Biz geldikkkkk.
Çok konuşmak istemiyorum,sizi bölümle yalnız bırakmak istiyorum.
Bölmün sonunda görüşürüzzzz.
__________________________________
Kütüphanedeydim.Kızların bahsettikleri kişiye benzer birini arıyordum ama görünürde öyle biri yoktu.Onu boşverip kütüphanede gezmeye başladım, almam gereken kitaplar vardı uzun süredir okumak istediğim, onlara göz atabilirdim. Yabancı klasiklerin bulunduğu kısma gelip durdum.Aslında hepsini istiyordum.Lanet olası bir kitap bağımlısıydım.Tam kaç kez okuduğumu hatırlamadığım Pride and Prejudice'a elimi uzatmıştım ki arkamdan kendini beğenmiş bir erkek sesi geldi.
"Cidden o kadar kitap arasından onu mu beğendin?" dedi. Anlamadım ne diyordu bu. Yani hakaret sayarım ben bunu ama.
"Anlamadım." dedim kafamı yavaşca yana eğerek.Yüzünde 'tahmin etmiştim' tarzında bir sırıtma ile, "Şaşırmadım." dedi.
Ağzımdan kendime hakim olamadığım bir 'Hah' çıktı. Ne sanıyordu kendini insanları istediği gibi aşağılayabileceği bir konumda olduğunu mu? Hiç sanmıyordum.
Omuzlarımı dikleştirip," Aslında çok iyi anladım,Bay ukala."dedim kendimden emin bir şekilde. "Sadece benimle bu şekilde konuşabileceğini sana düşündüren ne onu anlamadım."
Gözleri şaşırdığını belli eder şekilde açıldı.Bir adım atarak bana yaklaştı, kollarını önünde bağladı ve "Ukala bir şekilde davranmaya çalışmıyordum sadece fikrimi belirttim.Bana saldıracağını bilemedim özür dilerim." dedi sırıtarak.
Aslında sert çıktığım kadar kötü birine benzemiyordu.Benden baya uzundu,saçları dağınık bırakılmış koyu bir tondaydı hatta şuan kuzgun siyahı bile diyebilirdim ama kütüphanedeydik ışık farkı vardı,gözleri ise safir mavisi gibiydi.Ani bir farkındalık ile kendime geldim. Bu o. Aral.
Ben onu değil, o beni bulmuştu.
Ödev yapmak istediğim kişiye iyi olmaya karar verip derin bir nefes alarak omuzlarımı serbest bırakıp savunma alanımdan çıktım. Elimi aramıza doğru uzatıp,"Ben Ela,Ela Dalan."dedim. "Kusura bakma sevdiğim bir kitaba öyle diyince sinirlendim biraz. Yeni bir başlangıç yapabiliriz bence."
Kafasını eğip yeni çıkmış sakallarını kaşıyarak güldü.Sanki komik bir şey söylemiştim. Neyse sakin olmalıydım. İstediğim bir şey vardı ve onu alana kadar duramazdım.
Teklifimi kabul etmiş olacak ki elini uzatıp elimi sıktı. " Aral Soykan, tanıştığıma memnun oldum." dedi. BİNGO! Evet kızım yürü burdan."Hangi bölümde okuyorsun ?" diye sordu.
"İngiliz Dili ve Edebiyatı ikinci sınıfım."dedim saçlarımı kulağımın arkasına iterken. "Sen?"
"Bende, üçüncü sınıfım."dedi.
"Söylesene, neden öyle dedin, Gurur ve Önyargı'ya?"diye sordum. İçine derin bir nefes çekip,"Kadınların tek amaçlarının evlenmek olduğu bir kitap sence de sevmemem doğal değil mi?" dedi.
Kaşlarımı çatıp,"Bakış açın değişikmiş,ben öyle düşünmüyorum.Bence her şeyi zamanına göre yargılamalısın, o zamanlarda öyleydi hayat bunu değiştiremezsin."dedim. "Ama burada ki asıl konu bence önyagıların yaşayabileceklerimizin önüne geçebileceğiydi.Eğer Mr. Darcy gururunu yıkıp gelmeseydi bir aşk yaşanmadan bitecekti."
Dudaklarını büzüp, kaşlarını kaldırarak,"Hiç bu şekilde düşünmemiştim,tüm taşlar yerine oturuyor şuan."dedi.
"Rica ederim." dedim gülümseyerek. Arkamı dönüp gidicektim ki,"Görür müyüm seni tekrar?" diye sordu.
Alt dudağımı bilmem der gibi sarkıtıp,"Belki." dedim. Ve kitapların dizili olduğu koridoru aşıp kütüphanenin kapısına ulaştım.
Evet ödev için benimle çalışmak isteyip istemeyeceğini sormamıştım, ama daha zamanı vardı.Ona mecburmuşum gibi durmasını istemiyordum.Spontane gelişsin istiyordum. Kampüsten çıkıp metroya doğru yürürken kulaklıklarımı çıkardım.Eve gidicektim,uzun bir gün olmuştu.Telefonumdan bluetooth'u açıp bağlanmasını bekledikten sonra sevdiğim bir şarkıyı açıp yola koyuldum.
_______________________________
Metroya binmiştim, oturuyordum. Kızlara Aral ile görüştüğümü haber verdim. Ödevi söylemediğimi duyunca çok kızmışlardı. Onları niye ilgilendiriyorsa artık.İneceğim durağa çok az kaldığı için kalkıp kapıya doğru yürüdüm.Yanında durduğum koltukta oturan benim yaşlarımda ki kız kafasını kaldırıp gülümseyince bende ona gülümsedim . Belkide beni tanıyordu, okulda görmüştü bilmiyorum.
Genelde insanlara pek dikkat etmezdim,eğer ilgimi çekmemişlerse.Benim için birer yan karakterden fazlası değillerdi. O yüzden çoğunlukla beni tanıyan insanları tanımazdım. Biliyorum bencilce gelicek ama böyle.
Kapı açılınca kendimi insan kalabalığında ezilmeden önce dışarı attım. Gişelerden geçip merdivenlere yöneldim.Genel olarak normal merdivenden çıksam da bugün mental olarak yorulmuştum. O yüzden yürüyen merdivenle yukarıya açık havaya çıkıp evime yürüdüm.Yolda gelen bildirim sesi ile telefonumu kontrol ettim. Ev arkadaşım Esin mesaj atmıştı.Gelirken marketten makarna almamı istiyordu.
Tabikide evde yiyecek bir şey yoktu. O yemek yapmayı beceremiyordu. Ben ise normal yemekler yapmayı sevmiyordum. Nerede değişik bir şey var onu yapmak istiyordum. Genelde de hep yazık oluyordu yemeden çöpe atıyorduk.
Evin yakınındaki küçük markete girip bir paket makarna alıp kasaya yöneldim. Kasada bir teyze vardı, kasiyerle konuşuyordu.
Teyze heyecanlı bir şekilde elini sallayarak kasiyer kıza, "Ama Canan kızım benim oğlan seni çok beğenmiş, geçen mercimek almaya geldiğinde görmüş bir görüşün." diye laf anlatmaya çalışıyordu .Sanırsın evlenme programlarında ki Seda Sayan kadında ki azme bakın.
Kasiyer kız kadına,"Nurten teyzecim bak müşteri bekliyor."dedi."Alayım ben sizi."
Makarnamı geçirdikten sonra parasını ödeyip çıkıyordum ki arkamı dönüp,"Bir çay için bence, belki elektirik alırsınız."dedim kıkırdayarak.
Eve doğru yürüdüm zaten çok yoktu arası kapıya ulaşınca anahtarlarımla kapıyı açtım ve içeri girdim. Merdivenlerle ikinci kata çıkıp kapıyı açtım. İçerden Esin'in sesi geldi,"Geldin mi, hadi getir makarnayı su kaynadı."
Hızlıca mutfağa yöneldim ve makarnayı Esin'e verdim.Sonra odama geçip üstüme gri eşofman takımımı geçirdim.
_______________________________
Yemeğimi yedikten sonra odama geçip bir film bulup onu izlemiştim ve çok uykum gelmişti. Bilgisayarı kapatıp çalışma masamın üzerine koyduktan sonra anneme uyuduğumu haber veren bir mesaj attım. Ve yorganımı üzerime çekip gözlerimi kapattım.
________________
öncekine göre daha uzun oldu.
umarım beğenirsiniz.
bölümler gittikçe daha da uzuyacak bunlar daha ısınma turları.
bir sonraki bölümde görüşürüz.
oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kazanmak mı? Kaybetmek mi?
Romanceİki kişi.Oynanan bir oyun.Sadece bir kişi kazanabilecek. Ela Dalan ve Aral Soykan ikiside bir oyunun içindeydi. Sorun şuydu ki bu oyunun sadece bir kazananı olabilirdi. Kimin kazanacağını merak ediyor musunuz?