"Peki genç lord." dedim ve kapıyı kapattım ama kendisi bir şeyler mırıldandı sanki duymamı istemiyormuşcasına ama duydum.
"Leydim hatırlamıyor demek?"
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Dediği şeyle duraksadım.Genç lord neden birdenbire yanıma gelip bana garip sorular sordu ki? Merlin! Bana leydim dedi, rüyadaki gibi..
"Leo! Bu kitap da neyin nesi?" Theodore'nin sesiyle onun yanına gittim.
^Kara Büyüler^ diye ince bir kitap gösterdi.
"Babamdan hediye olarak aldığım normal ince bir kitap, n'oldu ki?" dediğimde son kitabın sayfasını bana gösterdi. Gördüğüm şey ile duraksadım.
14-Iraldemona; Bu kara büyü insana her şekilde işkence çektirirken, en çok korktuğu ve en çok canını yakan şey onun kabusları olur. Bu kara büyü zor ve Nott ailesinin kanına özel kara büyülerden biridir. Bu kara büyüyü icat eden kişi Ursula Nott'dur.
"Ben o zaman bu lakaptan kurtuluyor muyum?" dediğimde Theodore;
"Babama danışalım. Sana bu kitabı verdiyse o biliyor olmalı."
"Malikaneye cisimlenelim." dediğim gibi Theodore bizi Nott malikanesine cisimledi.
Artık alışmış olduğum kasıntı ile şu anda görkemli Nott malikanesinin önünde duruyordum yani duruyorduk.
Theodore içeri girerken bende arkasından malikaneye girdim. Malikane sessizdi sanırım babam toplantıda dediğim gibi ev cinimiz Gray
önümüzde belirdi."Hoşgeldiniz efendim. Büyük efendi şu anda toplantıda."
"Peki." dediğim gibi toplantı odasına yöneldim.Theodore ne yapacağımı anlamışcasına önüme geçti. Ben ise babama ve anneme kırgın ve kızgındım. Beni hep 173 yıllık Nott prensesine uygun davranmam gerektiği ile ilgili uyarırken şu anda o prenses olmama ihtimalimi öğreniyordum ama içimdeki tek umut onun 173 yıl önceki büyük büyük büyük halam olmasıydı.
Theodore'un gözlerine baktığımda bunun sonucunda benim zarar alacağımı bildiği için oraya girmemi istemiyordu. Ama aklıma bir fikir geldi ve hemen Gray'a döndüm.
"Benim baykuşum buraya geldi mi?" dediğimde gitti ve baykuşumu kafesten ayağında benim mektubumla çıkardı.
"Ah Gray, sanırım baykuşum hala arkadaşımın ve bizim evimiz arasında sorun yaşıyor. Lütfen baykuşumu bana verir misin, arkadaşıma göndermeliyim." dediğimde Theodore ve Axel'i kurtarıyordum, babamdan azar bile yiyecek durumda olduklarını sanmıyorum.
"Peki efendim." dedi ve baykuşuöu bana uzattı. Bende hemen ayağındaki mektubu aldım ve mektubu yırtıp baykuşumu Hogwarst'a geri gönderdim.
Yazardan: Hayatımız baykuş gibi arada sırada da olsa boşa gidip geliyoruz.
"Baykuşunu neden geri gönderdin Cleo?" soğuk sesiyle tüm çocukluğum gözümün önümden geçmişti bile.
"Bir yanlışlık oldu babacığım. Ayrıca biz Theodore ile sana bir konu hakkında konuşmaya geldik." dediğimde Theodore'ye konuşması için bakış attım.
"Ursula Nott kim baba?" dedi direk
"Ah en sonunda buldunuz demek. Ursula Nott senden 173 yıl önce doğmuş olan son Nott prensesi Cleo." dediğinde içim rahatladı ama kalbimi merak sarmaya başlamıştı.
"Baba hiç mi bir kız dünyaya gelmedi?" diye sordum.
"Bence ikinizde cevabı biliyorsunuz. Bu kadar konuşma yeterli Hogwarts'a geri dönün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
᯾¹⁷³ 𝑌𝚤𝑙𝑙𝚤𝑘 𝑁𝑜𝑡𝑡 𝑃𝑟𝑒𝑛𝑠𝑒𝑠𝑖᯾
Fanfiction"Bu 173 yıl boyunca Nott ailesinin nasıl bir tane bile kızı olmadı sanıyorsun?" dedi ve üstüme yürümeye başladı. "Yaklaşma bana, hiçbir şey duymak istemiyorum!" "Duymak zorundasın, zorundayız!" "Sana duymak istemiyorum dedim!" "Lütfen öyle demeyin l...