9 • 🧷

1.4K 151 294
                                    


- Hyunjin -

Revire girdiğimiz sırada dersi olan hocalardan biri bizimle kısa bir konuşma yapmış, derse girmememizin sorun olmayacağını söyleyip gitmişti. Nasıl sorun olmasın...bunun yüzünden neler kaybederim ben o derste..

Minho hâlâ oldum olası sakin bir hal içersindeyken yataklardan birine oturdu. Aynı yatağın üzerinde beni kanatan çocuğun yarasıyla mı ilgileneceğim şimdi? Ben mi çok iyiyim yoksa...
Neyse, masanın üzerindeki işime yarayacak birkaç bir şeyi alıp yanına gittim.

Oturmak falan istemiyorum onunla, bu yüzden sadece önünde tek dizim üzerinde durmayı tercih ediyorum evet. Bana baktığı sırada umursamadan elini tuttum. Kolunu cidden mahvetmişti.

Gömleğini biraz daha yukarı kaldırdığım sırada elime aldığım pamuk ile önce kanları temizledim. Bunu yaparken tek kelime etmeden bekledi. İlk kez bu kadar susuyor alışık değilim. Ama iyi , sussun. En azından o ağzını açıp iğrenç iğrenç konuşmasından iyidir yani.

Kolunu dizine koymuş yarasıyla öyle ilgilenirken bakışlarının üzerimde gezdiğini hissediyordum. Tamam anlıyorum güzelim, kes şunu.

Tentürdiyot sürdüğümde canı acımış gibi bir ses çıkarınca hafif hafif üfledim. İyi niyetli bir insan olmasam şimdiye ya onu ya kendimi öldürmüştüm zaten, o yüzden bu yaptıklarıma şaşırmayın. İnsanlar kadar kötü olamıyorum sadece.

Yarasını sarmaya başladığım zaman bir elini saçlarımda hissettim. Ona bakıp geri dönmek zorunda kalsam da elini çekmedi. Şuan dışarıdan biri gelse.. onun önünde dizlerim üzerindeyim, yarasına bakıyorum, o saçlarımla uğraşıyor, ikimizin de sesi çıkmıyor. Cidden yanlış anlayabilirdi.
Toplumda iyilik anlayışı yoktu çünkü. Birine sarıldığınız zaman çok farklı şeyler düşünebilir, yanlış bile anlayabilirdi, fakat siz sadece sarılmak istersiniz. Ya da bir insana gülümsemek çok zor değilken onlar nefreti seçerler.
Toplumunun temel ve kalıplaşmış algılarından çıktığımız zaman mutlu olacağız ve inanın bana o zaman her şey için çok geç olacak.

Saçlarıma sadece dokunuyor olsa bile hâlâ her an parmaklarını geçirmesini beklediğim için tedirginim. Sonunda bitirdiğim yaradan sonra kalktım. Eli boş kalınca yanına bıraktı.

" Sağol."

Başımı rica ederim der gibi salladığım sırada ayağa kalktı ve üzerini düzeltip kolunu kapattı. Tam çıkıp gideceği sırada o merakıma asla engel olamadığım soruyu sordum.

" Min-minho... O-onu ned-neden yap-yaptın?"

Bana bakmış , birkaç saniye donuk bakışlarını üzerimden çekmemişti. Soru sordum bugün cevaplayacak mısın?. Beklerken önümde birleştirdiğim parmaklarım ile oynamak bile sıktı beni şuan.

" Bir nedeni yok, kontrol dışı oldu."

Ha iyi bari umrumda değil zaten. Çıktığı sırada birkaç dakika sonra sınıfa indim. Ders boş değildi, fakat herkes kendi halinde soru çözüyor, sohbet ediyor ya da kitap okuyordu.

Minho'yu sıramda görmeyi beklemiyordum, ama yine bana bela olmak adına yanıma geçtiği günlerden biri olduğunu düşünüp umursamadan oturdum.
Başını sıraya yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Ben yavaşça kitabımı aldığım sırada hiç beklemeden soru çözmeye başladım. Öyle böyle dakikalar geçti, bir ara kontrol etmek için kağıdımı ararken gözlerinin açık, bana bakıyor olduğunu gördüm o kadar. Zaten sonrasında kalkıp yerine geçti ve tek kelime de etmedi. Şöyle bir bakıyorum da , neler oldu bugün... Onunla spor odasında geçirdiğim saçma sapan dakikalar, sonrasında Chan hyung'un gelmesi.. Minho'nun beni tuvalette sıkıştırıp bana bağırması, tamam buraya kadar her şeyi anlarım başından beri az çok oluyordu zaten... Ama ... Ama bana bir şey yaptın dedi. Ben ona ne yapmış olabilirdim ki..benim gibi birinin,  onun ve hayatı üzerindeki etkisi ne olabilirdi sanki. Bunu da sindirelim koluna gözlerim önünde üst üste kesik attı, sonrasında biz revire gittik ve onun yarasını sardım, evet yaptım. Bana bir sürü fiziksel ve ruhsal yara bırakıp sonrasında umursamadan def olup giden o çocuğun yaralarını sardım?. Aptallık.

MOKİTA - HyunHo - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin