EVET SEVGİLİ SEYİRCİLER GÖRÜYORSUNUZ HER YERDE CADILAR BAYRAMI HAZIRLIKLARI VAR
Diyordu haberler her kes heyecanlıydı cadılar bayramı için ama ekstra heyecanlıydım Sıla yanıma geldi ve dedi ki.
"e hazır mısın?"
"her halde"
Sıla güldü ve dedi ki
"her kes 'her halde' demişti"
"ya"
"evet"
"peki saat kaçta olacak"
"saat sekizde"
"erkenmiş"
"evet"
"bu gün cadılar bayramı diye okulda yok"
"evet"
"peki nerede yapıcağız"
"bizim gizli yerimiz de"
"orda mı evet PİREL bas etmişti"
"onu da mı anlattı"
Bu sırada kapı zili hızlı ve aralıksız bir şekilde basıldı ikimizde hızlıca kapının önüne gidip delikten baktık kapı da PİREL, oğuz ve Seray vardı PİRELİ görür görmez yine kalbim küt küt atmaya başlamıştım dedim ki Sılaya hızlıca
"aç... Aç sıla"
"tamam"
Kapıyı açar açmaz PİREL daha hızla içeri girdi bir an çarpıştık ve bana nutku tutulmuş gibi baktı ve dedi ki
"Öz.. Öz.. Özür dilerim"
"Sor.. Sor.. Sorun değil"
dedi ki Oğuz
"haberiniz var mı olaylardan"
Sılayla birbirimize baktık ve dedim ki ben
"yok"
Sıla dedi ki
"aynen yok"
PİREL dedi ki
"mitoloji hocası temmuz hoca var ya"
"evet dün dersimiz vardı"
"kurt saldırısında ölmüş"
Sılayla birbirimize bakıp dedi ki şaşkınlıkla ve şokla aynı anda
"NE!"
"NE!"
Seray dedi ki
"dün gelenlerden şüpheleniyoruz"
dedim ki
"onlar zaten kanka"
Oğuz mutfaktan bir elma aldı ve koltuklardan birine oturdu bacak bacak üstüne atark ağzında kocaman elma parçasıyla dedi ki
"oğlum çok üzüldüm"
Bir anda da elinde kumandayla televizyona göz atıyordu dedi ki Seray.
"zıkkım ye oğuz"
"ne var ya"
"boş ver sen hayata bak"
PİREL gizlice gülümser ve der ki
"zaman kalmadı VAMSEL sana ayin yağmalıyız "
"ne şimdi şu anda"
bağırarak ve oğuzu imalar bir şekil de
