~23~

277 22 1
                                    

YN: Anladım Jeon. Sanırım Felix ve abimlerle konuşmam gerekecek. Diğerlerini henüz tam olarak tanımıyorum ama abimin böyle birşeye inanması beni şaşırttı. Onunla uzun süredir arkadaşsınız diye hatırlıyorum.
Jeongin: Evet, sanırım yaklaşık 11 yıl oluyor. Ayrıca sen konuşunca işler daha kötüye gidebilir YN. Bence fazla kurcalamayalım
Yeonjun: Hayır Jeon. YN haklı. Yoksa bu iş açıklığa asla kavuşamayacak.
Jeongin: Ama, Hyung-
Yeonjun: İnat etmesen ne olur Jeon? Bir kerecik işleri başkasına bırak. YN halledecektir.
Jeongin: Peki Hyung.

Yeonjunla karşılıklı birbirimize gülümsedikten sonra Yeonjun söze girdi.

Yeonjun: Lunaparka gitmeye ne dersiniz?
YN: Evett!!!
Jeongin: Ama YN, ayağın-
YN: Sorun yok, hadi bak basabiliyorum.

Ayağa kalkıp odayı 3 kez turlamıştım. Ardından Jeongin'e dişlerimi göstererek geniş bir şekilde gülümsedim.

Jeongin: Hadi, tamam madem, gidelim.

Yüksek bir sesle sevinç çığlığı attıktan sonra odaya üstümü giyinmeye gittim. Üstüme kalçama gelen beyaz bir gömlek, üstüne sıfır kollu kahverengi bir yelek, altıma siyah, bol bir pantolon ve beyaz ayakkabı... Üstümü giyinip Jeongin ile Yeonjun'un yanına gittim.

(Lunaparka helince)

Hızla içeri daldım ve biletçi gişesine koşacaktım ki Yeonjun beni kolumdan tutarak engelledi.

Yeonjun: Burda iki adam varken sen mi ödeyeceksin YN?
YN: Evet, kendim bineceğim için kendim ödeyeceğim Yeon.
Jeongin: Olmaz öyle şey.

Jeongin cüzdanımı alıp kartımı çıkardı ve gişedeki adama verip binmek için jeton yükletti ve bana uzattı.

YN: Sana sonra öderim Jeon.
Jeongin: Hayır gerek yok. Versen bile ertesi gün çantanda bulacaksın YN, hadi neyse git istediklerine bin.

Hızlı birkaç şeye bindim, sanırım neredeyse hepsine binmiştim bir tanesi hariç. Hızlı tren kalmıştı. Ama tek binmeye açıkça söyleyeyim çok korkuyordum.

YN: Yeon, Jeon. Umm~ Biriniz benimle binebilir mi?

Birisine daha önce bunu teklif hiç etmemiştim. Utandığımı umarım çok belli etmiyorumdur diye dua ediyorken belime dokunan iki çift el hissettim.

Felix: Sevgilim, ne güzel bir tesadüf değil mi? Seninle benim binmemi ister misin?

Aslına bakarsan eskiden olsa Lix ile binmek isterdim ama onları duyduktan sonra sanırım artık ondan iğreniyorum. Ellerini kavrayıp belimden indirdim ve ona döndüm.

YN: Teşekkürler Lix. Ama -Jeon'un koluna girdim- Jeon ile bineceğim. Hadi Jeon!

Hızla trene doğru koştum ve bir koltuğa oturup Jeon'uda yanıma oturttum. Felix bana kaşları hafif çatık ve her zamanki somurtan suratıyla bakıyordu. Ardından kafasını çevirip Yeon'a döndü. Ne dediklerini duymak için fazla uzaktaydık, kahretsin.

(Felix'ten)

YN'nin onun üstünde gözü olan o p!ç (küfür için üzgünüm, argodan rahatsız olduysanız belirtebilirsiniz. Kullanmamaya özen gösteririm) ile benden daha yakın olması ve benden daha çok zaman geçirip eğlenmesi sinirime dokunuyor.

YN ve ona baktıktan sonra yavaşça o şerefsizin arkadaşı olan Yeonjun'a döndüm.

~Eski sevgilim~|•Lee Felix•|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin