sen, ben ve 𝐤𝐢𝐥𝐲𝐨𝐬

-2- SADECE BARLAS

Merhaba dedi. "Ben Barlas"
yani hayatimin anlami
"Sadece Barlas mı" dedim
Ne dediğimi anlamayarak yüzüme baktı
"Soyadın diyorum hani yok mu" dedim.
" Yok, sadece Barlas" dedi.
Ama şimdi instagramdan stalk yapamayacaktım
"Memnun oldum Barlas." dedim.
koridora doğru döndü,
"Gel odanı göstereyim" dedi.
"Sen memnun olmadın herhalde" dedim ve Barlası beklemeden hızlı hızlı yürümeye başladım. Ekin napıyorsun nere gittiğini biliyorsun sanki
"Ekin sus bi gözünü seveyim" dedim içimdeki sese.

Hızlıca yürüdüğüm için dikkat kaygan zemin yazısını görmemiştim. Koridoru incelerken önümdeki hizmetlinin arabasina çarptım ve yere düştüm Hizmetli şaşkınlıkla bakakalmıştı.
kabul etmeliyim ki çok komikti gülmemek için kendimi zor tutuyordum ama ayak bileğimde hafif acıyordu. Ben ayaklanmaya çalışırken arkadan koşarak gelen Barlası gördüm. Hizmetliye yardım edip dökülen eşyaları toplamaya başladı.
Lan adam bana yardım etsene belki ayağım falan kopmuştur.

"Ne kadarda düşüncelisiniz Barlas bey" dedim. Hizmetli Barlasa "teşekkürler" dedi ve arabayla yürümeye devam etti.
"Yerden kalkacak mısınız Ekin hanım" dedi.
"Ah barlas bey ayak bileğim çok acıyor ama" dedim alayla
Nerden geliyor bu samimiyet bakışı atan Barlas bey,
"gelin lütfen odanızı göstereceğim" dedi.
Bu ortakla ömür geçmez arkadaş

Ayağa kalktım ve Barlasın arkasından saçlarına ve ensesine kaçamak bakışlar atarak yürümeye başladım
hayır sen fazla meraklı değilsin Ekin o çok soğuk.

Yürürken durdu ve bir anda arkasını döndü gözlerimin içine baktı.
"Annen telefonda şımarık bir çocuk gibi davrandığından bahsetmişti ama bu kadarını beklemiyodum dakika bir gol bir" dedi.
"Barlas bey sen beni annem gibi azarlamasana ya" diye bağırmış olabilirim Barlas benim kaşlarım çatık halime tam tersi gülmemek için zor duruyordu.

Yürürken ara sıra konuşuyor oteli tanıtıyordu yüzümü görmesi için hep eğilmesi gerektiği için gülüyordu ve bu benim gözümden kaçar mı sandındınız kaçmazdıı.

Yürümeye devam ederken
"Boyumun kısa olması bu kadar komikse dalga geçiceksen geç" dedim sakin bir nefesle
"1.64 boyum" dedim
"Kesinlikle 2cm fazladan söylemedin" dedi Şimdi bir küfür ederim
"Getir ölçme şeyini var mısın iddiasına" dedim öfkeyle.
"Ölçme şeyi dediğin mezura olmasın Ekin hanım" dedi. dudaklarındaki yarım gülümsemeyle.

senin o ağzını patlatırdım da neyse
Sinir olduğumda her zaman kaçardım. Çünkü sinirlenirsem benden korkmalısınız
"Ben odama gitmek istiyorum hangi daire,
kendim giderim" dedim kesinlikle kaçmıyorum şuan

"Sen bilirsin, 23. daire" dedi.
Evet sadece bunu dedi.

Bu adam insanı deli eder. Neyse odamı aramaya başlayayım bari, o Beste denen yellozlada bir süre konuşmayı düşünmüyorum ama şimdi kimi arayıp dert yakınacaktım ben...

yarım saat sonra
Evet otelin 4. katındayım Allahım yardım et odam bu katta olsun. 3 katın hepsini gezdim ve bulamadım şu lanet Barlas denen adamı dinlemeliydim. Resepsiyona gitsem yine o Meymenetsiz Barlasla karşılaşacaktım. Ha bu arada Barlasın takma adı artık meymenetsiz.

Sonunda 4. katta odamı buldum ve girişimi yaptım. Temiz geniş bir oda ve çift kişilik yatak vardı.
tek kişilik yataklarda yatmayı sevmem Denize sıfır olan balkona doğru yöneldim. Ve kapısını açtığımda ılık bir rüzgar vurdu.

Yaz gelmişti kilyosa, yada meymenetsiz Barlas ve bana.
kafamda ne kuruyorum yine ben

Uykum olduğu için biraz balkondaki koltukta kestirmiştim.
Uyanıp saatime baktım 12.27' idi. Ayağa kalktım koltukta yattığım için bedenim uyuşmuştu "saunaya gidip güzel bir masaj mı yaptırsam ya" diye mırıldandım kendi kendime.

Üzerimi değiştirmek için içeri girdim. Üstüme Beyaz renkli askısız belimi sıkıca saran etekleri salaş ve hafif pileli bir mini elbise giydim. Topuz yaptığım kumral saçlarımı salık bıraktım. Minik halka küpelerimi taktım ve bileğimdeki 22 sayısı olan bilekliğe bakış attım
hani bizim günümüzdü 22 haziran bu meymenetsizle napacağım ben iç sesime hak veren yüz ifademle hazırlanmaya devam ettim. Glossumu tazeleyip, parfümümü sıktıktan sonra odamdan çıkışımı yaptım. Ve koridorun sonundaki asansöre yürümeye başladım.

Evet güzel bir başlangıç yapmış olmayabiliriz ama bence tanıştıkça anlaşacaktık sonuçta yaz uzun.

Düşüncelerimin arasından bir ses yükseldi karnım gurulduyordu.
Asansöre binip 5. kat yani en üst kat olan yemekhaneye çıktım.

Meymenetsiz Barlasta oradaydı. Yüzüne bakmadan yemeklerin olduğu bölüme ilerledim. Tabağıma yiyebileceğim kadarını koydum ve tabağımı elime alıp masa bakmaya başladım. Kalabalık bir otel olduğu için yemekhaneside dolu. Sanırım öğlen arası olduğu için insanlar bu saatte acıkıp yemekhaneye akın etmişti.

Masalara göz atarken meymenetsiz Barlasın bana baktığını gördüm. Galiba beni kesiyordu ki göz göze gelince gözlerini kaçırdı. Daha sonra yanına bir sandalye çekip, bana eliyle gel diye işaret yaptı.
adam garsona el kol yapıyor sanki
"Gel yanıma otur, boş yer yok" dedi.
"Kör değiliz herhalde" dedim. İçimdeki seslerin dışıma vurması pek iyi olmadı ama meymenetsizde hakediyor bence.

Yanındaki sandalyeye oturdum, aldığım yemeği masaya koydum, ama masa kalabalık olduğu için yanımdaki adamla neredeyse bitişiktik. Kollarımız çarpıştığı için yemeği yemekte zorlanıyordum. Barlas kolunu, omuzuma attı. Ama minyon olduğum için Kolumu tutmuş oluyordu. yanımdaki adamla olan temasımı kesti ve kolumu hafifçe okşayarak bıraktı. dibine girmemi sağladığı için vücudum kaskatı kesildi. Nefesi yüzüme doğru çarpıyordu ve kabul etmeliyim ki çok güzel kokuyordu.

Sanki kilyosun bir kokusu olsa o Barlasın kokusu olurdu. Ferah hissettiriyordu. Gerginliğimi belli etmeden duruşumu düzeltip Kafamı Barlasa çevirdim. "Teşekkürler" dedim.

Bana yarım gülümsemeyle tebessüm etti,
"Emrindeyim"diye fısıldadı.

Aklımı kaçırıyorum zannettim, ne diyeceğimi ne düşüneceğimi bile bilemedim. Bir de bayıl istersen feriha sesi aklıma geldiği için yanlışıkla kahkaha atabilirdim.

Aptal gibi gözükmemek için tepki vermedim ve yemeğimi yemeye devam ettim.

ne sandınız yer mi anadolu çocuğu bu numaraları.

Nefesini hala yüzümde hisserderken yemek yemesi zor oldu ama tabağımı yüksek kalp atışıma rağmen bitirdim. Ve onun tabağına doğru gözüm kaydı, Tabağını çoktan bitirmişti. Sırf benim için mi beklemişti yani. Allahım galiba bayılacağım...

"Tabağın bitmiş zaten niye beni bekledin gerek yoktu" dedim, yüzümü ona çevirerek.

Bakışları gözlerimde oyalandı bir süre, bana yine ağzındaki o yarım gülümsemeyle baktı.

adamı kalbinden fethettim herhalde fatih sultan mehmet böyle fethetmemiştir neyse abartma Ekin

"Akşam 8de otelin bahçesinde buluşalım, Sana kilyosu gezdireceğim, ve Kilyos projesindende konuşuruz, Biliyorsun yaz bitmeden projeyi tamamlamalıyız"
"Ve hakkımda merak ettiklerinide sorabilirsin" dedi. Gözlerini gözlerimden ayırmadan.

"Şimdiden sana 100 tane soru sorabilirim" dedim heyecanla.

"Akşam 8'i bekle" dedi ve göz kırpıp masadan kalktı.

Bölümü burada kestim cunku ben ruh hastasiyim

Barlasın instagramını Ekin yerine stalklayın: barlasakyel

Ekin ve Barlasın arasında elektriklenme oldu mu?

lutfen destek olmayi unutmayin iyi okumalar❤️❤️