook

12. Bölüm:

(iyi okumalar dilerim ve bayramınız kutlu olsun🤍)

Başındaki keskin ağrıyla uyandığında acıyla inlemiş ve yattığı yerden doğrularak etrafa bakınmıştı.

Dün ne yapmıştı, eve nasıl gelmişti ve o kadar saat dışarda tek başına ne yapmıştı hiçbir şey hatırlamıyordu.

"Sikeyim..başım çatlıyor."

Yataktan kalkıp odadan çıktığında evin içinde dolanmaya başlamış ve iç çekip mutfağa inerek miyaya seslenmişti.

"Miya kahvemi bahçeye getirirsin."

Mutfak kapısından dışarıya çıktığında dışarda oturup kağıtları inceleyen elemanının karşısına oturmuş ve ne yaptığına bakmıştı.

"Ne yapıyorsun öyle?"

"Jungkook'un dosyası, dün gece istedin ya"

"Sarhoştum amına koyayım, sen her dediğimi yapmak zorunda mısın?"

"Yapmasam da burnumdan geliyor ama"

"Jongin, sen benim çalışanımsın."

"Sağol hatırlattığın için"

Kahvesi geldiğinde dosyayı önüne alıp kahvesini içmeye başlamış ve rahat bir pozisyon almıştı.

"Özetleyeyim, babasını ikinci sınıfa giderken kanserden kaybetmiş ve evde çoğunlukla kardeşiyle kalıyor. Annesi kendi işini yapıyormuş."

"Dur lan, bu çocuk 18 yaşında değil mi?"

"Evet."

"Babasını 10 sene önce kaybediyor ve kardeşi 5 yaşında mı?"

İkisi de sessizce birbirine bakmaya başladığında taehyung kendini tutamayıp gülmüş ve dosyadakileri okumaya başlamıştı.

"Adamın mezarda kemikleri sızlamıştır."

Jungkook hakkında çoğu şeyi dosyadan öğrenmişti ve geriye kalan tek şey bunların hepsini onun ağzından duymaktı.

"Onu buraya çağıracağım."

"Sen neden taktın bu çocuğa?"

"Off bu kadar kasma, eğleniyoruz."

Telefonunu çıkartıp jungkook'un numarasını tuşlamış ve telefonu kulağına götürüp telefonun açılmasını beklemişti.

"Efendim?"

"Merhaba jungkook, nasılsın?"

"Gayet iyiyim, ya sen?"

"Ben de iyiyim, acaba bize gelebilme imkanın var mı?"

"Kardeşime bakmam gerek..bugün evden çıkamam Taehyung"

"O zaman ben gelirim."

"Tabi gelebilirsin, hem eunji'nin de seninle vakit geçirmek isteyeceğine eminim."

"Yarım saate ordayım."

Telefonu kapatıp hızlıca oturduğu yerden kalkmış ve odasına çıkıp üzerine giyecek bir şeyler bulmaya başlamıştı.

Siyah onu her ne kadar tamamlasa da bu sefer değişiklik yapıp üzerine beyaz bir gömlek giymiş, altına da pantalon uydurarak kollarını düzeltmişti. dağılan saçlarını düzeltip parfümünü iki yakasına sıktığında arabanın anahtarını alıp evden çıkmış, jonginle birlikte Jungkook'un evine doğru yola koyulmuştu.

"Ben seni arayana kadar sen bana mesaj dahi atıp beni rahatsız etme, anlaşıldı mı?"

"Anladık"

"Güzel."