Gecenin geç saatleriydi. Eve yeni dönüyordum. Annemin yanındaydım çünkü. O öldüğünden beri herhafta en az 1 kere mezarının basında saatlerce oturur beklerdim.
Korkarak kapıyı anahtarımla açtım. Vücudum adeta korkudan titriyordu. Babamın ne kadar kızacağıydı beni bu denli korkutan.
Neyse ki ışıklar kapalıydı yani yatmıştı. Yavaş adımlarla bir tüyden daha- neler saçmalıyorum Allison hemen odaya gir hemen! Benim odam yukarıdaydı. Babamın odası ise benim odamın sağında. Çok dikkatli olmalıydım.
Sorunsuz atlatmıştım geceyi. Hemen yatağıma girip uyudum.
****Saat 04.23****
Uykum çok hafifti. En küçük tıkırtıda bile uyanırdım ama bu seferki bağrış çağrışlara uyanmamak mümkün değildi. Sesler alt kattan geliyordu.Yavaşca merdivenlere gittim. Babam, 2 koruma gibi bir adam ve patron olduğunu düşündüğüm kişiler vardı.
Adam 40-50 yaşlarında, yaşına göre dinamik ve takım elbiseliydi.Garip olansa iki adam babamı tutmuşlardı yüzünü göremiyordum. Adam sağ eliyle, işaret ve baş parmağıyla babamın çenesini kavradı ve sıktı.
"Paramı. Geri.Ver.Titan."söylemişti. Açıkçası korkmuştum. Tanrı aşkına ne parasından bahsediyor bunlar?
"Mark lütfen biraz daha süre ver, söz veriyorum paranı geri getireceğim." Babam zor konuşmuştu.Sanırım dövülmüştü. Ağlamamak için zor tutmuştum kendimi. Tam odama geri dönerken ayağım tanımlayamadığım bir cisme takıldı. Kahretsin!
"Neler oluyor orada?! Hemen yukarıda neler olduğuna bakın sizi işe yaramazlar! " Mark denilen adam konuşmuştu. Hemen odama fırladım. O iki zenci adamsa beni ne olduğunu anlayamadan yakalamışlardı.
"L-lütfen bırakın beni. B-ben b-bişey yapmadım." Sesim ağladığım için kekeleyerek çıkmıştı.Adamlar beni dinlemeden biri sağ, biri sol kolumdan tutarak aşağıya indirdiler. Ben hâlâ çırpınıyordum.
Aşağıya indirdiklerinde babamın kollarını tutan adamların beni yakaladığını düşünmüştüm. Oda görüş alanıma girdiğinde diğer iki adamın beni yakaladığını fark ettim. Babamın yüzüne baktım. Yüzü kan içindeydi.
"BABA!!!!" diye bir çığlık kopardım. Yüzüme bakamıyordu. Mark bana baktı. Yanıma yaklaşarak eğildi. Sağ elini yanağıma koydu.
"Demek kızın bu." Babamın beni korumasını beklerken ağzından çıkan kelimeler kanımı dondurmuştu.
"M-mark istersen kızımla parayı kapatabilirim." Dudaklarını yaladı ve devam etti. "Eğer para istersen g-getiririm. Söz veriyorum." 40-50 yaşlarında olan -yada ben öyle tahmin ediyorum- Mark babama yaklaştı ve tokat attı.
"Seni aşağılık herif! Kızını parayla takas edebilecek kadar adi olduğunu bilmiyordum! İşe yaramaz herif!"
O sırada aralık olduğunu yeni fark ettiğim kapıdan sarı saçlı benim yaşlarımda görünen kareli gömlek ve siyah pantolonlu çocuk içeri girdi.
"Baba gitmemiz lazım, hemen. Polisler gelmek üzere." Mark babamın yanından ayrıldı -adını bilmediğim- çocuğun yanına gitti. Birkaç dakika konuştular. Sonra sarışın çocuk bana döndü ve sırıttı.
"Bebeğim, sen benimle geliyorsun."
Ne yani anlaşma olmuş muydu?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESCAPE (R5Fanfic)
FanfictionHer şeyin başlangıcı o anlaşmaydı. Peki sonra ne olacaktı?