Nisa'dan...
Evde olmaktan çok sıkılmıştım ve anneme önce abimin yanına gideceğimi ardından da kızlarla buluşacağımı söylemiştim. Abi lafını duyan annem de onun için bir kaba sabah yaptığı börekten koymuştu.
Taşımacılık hizmetleri gururla sunar.
Hızlıca evden çıktım ve otobüs durağına gittim. Abin doktor da olsa durak köşelerinde sürünüyorsun işte böyle.
Yaklaşık 15 dakikadır hâlâ ayakta otobüs bekliyordum. İnsan şuraya oturacak bir şey koyar en azından ama o da yok. En son artık sabrım kalmamıştı ve yürüyerek gitmeye karar verdim. Ben daha kendimi taşıyamıyorken bir de elimde börekle hastaneye gidiyordum.
Neyse şikayet etmeye gerek yok böreğin taşıma ücretini alırım olur biter. Hak haktır, hakkını söke söke alacaksın.
Nisa ile özlü sözler reklamlardan sonra aynı hızla devam edecek.
Elimdeki poşetin resmini çekip abime, "Annemin en sevdiği çocuğu mideni doyurmaya geliyor. Ücretlendirmeyi oraya gelince konuşuruz :)" Diyerek kısa bir mesaj attım. Ne hayırlı bir kardeşim ben böyle. Her eve lazım benden.
Bazen yavaş bazen hızlı olan adımlarımla sonunda hastaneye geldiğimde kapıdan geçtim ve asansöre binerek abimin orda olduğunu düşündüğüm dinlenme odasına doğru gittim. Kapıyı açtığımda içerde tek başına oturan Merve ablayla karşılaşmıştım. Kapıya doğru baktığında beni görünce elindeki kağıtları masaya bıraktı ve konuştu.
"Nisa? Tatlım hoşgeldin." Sesindeki şaşkınlık beni görmeyi beklemediğinden dolayıydı. Hastaneye gelmek pek huyum değildi açıkçası. Ama bugün nedense abimi göresim gelmişti.
"Hoşbuldum, abim müsait değil sanırım?"
"Hasta kontrolü yapıyor, birazdan gelir. Gel otur istersen." