-yapamiyoruz burda. Gitmek zorundayız.
-nereye gidiyorsunuz peki.
-yurt dışına.
-nee!! Gitmeyin... Lütfen... Gitmeyin
Sesim artık kısık kısık çıkmaya başlamıştı ben çağana çok alışmıştım gidemezdi ki.
-tuana .... Gitmeliyiz. Affet bizi. Yapamıyoruz burda annemsiz duvarlar üstümüze geliyor. Ama söz birgün dönücem.
-söz verdin bak döneceksin.
-söz veriyorum dönücem. Aglama tamam mı?
-tamam.
Çağan elleri ile göz yaşlarımı sildi. Sonra ellerimi tuttu.
-disari kadar savuşturmayacak mısın bizi?
-savuşturayım :)
-gel
Birlikte dışarı çıktık etrafta kimse yoktu. deniz sanırım hâlâ evdeydi ve henüz hazır değildi.
-naz
-efendim.
-bi kere sarilabilir miyim?
-tabi gel
Kollarımı açıp beklemeye başladım hemen gelip sıkıca sarıldı bende ona sarıldım saçlarımı koklamaya başladı. sanki hafızasına yer etmek ister gibi kokluyordu.
-saçların.. o kadar güzel kokuyoki..
Hiç bişey demedim sadece sariliyordum. Bizi ayıran şey denizin sesi oldu.
-abi senin gitmeye niyetin yok sanırım 😁 öyleyse sen dur ben giderim.
-deniz carparim bak suss.
Deniz hâlâ sırıtıyordu. Çağanda ona ters ters bakıyordu.
-neyse biz gidelim geç olmadan hoşçakal Tuana
-hoşçakal.
Yine gözlerim dolmuştu...
-aglamak yok.
Başımı sallayıp gülümsemeye çalıştım.
-gulmek sana çok yakışıyor:)
-tesekkur ederim:)
-abi hadisene uçağa kacircazzz!!
-GİDELİM DENİZCİM GİDELİM YURU HADİ... Tuana gelicem ağlama tamam mı
-tamam
Cagangil usul usul gözden kayboldu...
