14'F

449 47 64
                                    

"Jisung beni duyabiliyor musun?"

Gözlerim. Işık çok fazla geliyordu.

"Oğlum beni duyuyor musun?"

Kimin sesi bu? Tanıdık geliyor. Gözlerimi sonunda açıp yanımda bana seslenen kişiye baktım. Minho'nun annesi.

Koltukta yatıyordum. Neden onların evindeydim?

Koltukta dikleşip yanımdaki kadına baktım. "Mutfak dolaplarını silmeye çalışmak nedir be oğlum." Ne dolabı?

"İyi misin başın ağrıyor mu?"

"Ne?"

"Ne nesi oğlum?"

"Ne oluyor burda? Ben, ben az önce motordaydım."

"Ne motoru? Ne diyorsun Jisung?"

Yanıma gelen köpekle konuşamadım. "Hero havlamasa düştüğünü görmeyecektim."

Yanımdaki köpeğe baktım. "Kafayı yiyeceğim."

"Jisung oğlum iyi misin?"

"Ben, ben burda napıyorum? Ben az önce motordaydım, Minho'yla beraber. Minho nerde? İyi mi o?" Telaşlı bir şekilde karşımdaki kadına bakıyordum. Bana hiçbir şey demiyordu. Tanrım.

"Bir şey söylesene!"

"Sakin. Sakin ol ilk önce."

"Minho nerde!?"

"Sen ondan sonrasını hatırlamıyor musun?"

"Ondan sonrası?"

Kadın bana sadece baktı. Minho'ya bir şey mi olmuştu?

"Ben geldim." Sesle kapıda elinde poşetlerle giren kişiye döndüm. Minho'ydu. Koltuktan kalkıp koşar adımlarla ona doğru ilerleyip sarıldım. Poşetleri elinden bırakıp kollarını bana sardı hızlıca.

"Bebeğim noluyor?"

"Ben, ben çok korktum." Sıkıca sarılıp kokusunu içime çektim. Seni kaybetmek hayatımda olabilcek en kötü şeydi Lee Minho.

"Anne noldu?"

"Mutfak dolabını silmeye çalışırken düşmüş. Küçük çaplı hafıza kaybı yaşıyor galiba. Uyandığında lisedeyken yaptığınız motor kazasını sordu."

"Lise mi?" Omuzlarımdan tutarak beni kendinden ayırdı. "Bebeğim başka bir şey hatırlamıyor musun?"

Kafamı iki yana salladım. "Arabaya çarpmıştık en son."

"Anne biz hastaneye gidelim o zaman, hafife alınacak bir şey değil bu."

"Minho."

"Efendim bebeğim."

"Şuan kaç yaşındasın?"

Biraz duraksadı. "22." Yirmi iki mi? Dört yıl mı gitmişti kafamın içinde?

Beni hızlıca evden çıkartıp arabaya bindirdi ve hastaneye götürdü. Doktor gerekli şeyleri yaptıktan sonra konuştu.

"Yere düşünce kafasına çok sert vurmuş yere. Ciddiye alınacak bir şey değil. Dört yıl evet fazla ama birkaç haftaya veya aya siz ona anılarınızı anlattıkça hafızası yerine gelir. Eşiyim demiştiniz değil mi?" Eş? Biz evlendik mi?

"Evet eşiyim."

"Tamam o zaman birkaç ilaç yazıcağım ondan sonra benim yapabilceğim bir şey kalmıyor."

İlaçların yazılı olduğu bir kağıt çıkarttı ve Minho'ya verdi. "Teşekkürler."

"Geçmiş olsun."

19 || Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin