Bölüm 3

119 18 0
                                    

"İsteklerini söyle Allison." Az önce kendinden emin olan vücudum tekrar korkuya bürünmüştü.

"İlk olarak bana asla dokunmayacaksın." Piç gülüşü yine suratındaydı.

"Ne anlamda?"

"Ross anladın uzatma. Tamam mı?" 

"Peki, sen nasıl istersen.Peki ikinci isteğin?"

"İkinci olarak biliyorsun veya bilmiyor olabilirsin ama benim bu sene üniversiteye başlamam lazım. Bir üniversiteye kayıt olmam lazım." Kafasını onaylar şekilde salladı.

"Üçüncü isteğimi ihtiyacım olduğu zaman kullanacağım." Tekrar başını salladı.

"Peki şimdi sen isteklerini söyle."

"Ben istediğim zaman kullanırım. Bana karışma." dedi ve aşağıya indi. Tam bir mankafaydı. Kendimi güzel rüyalar görmek dileğiyle yatağa bıraktım.

•°•°•°•°•°•°•

"Ben acıktım Ross" Televizyonun karşısındaki koltuğa oturmuş, sağ eli koltuğun başında sol elinde kumanda film izliyordu. Beni duymamıştı belki de duymazlıktan geldi.

"Ross?" Oflayarak yanına gittim. Ahh uyuyakalmış. Ne güzel(!) Hey, dur bir dakika. Uyuduğuna göre kaçabilirdim değil mi? Ahh kaçamam! Nerede olduğumdan bile haberim yok. Hem kaçsam bile en fazla nereye gidebilirdim ki? Tek kalabileceğim yer burasıydı. Lanet olsun!

O zaman markete gitmeliydim değil mi? Mutfağa girdim. Buralarda bir adres olmalıydı. İste orada. Buzdolabında asılı market adresine baktım.Her ne kadar yolları bilmesem de sorabilirdim. Ross'a not bıraktım.

Kaçmaya çalıştığım falan yok. Sadece markete gidiyorum-Allison

Kapıya gittim. Hırkam yoktu. Ayakkabılıkta Ross'un olduğunu düşündüğüm kazağı üstüme gecirdim. Lacivert kot ve gömleğime yakışmıştı ama bir sorun vardı. Iyy Ross'un kokusu, iğrenç! Nane kokuyordu ve ben naneye bayılırdım ama bu onun kokusuydu. Bu yüzden iğrençti!

Saat daha öğle vaktiydi. 13:14. Güzel. Elimdeki adresi bi kıza gösterdim. Tarif ettiği marketi yolları karıştırsam da bulmuştum. Biraz kahvaltılık ve 2 kahve aldım. Beni kaçıran çocuğu bile düşünüyordum. Çok iyiyim!

Kasaya doğru giderken birine çarptım ve elimdekiler yere düştü. Benden sadece 2 yas büyük gibiydi. Kahverengi saçları vardı.

"Çok çok özür dilerim. Benim dikkatsizliğim" dedi. Yüzüme baktı kahve rengi gözleri onu çok çekici kılıyordu. Allison saçmalamayı kes ve devam et.

"Ahh aslında benin de suçum var ,önüme bakmıyordum."Benim eşyalarımı eline aldı ikimiz de ayağa kalktık.

"Bunlar senin." dedi ve gülümsedi. Gülümsemesi bile tatlıydı. Allison yeter. Sınırın doldu.

"Teşekkürler." diyebildim gülümseyerek.

"Ben Logan." işte başlıyoruz.

"Özür dilerim gitmem lazım." dedim ve hemen kasaya yöneldim.Aldıklarımın parasını ödeyip oradan uzaklaştım.

•°•°•°•°•°•°

Neredeydi bu lanet ev?! Kahretsin yolları karıştırmıştım! Tenha bir sokakta dolaşıp duruyordum. Hemen çıkmalıydım buradan. Gece olmasa bile korkuyordum. 

Tam çıkıyordum ki karşıma 3 adam çıktı. "

Güzelim, biraz eğlenelim mi?" Kahretsin içmişlerdi.

"R-rahat bırakın beni." söylediğime aldırış etmediler. İkisi gelip beni kollarımdan yakaladı. Ağlıyordum hemde böğüre böğüre ağlıyordum. Simdi beni kim kurtaracaktı ki?

"Şşh burada kimse seni duyamaz, ufaklık"

Tam umudum kesilmişken biri "Kızı rahat bırakın!" diye bağırdı. Tanrım... Evet bu ses bana tanıdık geliyordu. Hemde çok tanıdık!

ESCAPE (R5Fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin