Bu olayların üstünden 5 ay geçmişti ama senin yaran geçmemişti. Gyomei'yle her gün konuşuyordunuz, sana destek oluyordu ve onun bu ilgisinden memnundun.
Gyomei: Keşke seni daha önceden uyarabiliseydim.
Y/N: Sorun değil, artık onun gibi bi yalancı için üzülmüyorum. Sadece gururum incindi.
Gyomei: Onun için gururunun incinmesi bile çok zavallıca..
Obanai her gün Gyomei ve seni izliyordu. Kıskançlıktan kendini yiyip bitiriyordu.
Bir gün kendi köşkündeydin, gelecek görevi bekliyordun. Köşkünün kapısı çaldı, köşkünde hizmet eden birlik üyeleri kapıyı açtı. Kimin geldiğini merak edip içeri gittin.
Obanai'yi görünce küçük çaplı bi şok geçirdin. Ona iğrenir gibi bi ifadeyle bakıyordun. Birlik üyeleri sizi yalnız bıraktı.
Obanai elinde ki çiçekleri sana uzattı ama sen Obanai'in elini ittirerek çiçekleri reddetmiş oldun.
Obanai: Her şey için özür dilerim, sana bunu yapmamalıydım. Ne kadar pişmanım bilemezsin. Senin olmadığın her gün kabus gibi, lütfen bana bir şans daha ver her şeyi telafi edeceğim. Yemin ederim!
Y/N: Neyi telafi edeceksin? Beni aldattın! Yetmez gibi Mitsuri'nin önünce aşağıladın. Senin gibi bi çöp parçasıyla bir daha birlikte olmam!
Obanai: Bak ne desen haklısın! Ama çok Üzgünüm. Cidden her şeyi düzelteceğim. Seni Gyomei ile birlikte görünce kıskançlıktan kendimi öldürücem!
Y/N: Abartıyorsun Drama yapma! Tabi ne desem haklıyım! Senden iğreniyorum. Köşkümden defol bir daha yüzünü görmek bile istemiyorum. Yüzün değil sesin bile midemi bulandırıyor.
Obanai köşkünden çıkıp uzaklaştı ama kendini affettirmeye kararlıydı. Senden öylece vazgeçecek değildi.
Bir kaç gün sonra, birlik üyelerinden biri sana Obanai'den mektup getirdi. Mektupta Obanai seni kendi köşküne davet ediyordu. Gidecektin ama tek değil.
Y/N: Obanai beni köşkünde akşam yemeği yemeye davet ediyor. Sende gel Gyoemi. Onunla tek kalmak gibi bi isteğim yok.
Gyomei: Emin misin? Belki de onunla tekken konuşmalısın
Y/N: Hayır, sende gelmelisin Gyomei.
Gyomei en sonunda kabul etti. Akşam Obanai'ın köşküne gittiniz.
Obanai, Gyomei'i beklemiyordu ve rahatsız olduğu belliydi.
Çıt çıkmıyordu amasada 3 kişi oturuyordunuz.
Y/N: Ne için çağırdın Obanai?
Obanai: Bunun baş başa bir yemek olmasını tercih ederdim.
Y/N: Ben öyle uygun görmemişim ki Gyomei'yi getirmişim.
Gyomei konuşmaya katılmıyordu sizi dinlemekle yetiniyordu.
Obanai, Gyomei masada olduğu için maskesini çıkarmıyordu. Obanai yemediği için Gyomei de yemiyordu ve Gyomei yemediği için sende.
Obanai: Y/N, beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ede-
Y/N: Beni aldattığın halde seni kırmayıp geliyorum ama sen benle birlikteyken benim kırılacağımı bile bile beni aldatıyorsun!
Obanai: *İç çekiş* Y/N zaten özür dilemek istiyorum.
Y/N: Benim bir özüre ihtiyacım yok!
Obanai bir kutu çıkardı. Kutuyu açmadan sana doğru masada ittirerek uzattı.
Gyomei neler olduğunu görmese bile anlıyordu, yüzünde ciddi bir ifade vardı ve ilk defa onu bu kadar ciddi görüyordun.
Y/N: Ne yapıyorsun?
Obanai: Bir özüre ihtiyacın yok ama yeniden birlikte olmaya ihtiyacın var. Lütfen kutuyu aç.
Evlenme teklifi olduğunu fark ettin ve daha da sinirlenerek ayağa kalktın.
Y/N: Benim hakkımda karar verme! Benim hakkımda düşünme! Benimle bir daha asla iletişime geçme! İki Cihan bir araya gelse yine seninle birlikte olmam! Gyomei yürü gidelim.
Her şey o kadar hızlı olmuştu ki Obanai konuşmaya fırsat bile bulamamıştı.
Gyomei ile birlikte yürüyordun.
Gyomei: Bunu kendi terchinle dedin değil mi?
Y/N: Neden beni aldatan adımı kendi tarcihimle reddetmeyeyim ki? Ayrıca daha barışmadan evlenme teklifi mi edilir?
Gyomei: Haklısın.
Y/N: Sen yapmazsın değil mi?
Gyomei: Neyi?
Y/N: Sen.. Obanai gibi aldatmazdın değil mi?
Gyomei: insaların ruhlarını incitecek herhangi bir davranışta bulunmam.
Y/N; Seni bu yüzden seviyorum.
Gyomei gülümsüyordu.
Gyomei; Teşekkür ederim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
