4. Bölüm

130 12 1
                                    

Aslında her gün demiştim ama aklıma fazla şeyler gelmeyip ve de onları kafamda oturtmaya çalıştım.

Oy verip , yorum yaparsanız sevinirim.   

İyi okumalar. 

Sabah her zamanki saatte kalktım ve kimseyi rahatsız etmek istemediğim için hemen üzerimi değiştirip evden çıktım. Sahilin oralarda koşu yaptım. Saate baktığımda da 1 saat koşu yaptığımı fark ettim ve eve gidip bahçede şınav, mekik çekmeye başladım.

Ben günlük antremanımı yaparken abi takımı geldi.

–" Ne o sabah sabah enerjin yerinde" dedi Alp

Ben de

–" Ne alaka ya "

–" Hiç. Biz de katılalım mı? Zaten daha kahvaltı hazır değil"

–" Siz bilirsiniz "dedim şınava başlarken.

Onlar da başladı. Biz böyle çekerken birinin pes ettiğini gördüm. Kim diye baktığımda Can mış. Ve diğerleri de pek alışkın olmadığından galiba 150 ye  kadar dayandılar. Bense devam ettim. Mekiğe geçtik. Anladım ki dayanıksızlar. Ama ben bunları alıştırırım.

Yaparsın bacımsu

Ne sandın ya

Tamam kes

Bi şey dicen sen şeye gitmeyecek misin

A doğru

İç sesime konuşmamıza ara verip hemen toplandım. Diğerleri soru soran gözlerle bakmaya başladılar.

–" Karargaha gitmem gerek." dedim açıklama neden yaptığımı bilmeden.

Onlarda hemen toplandı. İçeriye girdik. Üstümü değiştirdim

(Ben bunu düşündüm ama beğenmezseniz istediğinizi düşünebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Ben bunu düşündüm ama beğenmezseniz istediğinizi düşünebilirsiniz.)

Bunu giydim ve aşağıya indim. Herkes oturmuşmuş zaten. Hemen kahvaltı yapıp çıktım. Zaten haberleri vardı. Neyse. Karargâha geldim. Albayın odasına çıktım. Bu arada timim burda kalıyormuş ve yeni tim komutanı geliyomuş. Ben kardeşlerimi kime emanet edicem ki? Merak ettim ya.

" Mehmet Albay müsait mi " dedim Albay postasına.

" Evet komutanım" dedi.

Kapıyı çaldım. İçerden gel komutu geldi. Girdim. Albay da hemen söze girdi. Bu arada masanın yanında ki yeri gösterip oturmamı istedi. Öyle bi bakıyordu ki hemen oturdum.

Mehmet Albay

_" Kızım ailen değişmiş. Sen de biliyorsun ki şuan ki ailen de terörist çok. Amcalarından biri Albay arkadaşım diğer amcan ise General. Kuzenlerinden ikisi ise gizli görevde askerler. İkiside Üstteğmen. Gerçi sen biliyorsundur ama olsun ben yine de hatırlatayım. Söyledin mi ailene planı"

–"Evet Komutanım. Her şeyi ayarladık. "

–" Sen 3 gün izin yeni timin ile tanış. Tim komutanı olacaksın. Ve burdaki timini nasıl eğittiysen öyle eğit. "

–" Emredersiniz Komutanım. "dedim

–" Çıkarabilirsin yüzbaşım. " dedi Albay.

Odadan çıktım. Timle vedalaşmaya gittim. Sert sesle

–"Göktürk Timi toplan " dedim.

Hepsi sıraya geçti ve konuşmaya başladım.

–" Göktürk Timi şimdi beni iyi dinleyin. Veda konuşması yapacağım " dedim.

Hepsine baktım tek tek. Hepsi ağladı ağlıcak. Derin bir nefes alıp devam ettim.

–" Tayinim yine Mardin de bi karargaha çıktı. Sanmayın ki sizi bıraktım. Ben gittim diye kendinizi salmayın. Bakın yeni tim komutanınız gelicek. Onunla anlaşın. Sakın kendinizi tehlikeye atmayın. Şimdi kendinize dikkat edin. Beni bilirsiniz vedaları  sevmem o yüzden herkesle burda herkesle vedalaşıyoruz anlaşıldı mı!?"

–" Anlaşıldı Komutanım " dediler ve herkesle vedalaştık. Bana hediye almışlar. Ah be çocuklar ya. Ağlıcam şimdi.

B*k ağlarsın.

Beni iyi tanıyor yav.

Tabe ne sandın.

Neyse tamam kes.

Karargâhta çocuklarla vedalaşıp eve gitmek için yola çıktım.

Geçmişin YaralarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin