Sert bir kararterim var zannediyorlar ama zayıfım..
Herşeyin acıtmadığını idda etmeye çalışıyorum ama acıtıyor ,herşey çok acıtıyor..
Her ne kadar acıyı gizlemenin, acı vermediğini engellediğimi düşünsemde
Acı vermez dediğim herşey katlanarak büyüyor..
Ama ben her zaman incinmediğimi söylüyorum, bana asla zarar vermediklerini..
İçeride paramparça olduğumu bilsem bile bunların bir anlamı olmadığını, ve herşeyin yolunda olduğunu söylüyorum..
Eylemlere,sözlere hiç canım yanmamış gibi. hiç acımamış gibi gülümsüyorum.
Bu küçük hayatın benim için ne kadar yıprandığını sanırım ifade edemiyorum.
Asla kendimden öteyede gidemiyorum ve hiç kimsede bunun ötesini göremiyor..
Sanki herşey ve herkes beni geride bırakıyor. Sanki ben herşeyin ardında kalıp ortadan kayboluyormuş gibi hissediyorum..Herşeyi o kadar düşünmediğimizi idda ediyoruz ama herşeyinden fazlasını düşünüyoruz.
Göğüs gerdiğimiz her zorluk bizi güçlendirsede zayıf kalıyoruz,farkında olmadan bir çok şeyi yıkıp döküyoruz fakat çağre olmadığını fark edincede yıkıp dökerken ağlıyoruz, sevilmiyoruz ama sevdiğimizide biliyoruz..Yaşamak için bir ümidimiz varken olumsuz düşünceler ile kendi kafamızda senaryolar kuruyoruz , ağlamak isteyip ağlayamadığımızda da kendimizi suçluyoruz insanlara herşeyin o kadar kolay gözükmediğini söylüyoruz ama onları zorlaştıran bizler oluyoruz kendi içimizde oluşturduğumuz dünyanın kıyametini yaşıyoruz..
Herşeyin sizi ağlatıp sonrasında çaresizce yatağa geçip dalmanız kadar acımasız bu düzen.
Ölmek çare değil diyoruz ama ölmek istiyoruz , önemli değil diyoruz ama önemi olmadığından fazla üstüne gidiyoruz.. içinizdekiler ne kadar acı bilmiyorum ama-Bunu kendimize biz yaptık -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHİPSİZ AŞK
Sachbücher" bırakalımda yanlızlık anlatsın sahipsizliğimizi " Ben iç sesiniz duyurmak istemediğiniz boğanızdan geçmeyen cümlelerin sesiyim ben..