Yine sıradan bir okul günüydü ama farklı bir şehirde ve farklı bir okulda. Deniz ve Alya aileleleri sayesinde tanışmış ve çok uzun bir zamandan beri arkadaşlıklarını sürdüren iki arkadaştı. Çok çalışmaları sonucunda istedikleri üniversiteside burs kazanmışlardı. Eskişehir'den İstanbul'a gelen bu iki arkadaşın yeni okullarındaki ilk günleriydi. Bu gün onların en önemli günleri olmasına rağmen Deniz'in uykucu olması yüzünden geç kalmışlardı. Kapıyı çaldılar.
"Gir."
Sınıfa girip kendilerini tanıttılar.
Alya Kaya
Deniz Korkmaz
Hoca yerlerine geçmelerini söyledi. Yeni okullarında ilk günlerinin ilk dersine başlamışlardı.Uzun bir dersten sonra nihayet teneffüs olmuştu. Kiraz,Alya ve Deniz ile tanışmak için yanlarına gidip,
"Selam,ben Kiraz."dedi ve elini uzattı. Alya buna karşılık olarak elini uzatıp, "Merhaba,bende Alya memnun oldum."dedi.
Ardından Kiraz elini büyük bir tebessümle Deniz'e uzattı. Yine aynı şekilde el sıkıştılar. Biraz okul hakkında konuştuktan sonra Mert geldi ve o da Alya ve Deniz ile daha yakından tanışmış oldu.Bir süre sonra zil çaldı ve tekrar derse girdiler. Üniversitede oldukları için çok sıklıkla olmasa da bazenleri istemedikleri derslere girmeyebiliyorlardı. Ama Kiraz ve Mert asla dersleri kaçırmazlardı çünkü hocaların gözlerinden düşmemeleri gerekliydi. Oysaki bunu takmayan birçok öğrenci vardı.
ikinci dersleri tarih dersiydi ve her zaman ki gibi derse sadece Kiraz ve Mert girdi.Ayaz ve Yankı kantinde,kahve alıp konuşmaya koyulmuşlardı. Ardından onların bu tatlı sohbetlerini Deniz böldü.
"Naber gençler,nasılsınız?"diye sordu.
Ayaz karşılık verdi, "İyidir senden."
Deniz bizimkilerin yanına oturdu ve tekrar konuşmaya başladı.
"Biricik kankam okulun ilk günü beni satıp spor salonuna gitti."diye sitem etti.
Yankı Deniz'i bu söylediklerine karşılık vererek,"Sende gitseydin onunla."dedi. Sesinden yeni gelenleri pek sevmediği anlaşılıyordu. Ayaz,Yankı'nın sözlerine kulak vermeden Deniz'e yöneldi ve tatlı bir tebessümle
"Mademki buradasın o zaman iyi bir başlangıcımız olsun,değil mi?Ben Ayaz."dedi.
Yankı da istemsizce "Aynen ya tabii öyle olsun,bende Yankı."dedi.Derse girmediklerinde,zaman nedense çok hızlı geçiyordu. Mert ve Kiraz'ı el ele yanlarına gelirken gördüler. Deniz sevgili olduklarını anlamış olsa da bozuntuya vermemeye çalıştı. Ayaz,Mert'e dönerek,
"Ege ya,bu akşam film keyfi mi yapsak."dedi
Evet onun adı Mert Ege olduğu halde Kiraz da dahil bütün arkadaşları ona Mert diye hitap ederken sadece ama sadece Ayaz,Ege diye hitap ediyordu. Çünkü onlar çocukluk arkadaşıydı o ikisi birbirlerinin çocukluğuydular aynı Yankı ve Kiraz gibi. Mert biraz düşündükten sonra "Olur,bu akşam böyle küçük bir kaçamak yapabiliriz."dedi.
