Will you still love me when I'm not young and beautiful?

1.1K 62 12
                                    

+ Ferdi, yatmalısın.

- Pelin çok zahmet oluyor sana, Philia hala hasta hem.

+ Sen ondan dahada kötüsün? Şimdi sus ve yat. Şu yorganı da çekiyorum, daha ince bir şeyle örtünmelisin.

- Ama ben çok üşüyorum.

+ Ferdi, düzeleceksin. Bitir şu çayı.

- Philia, iyi mi?

+ İyi Ferdi, senden kesinlikle çok daha iyi.* halsizlikle çayı bitirmişti.* kızınızın adını, Philia yani kim koydu?*salakça bir soru sorduğumun farkındaydım

- Ben koydum, benim dışımda koyacak kim vardı ki? Olmasınada gerek yok. O benim arkadaş. Philia arkadaşlık demek. Philia benim o zor geceden beri arkadaşım.

+ anladığımı belirten sesler çıkaracakken birden başını göğsüme düşmüştü, halsizlik ve yorgunluktan uyuya kalmıştı, üstümde. Ne yapabilirdim ki. Tam kalkacakken kolumdan tutup konuştu. Pelin gitme, lütfen.* belkide kafası yerinde değildi şu an ama bunu yapmamda ne sakınca olabilirdi ki? Yavaşça yanına yerleşmiş gözlerimi kapatmıştım.Uyuyamıyordum, ya bir şey olursa, onlara fazla başlanmıştım nedeni belirsiz. Ya da belirliydi fakat kabul edemiyordum. Derin nefes verip ateşine baktım, düşmüştü.
—————————————————————————P- baba!

+ Kapıyı açmış karşımda duran çocuğa bakmıştım, sarılarak uyumamız mı, Philia mı şaşırtıyordu bilemiyorum. Gülümsemiş yavaşça yanından kalkmıştım Ferdi'nin. Ateşi vardı, önce Philia'yı halledelim. Elinden tutarak onun odasına getirmiştim onu. Bugün gayet iyiydi, ilaçların etkisi tabii. Beni tanımamasına rağmen gayet kolay anlaşmış bana bir şeyler anlatarak elbise seçmeye çalışıyorduk. Seçtiğimiz şeyleri giydirdikten sonra yanağıma bir öpücük bırakmıştı, buna gülümsemiş onu saçından öpmüştüm tam saçlarını yapacaktım ki, kapı açılmıştı. Kim ola ki? Korkmamış değildim, tanımıyordum kimseyi. Philia'yı kucağıma alarak koridora ilerledim, orta yaşlı bir Kadın duruyordu karşımda.

C- Philia'm sen düzeldin mi tatlım, kızım ben Ceyda. Ferdi'nin annesinin arkadaşıyım, yardım ediyorum da Ferdi çıktı mı?

+ Şey Pelin ben arkadaşıyım Ferdi'nin, hayır çıkmadı. Ferdi hasta, ateşi var bayağı. Prenses iyi ama düne bakarak, iyi oldu sizi gördüğüm. Philia ne yer, ne içer?

C- Kızım zahmet etme sen, ben yaparım.

+ Yok yok cidden siz söyleyin ve gidin en iyisi. Ferdi size bulaşmaması konusunda tedbirli davranmak istiyor, grip kolay bir şey değil. Ben yanlarındayım, güvenin bana.

C- Ah Ferdi oğlum ah. Peki bende bir liste var bırakayım. Yumurtayı çok sever kızım Philia. Biraz pisleyebiliyor ortalığı, pek temiz yemez ama çocuk işte.

+ Anladım* bunu söyleyerek gülümseyip Philia'nın yanağına bir öpücük kondurdum.* şey peki Ferdi?

C- Vallaha sporcu oğlan, sağlıklı besleniyor.

+ Peki, siz gidin. İyi dinlenmeler. * Ceyda ablanın gitmesiyle Philia'yı tekrar oturtup saçlarını ördüm, hayalimdi. Bir kızım olmasını çok isterdim fakat maalesef bu hayallerimi gerçekleştirecek eksikler var. Şu an öyle bir haldi ki bu. Saçını yaptıktan sonra bana gülümseyerek sarılmıştı, anneye hasret bir çocuk, bu sevgiye hasretti. Philia'ya yemeğini hazırlamış oturtmuştum. O yemeğini yerken Ferdi'ye bakmaya gittim. Uyuyordu. Elimi alnına değdirmemle telaş geldi, yanıyordu ama cidden. Havale mi geçiriyordu bu çocuk? Şimdi anladım, işi ne kadar zor. Yavaşça uyandırmaya çalıştım, ses yoktu. Dahada korkmuştum içeride Philia, şu an Ferdi, ne yapacağım.* Ferdi uyanır mısın, Ferdi n'olursun uyan korkuyorum.* neden bu kadar telaşlı hissediyordum, hislerim sadece ardaşlıktan ibaret değildi, olamaz. Ferdi zar zor gözlerini aralayıp bana bakarken derin bir nefes aldım.* Ferdi uyuma sakın n'olursun bak bi şeyler ye sonra ilacını alıp yatarsın.

- Pelin iyiyim, korkulacak bir şey yok. Philia nasıl?

+ Değilsin iyi falan, haline bak. Philia senden çok daha iyi.* Pilia'nın yanına ilerleyince mama sandalyesinden yavaşça kaldırdım.* tatlım doydun mu? * ellerini yıkayıp Ferdi'nin yanına götürdüm, en azından gözünün önünde olurdu. Yanına getirip yanına yatırmamla Ferdi zorda olsa kendini canlandırmış onu güldürmeye çalışıyordu. Mutfağa geçip Ferdi'ye bir şeyler hazırlıyordum ki kapı çalmıştı, kim olacaktı ki? Kapıya ilerleyip açtığımda karşımdaki kişiye bakıyordum, Lale'nin bahsettiği kadın, Ferdi'nin eski sevgilisi. Neden gelmişti? Bir an içimde çok saçma bir kıskanma duygusu büründü, her ikisi içinde. Bana şaşkınlıkla bakıyordu, söze atıldım.

P- Buyurun, kime bakmıştınız?

D- Ferdi'ye bakmıştım. Çağırır mısınız?

P- Ferdi şu an müsait değil, gelmeyin. Sizi görmek isteyeceğini sanmıyorum. *kapıyı yüzüme kapatmamla bir şey olmamış gibi hazırladığım şeylerle yanlarına gittiğimde ikiside birbirlerine sarılmış uyuyordu. Çok tatlıydı evet ama bir hayli korkutuyor az önceki olaydan sonra.* Ferdi, kalkar mısın yavaşça?

F- Sessiz seslenmem rağmen duymuş yavaşça yatakta doğrulmuştu. Kısık sesiyle bana bakmış konuşmuştu.* senin hakkını nasıl ödeyeceğim, bilmiyorum.

P- Vermediğim penaltıya say.

F- Bu çok daha fazlası değil mi Pelin? Konu sadece bize bakman değil, parasını versen herkes yapar. Senin içinde bu heves var, ne kadar yorgun olsanda hiç bir şey demedin, sabırlısın.

P- Sabır falan bilmem, sizinle mutluyum. Olmamam için bir sebep yok zaten.

F- Peki, bulunduysak hoş. Seni yemeğe çıkarıyorum, düzelince. İtiraz kabul etmiyorum.

P- Peki, itiraz yok. Düzelince, önce düzel. Seve seve. *Bana yemek mi teklif etmişti o? Ne kadar heyecanlansamda o an tepkimi gizlemiştim.*Şimdi yer misin, yoksa yedireyim mi açıkça söylememek gerekirse Philia bile kendi yemeyi tercih ediyor ama seni bilemem.

F- Öğlen oldu, Philia uyudu mu?

P- Hayır, resim çiziyor. Sen ye, ben uyuturum.

F- Ama Pelin, peki Pelin.

P- işte böyle yola gel.* Philia'nın yanına gitmiş kucağıma almıştım, onunla anlaşıyorduk. Çok sempatik, sıcak kanlıydı, babası gibi. En azından huyları çekmemiş o kadına. Nasıl tanımadığım birine bu kadar nefret kusabilirsin ki? Cevap;fazlasıyla bir süre sonra uyuduğunda onu yatırmıştım, çok güzeldi. Evet annesine benziyordu fakat tam olarak değil, saçları dışında. Yanında oturuyorken odasını incelemeye başlamıştım, dekor güzel ayrıca zarifti. Özenle hazırlandığı belliydi. Onu daha rahatsız etmemek adına odasından yavaşça çıkıp mutfağa ilerledim, evi ezberlemiştim resmen kendi mutfağıma bu kadar girmemişimdir. Ferdi'nin ilaçlarını alıp odasına ilerledim, uyumuyordu sıkıldığı belli.

F- Pelin, ben iyiyim ya. Çift antrenman var katılsam en mantıklısı akşama.

P- Ne diyordu bu, daha ilaçlarını vermemiştim?* Ferdi saçmalama, bir şeyler yemekle düzenlemezsin ayrıca iyi falanda değilsin. Yorgun ve halsiz olduğun gözlerinden okunuyor, kimi kandırıyorsun sen? Teknik direktör seni bu riskle asla oynatmaz, bende göndermem ayrıca.

F- Biliyor musun?

P- Neyi?* merakla ona dönmüştüm, gözlerime bakıyordu fırsat bu fırsat yüzünü inceliyordum yakından.

F- İlk defa beni bu kadar önemseyen biri var hayatımda.
—————————————————————————

Could we do this dance again?| Ferdi KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin