Körebe Talih

BÖLÜM 5 : FOLY ve ASKERLERİ

I

....Bu arada Ludy emeklemeye başladı. Sana o kadar çok benziyor ki. Aynı sen. Daha iki hafta olmasına rağmen, çalışmaya başladığım hukuk bürosuna alıştım sayılır. Şu an için stajyerden pek bir farkım yok ama seninde söylediğin gibi, bir yerden başlamak lazım.... Ludy'e ben işteyken annen bakıyor. Annen, baban ve kardeşlerin, hepimiz çok iyiyiz. Bizi merak etme sakın, tamam mı? Hepimiz dört gözle senin döneceğin günü bekliyoruz. Seni çok özledik. Umarım sağ salim dönersin.

Seni çok seven karın, Pelmoi...

Foly, karısıyla üniversitede okurken tanışmıştı ve hâlâ üniversite okuyan bir öğrenciyken onunla evlenmişti. Üniversiteden mezun olduktan iki yıl sonra da bir kızları olmuştu. Kızını bırakıp buraya geldiğinde ise kızı daha beş aylıktı.

Karısıyla birbirlerini o kadar çok seviyorlardı ki, evlenmek için okulun bitmesini bile bekleyememişlerdi. İki tarafın ailesi de başlarda bu evliliğe karşı çıkmış ve belli bir süre bu evlenmeye mukavemet göstermişlerdi. Aslında her iki tarafta çocuklarının evlenmesine karşı değildi. Sadece okul bitmeden, ikisi de sağlam bir işe girmeden ve belki de en önemlisi Foly askerliğini yapmadan önce bu ikili için evliliğin erken olduğunu düşünüyorlardı. Fakat bu iki aşığın birbirlerine olan sevgisi ve gösterdikleri kararlılık karşısında, çocuklarının mutluluğunu isteyen ebeveynler de bu evliliğe boyun eğmek zorunda kalmışlardı.

Bu iki gencin tanışmaları ise tamamen tesadüf eseri olmuştu. Tıpkı Foly gibi Pelmoi'de bir üniversite öğrencisiydi. Foly, üçüncü sınıfa yeni geçmişti ve uzatmazsa eğer, okulu bitirmesine daha iki yıl vardı. Pelmoi ise alttan dersleri olduğu için okulu bir yıl uzatmıştı ve alttan derslerini verdiği takdirde onun da okuldaki son senesiydi. Okudukları bölümler ve fakülteler birbirlerinden farklıydı ve hatta fakülteleri aynı kampus içerisinde bile değildi. Belki de üniversitenin organize etmiş olduğu bir aktivitede veya şehir merkezindeki herhangi bir yerde birbirlerinden habersiz birçok defa aynı ortamlarda bulunmuşlardı. Fakat onların asıl tanışmaları bir kitapçıda olmuştu.

Pelmoi hangi kitabı alacağını bilemeyen kararsız gözlerle kitaplara bakarken, Foly ona kitap seçiminde, yardımcı olmak istemişti. Normalde bu konularda Foly yardımsever birisi miydi? Kesinlikle hayır. Daha önce de kitap alırken birçok kararsız olduğu anlaşılan insanla karşılaşmıştı ama onların hiçbirine yardım etme isteği içinde uyanmamıştı. O sadece Pelmoi'yi görünce ondan etkilenmiş ve onun bu kararsız halinin onunla tanışmak için iyi bir bahane olacağını düşünmüştü. Kendisinin de kitap almak için gittiği kitapçıda, onu uzaktan izlerken birkaç kere yanına gidip konuşmaya niyetlenmiş ve sonra ters bir tepki alma korkusuyla bu niyetinden vazgeçmişti. Foly, her ne kadar dışarıdan bakıldığında medeni cesareti yüksek, konuşkan ve aktif birisiymiş gibi görünse de aslında son derece içine kapanık ve sessiz bir kişiliğe sahipti. Özellikle de karşı cinslerine karşı.

Satın aldığı kitapla birlikte kitapçıdan çıkıp, yolda giderken tüm cesaretini toplamış ve tekrar kitapçıya geri dönüp, Pelmoi'nin yanına gitmişti. Bunun önüne çıkan iyi bir şans olduğunu düşünmüştü ve bu şansı kaçırmak istememişti. Çünkü şimdiye kadar gördüğü hiçbir kızdan bu kadar çok etkilenmemişti.

Foly, küçük yaştan beri kitap okumayı seviyordu ve bu yaşına kadar da birçok kitap okumuştu. Kitaplar konusunda oldukça iyi bir genel kültüre sahip olduğu su götürmez bir gerçekti ve şimdi de bu konudaki bilgisini ve birikimini, bu kızla tanışmak için bir fırsata dönüştürebilirdi. Sessizce Pelmoi'nin arkasından yaklaştı ve sakin bir ses tonuyla,

— Pardon, rahatsız ediyorum, özür dilerim, dedi.

Dalgın bir halde kitapları inceleyen Pelmoi, arkasından gelen bu sesle, olduğu yerde irkildi. Bunu gören Foly ister istemez mahcup olmuştu. Fakat kendisini bile şaşırtan bu cesareti göstermişken geri adım atmaya da hiç niyeti yoktu. Ara vermeden konuşmasına devam etti.