Kiraz'ın aklına Deniz ve Alya'yı da davet etmek gelmişti ama Yankı'dan biraz çekinmiyor değildi. Yankı sözlerinden ve davranışlarından da anlaşılacağı gibi yeni gelen öğrencilere pek yüz vermezdi ve onlara karşı iyi davranmazdı. Aslında bu kadar soğuk biri değildi,mesela lise yıllarında Ayaz ve Mert ile tanışınca onlara karşı bir hayli iyi davranmıştı ve hala da bu böyle devam ediyordu. Kiraz zaten çocukluk arkadaşıydı yani en iyi ve en yakın arkadaşı. Ama nedense Deniz ve Alya'ya bir türlü ısınamamıştı.***
Ayaz,"Ben filmi hazırladım,mısırlar hazır mı?"
Kiraz,"Hazııır!"diye bağırdı.
"Ne izliyoruz?"
"Tabiki de korku filmi."
Kiraz,"Her film gecesinde korku filmi izlemek zorunda mıyız?"diye sitem etti.
"Tabiki de evet,amacımız seni korkutmak."dedi Ayaz.
Nihayet filmi izlemeye koyuldular.
Filmin ortalarına doğru Kiraz'ın tüyleri ürperdi ve birden çığlık atıp Mert'e sarıldı. Herkes şaşkın şaşkın Kiraz'a bakıyordu. Kiraz,yüksek sesle
"Ayaz senin seçeceğin filmin........"diye söylendi.
Ayaz filmden korkmadığı için hiçbir şey umrunda değildi. Diğerleri de aynı şekilde tepki vermişlerdi.
Film bittikten sonra saat daha erken olduğu için D-C (doğruluk ve cesaretlik) oynamaya karar verdiler.
Şişeyi ilk çeviren kişi Mert olmuştu. Yankı soru soracak, Ayaz ise cevap verecekti.
"D mi C mi?"
"D"
"Mert ile en güzel anınız ne?" diye sordu Yankı.
Ayaz biraz düşündükten sonra "Biz daha küçükken bir tane amcadan kaçarken ağaca çıkıp saklanmıştık. Amca bizi bulamamıştı ama benim salak kankam beni iteklediği için beraber ağaçtan düşmüştük. Yere yapışıp kalmıştık."
Mert "Sen kendin düşüyordun beni de çektin sayende beraber düşmüştük."
Kiraz "Baya güzel bir anıymış, neyse hadi ben çeviriyorum."
Bu kez, Ayaz soru soracak ve Mert de cevaplayacaktı.
"D mi C mi?"
"D"
"Kiraz'a bilmediği bişey söyle."
"Bilmediği bişey yok ki söyleyeyim."
Merak dolu bir sesle, "Gerçekten yok mu?" diye sordu Kiraz.
"Hayır sevgilim, yok." dedi ikna edici bir şekilde.
"Hadi sıra bende, ben çeviriyorum."
Yankı çevirdi ve Kiraz soru soracak, Yankı cevap verecekti.
"D mi C mi?"
"C tabiki de."
"Söylüyorum o zaman, şimdi telefonunu al ve Deniz'i ara ona çok salak biri olduğunu söyle ve söyledikten sonra ondan özür dile."
"Off böyle soru mu olur, başta doğruları söylemek iyiydi ama özür dilemek bozdu işi."
"Ya Yankı mızıkcılık yapma, ara işte ne söylersem onu yapmak zorundasın yoksa ceza veririz ona göre."
Hep bir ağızdan "Araa! Araa!" diye bağırdılar.
Yankı bıkkın bi sesle, "Kesin be! Arıyoruz işte amma uzattınız." dedi ve telefonu eline alıp Deniz'i aradı.
Kiraz "Hoparlöre almayı unutma."
Alo?
Alo, Yankı ben.
Efendim, noldu Yankıcığım?
Ya ben sana bişey diyecektim de.
Söyle, dinliyorum.
Sen çok salaksın.
dediğinde Kiraz, Ayaz ve Mert hep birlikte gülmeye başladılar.
Tekrar Deniz'in konuşmasıyla gülmeleri aniden kesildi.
Ay alındım gücendim Yankıcığım ya sana yakıştıramadım.
Iıı özür dilerim.
Ay ben biliyordum hatanı anlayacağını, affettim canım.
Hiçte bile hata yapmadım hadi sana iyi günleer.
deyip telefonu kapattıktan sonra Kiraz, Ayaz ve Mert yine gülmeye başladılar.
"Bence oyuna devam etmeyelim, yoksa sonu başka yerlere gidecek." dedi Yankı.
"Tamam tamam hadi zaten saat de geç oldu." dedi Kiraz ve evlere dağıldılar.***
Ertesi gün okula geldiler ve ilk ders için sınıfa gittiler. Ama sınıfta kimse yoktu. Deniz, Yankı'yı aramak için telefonunu çıkardı ama arayamadan sınıfa Mert girdi ve "Matematikçi bugün yokmuş,boşuna beklemeyin." dedi.
Deniz bu habere çok sevindi çünkü matematik dersinden nefret ediyordu. Ardından üçü birlikte diğerlerinin yanına gittiler.Kiraz "Günaydın." dedi
Mert "Günaydın." diyerek karşılık verdi.
"Selma hoca okula neden gelmemiş ki?" diye söze girdi Alya.
"Nerden bilelim biz işi vardır herhalde."
"Ya bugün çok sıkıcı derslere girmeyip biryerlere mi gitsek acaba?"
"Olabilir aslında ya zaten pek önemli dersler yok bugün." dedi Yankı, Kiraz ve Mert'e bakarak.
Onlar çok çalışkan oldukları için girmek ve girmemek arasında kalmışlardı. Ve en sonunda derse girmeyip dışarı çıkmaya karar verdiler.Okuldan çıkmak için arka bahçeyi kullandılar.Bir süre sonra hepsi dışarıdaydılar ve ilk işleri lokantaya gidip karınlarını doyurmak olmuştu.Lokantaya girdiler ve altı kişilik bir masaya oturdular.Sipariş vermek için garsonu çağırdılar.Yemeklerini sipariş ettikten sonra beklemeye başladılar.Kısa bir süre sonra garson elinde tabaklarla geldi ve servis yaptı.Ardından birbirlerine afiyet olsun deyip yemeklerini yemeye koyuldular.Yaklaşık yarım saat sonra Kiraz'ın telefonu çaldı.Arayan kişi müdür yardımcısı Nurten hocaydı.Kiraz elleri titreyerek telefonu açtı.
Hocam?
Kiraz Demirel.
Evet hocam benim.
Kiraz neredesiniz siz?
Şey hocam ders boş olduğu için biraz dışarı çıkalım demiştik de..
Hmm demek öyle küçük hanım,benden izin almadan ve üstüne üstlük altı kişi dışarı çıktığınız için cezalısınız.
Ama hocam bu seferlik affetseniz,söz veriyorum bir daha olmaz.
Hayır efendim cezalısınız.Üstelik derslere girmediğiniz için de yok yazıldınız.
Şey hocam cezamız nedir,öğrenebilir miyim?
Tabiki de öğrenebilirsin neden olmasın,herkes çıktıktan sonra okulu temizliyeceksiniz.
Tamam hocam siz ne derseniz o.
Ha şöyle,şimdi okula gelin.
Tamam hocam.
demesiyle telefonunu kapatması bir olmuştu.Ardından hesabı ödeyip lokantadan ayrıldılar ve okula gitmek üzere yola çıktılar.Kantine gidip çıkış zilinin çalmasını beklediler.Yaklaşık olarak 10 dakika bekledikten sonra zil çaldı.Nihayet herkes okulu boşaltmıştı.Temizlik odasından eşyaları alıp temizlik yapmaya başladılar.Tabii bunu herkes oflayarak yapıyordu.
Eveet ilk bölüm böyleydi,umarım beğenmişsinizdir. (: