FERDA..

206 101 173
                                    

~Model- Sarı kurdeleler~

Sevgili Ilhamur...

İçime sığdıramadıklarım buraya sığındı...

Ferda; yarın demekti. Yarınlar bana mucize ile gelsin diye koymuştu annem. ben ona mucize olmuştum...

Ben Ferda; hayat umutlarımı birer birer çalarken acımasızca hayatta kalan kadın, geçmişin enkazı altında mucizeler ararken yıkıntılar üzerine daha çok çöken kadın.

Ben Ferda . Yaşımın bir önemi yok çünkü ben sonsuzum.  Size bunları sonsuzdan yazıyorum.

Ben karanlıkta ufacık bir yıldız ışığı ararken ; duvar köşelerinde ellerim başımı kavrarken, gözlerimden akan yaşlar geldiği yeri ayrı gittiği yeri ayrı yakarken beni sadece uzaktan izleyen hayattı bana sonsuzluğu bahşeden.

Her birimiz sonsuzun bir parçasıyız. Çok zor değil mi ?
Sonu olan bir hayatın bize verdiği acılara katlanamazken sonsuza nasıl katlanacaktık?

Hayır, sonsuz öyle birşey değil!
Sonsuz seni sen yapanı farkettigin an başlar. Geçmişin yara izlerinden ruhunda temiz yer kalmaz . Giden geçmiştir. Kalan ise korkularımız ve zihnimizi biran olsun terk etmeyen türlü düşüncelerdir.
Fakat bizi biz yapan da yaşamamız gereken herşeydir.
Geçmiş acı izler bırakır. Kabuk baglasa da yaraların hiç beklemediğin bir anda tekrar vuku bulur. Kanar ruhunu delip gecerken.

Sonsuza giden yol yaralar ile doludur. Büyürsün, hiç istemesen de. Tek derdinin beş dakika daha fazla oyun ve uyku olduğu zamanlara acı bir tebessüm bırakırsın.

Büyüdükçe geriye bakmaman gerektiğini de öğrenirsin. Sonra içindeki çocuğun hayalleri gelir aklına. Gözyaşları içinde sana yalvarır: " hayallerimize ne oldu?"

O zaman yüzünü avuçlarının arasından çekersin. İçindeki çocuğun gözyaşlarını dindirmek uğruna inatla gülümsersin. Kazanılmış her mutluluğun arkasında ödenmiş bir bedel vardır. Her gülümseme ardında derin acılar barındırır. Kalbinde inandığın her bir umut kırıntısının yolu hayal kırıklığına uğramıştır mutlaka.

Sonra savaşçı olursun. Göz yumduğun her şeye inatla bakarsın. Bu bakış acıdan başka bir şey vermez sana belki ama ya hayallerin?

Hayalin varsa sonsuzsun. Bir hayalinin olduğunu hatırlayıp yoluna devam edersen sonsuzluğu yakalamış olursun.
Yaralı ruhun ölümsüz bir ruh olur. Değmez mi bunun için devam etmeye?

Hayatına giren kimse boşuna girmez. Bunların hepsi seni büyütmek içindir. Sonsuz ruhun başka sonsuz bir ruhla birleşirse ne olur?
Tahmin bile edemeyeceğin kadar güzel şeyler olur.

Geçmiş seni duvarlar örmen için zorlar adeta. Her baktığın yüzde sana acı veren şeyleri görür gözlerin. Aynı şeyleri yaşamaktan korkarsın.

Sonra o duvarların arasında yeşili görürsün, umudu. Küflenmiş duvarların yeşermeye başlamıştır. Umut duvarlarını sararken derinden sarsılmaya başlar bir anda temelin. Acıya alıştırılmış ruhun kaldıramaz umudu. Ama artık güzelleşmeye başlarsın.

Sevdikçe büyürsün, sevildikçe güzelleşirsin.

Dökülen her bir saç telim umutla sarıldı ona. Sanki bu bir bitiş değildi. Bir başlangıçtı sonunu benim belirlediğim, sonsuz.

Ruhum ruhuna sarmaşık misali dolandı. Dolandı. Kördüğüme dönüştü. Bildiğim tüm kördüğümleri çözmek istedim. Ama sanki bu farklıydı. İpin ucu kaçtıkça içimi sevinç kaplıyordu. Sanki düğüm derinleştikçe karmaşa değildi oluşan. Ya da karmaşaydı belki. Bizi bir yapan karmaşalar bütünleştikçe mucizeler doğuyordu içimize.

Biz sonsuzduk...

Okuyorsanız bu satırları kızmayın bana. Biçare olmak benim tercihim değildi. Küçük bir kız çocuğunun saçları okşanırdı anca. Soğuk duvarlarla baş başa bırakılmazdı. Ruhuna pranga vurulmazdı. Paslı zincirler kurtulmaya çalıştıkça daha da acıtmazdı canını.

Sizi baştan istemem acılarıma boğmayı. Ama kısaca bahsedebilirim . İhanet iftira ile birleşti önce. Takıntı sadece dediğim ufak bir ayrıntı büyüdü gitgide. Ufak parçalar bütünü acı ile ördü. İsimlerin bir önemi yok. Okudukça daha iyi anlarsınız zaten. Ailem. Doğru bildiğim herşey bir yanılmaymış meğer. Bedel ödeme sırası bana gelmiş oysa...

Milyonlarca kum tanelerinin içinde savruluyordum rüzgarın beni sürüklediği yöne. Fırtınaya döndükçe rüzgar ruhumu söküyordu bedenimden. Ben bir kum tanesiydim. Kimi zaman rüzgara kapılırdım kimi zaman hırçın dalgalara. Gökyüzü çok uzaktı ama...

Milyonlarca kum tanesi içinde kayıp parçamı bulup bütünleştim onunla sonra. Sonra, sonra gökyüzü çekildi yakınıma. Gökyüzü bendim, gökyüzü oydu.

Cansız kum taneleri sonsuzluğun mavisine büründü...

Biz mavi kum taneleriydik...

Siz ister misiniz maviyi bulana kadar geçtiğim karanlık yollardaki hikayeme eşlik etmek?


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAVİ KUM TANESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin