╰┈➤ Reki'nin gözlerini sevdin ve bunu ona ilk söylediğin zaman, ilk çıkmaya başladığın zamandı, atölyesinde oturmuş tahtalarından biri üzerinde çalışmasını izliyordun, işi bittiğinde tahtayı tuttu, gözleri parlıyordu ve sen ona baktın. gülümseyip yüzünü ellerinin arasına alıp "gözlerin çok güzel" diyerek gülümsedin. "Özellikle böyle parladıklarında" diye mırıldandın. Reki'nin yanaklarının pembeleşmesini izledin ve kıkırdayarak burnuna bir öpücük kondurdun "hadi geç oldu yarın okuldan önce biraz dinlenmelisin."
╰┈➤ Bunu ikinci kez söylediğinde, Langa ve diğerleriyle takılırken ona çarptın "(E/H)? Burada ne yapıyorsun?" O sordu. "Burası hala halka açık bir yer değil mi?" Sen sordun. "Evet, ben sadece... Genelde burada olmazsın." Kafasının arkasını kaşıyarak cevap verdi. "Daha önce bir hobim olduğunu söylediğimi hatırlıyor musun?" Sordunuz ve Langa dışında herkes şaşkınlıkla bakarken başını salladı. "Tekrar denemek istedim, biliyorsun, Langa'yı öğrettiğini görünce bende tekrar almak istedim, sadece bazı şeyler için beklemek zorunda kaldım." Yeni patenlerinizi göstermek için ellerinizi kaldırdınız.
╰┈➤ "Bekle! Paten mi kayıyorsun?" O sordu.
╰┈➤ "Eskiden öyleydi, şimdi ne kadar iyiyim bilmiyorum." Bankın üzerinden geçip ayakkabılarını değiştirirken omuz silktin. "Kim bu?" diye sordu
╰┈➤ "Sizi ilgilendirmez." Reki yanıtladı.
╰┈➤ "Bu (Y/N) onun kız arkadaşı." Langa cevap verdi "O senin liginin biraz dışında görünüyor, eğer kayabiliyorsa kesinlikle senin ligin dışında." Siz ayağa kalkarken Miya sırıttı, sen kaymaya başlamadan önce kollarını açtın, sen patenin etrafında dolaşırken gözleri seni takip etti. sanki hayatın boyunca buradaymış gibi park ettin, onun zor olduğunu bildiği numaralar yaptın ve onun önünde ustaca durdun. "Bir şey biliyor musun?" diye sordun.
╰┈➤ "N-ne?" O sordu.
╰┈➤ "Bu patenler, o güzel gözleri görmem için beni mükemmel bir yüksekliğe çıkarıyor." Yanağına bir öpücük kondururken gülümsedin. "Gerçekten çok eğleniyorum, bir noktada bana katılmaktan çekinmeyin çocuklar." Kayarak uzaklaşırken göz kırptın, Reki yüzünü kapattı ve yanaklarının şu anda saç renginde olduğunu görmesinler diye gruptan uzaklaştı
╰┈➤ Üçüncü kez söylendiğinde biraz samimiyetsiz geldi ama yine de ciddiydin, Langa'dan bir telefon aldın "Alo?" Ev ödevi üzerinde çalışmaya devam ederken, sabah iki çocuğun da kopya çekmesi gerekeceğini bildiğini sordun. "Hey, yardımına ihtiyacımız var Reki biraz incindi kendisi." Langa yanıtladı. "Bunu nasıl başardı?" ayağa kalkarken sordun çantanı ve küçük bir ilk yardım çantasını alarak. "Duvara çarptı." Langa yanıtladı. "Bana yerini söyle, seninle orada buluşuruz." İkiniz de telefonu kapattınız.
╰┈➤ Restorana vardığında tek kaşını kaldırdın "Tanrı aşkına bu restorana girmeyi nasıl başardın?" Sen sordun. "Sahibiyle arkadaşız." Miya yanıtladı. "Zorlu." Arkandan derin bir ses geldi, orayı yönettiğini sandığın adama baktın ve Reki'nin yanına gitmeden önce omuz silktin. "Ne oldu?" Sen sordun. "Yürüyüşe çıktım ve bileğimi incittim." Bileklerini kaldırarak cevap verdi. "Tanrıya şükür, o gözler sağlam." Kolunu tutup bileğini sarmaya başlayınca kızarıp senden uzağa baktığında iç çektin, diğerleri yemek yemeye ya da başka bir şey yapmaya gitti. "Bana her zaman gözlerimden bahsettiğini biliyorsun." Reki mırıldandı ve sen ona baktın "Eminim seninki benimkinden daha iyi." "Bileğiniz bitti ve iltifatınız için teşekkür ederim." Öne eğildin ve sargılı bileğine bir öpücük kondurdun. "Ama senin gözlerin güneşte parlayan bir inci gibi." Reki yine kızardı ve "çok tatlısın" gülümsedin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
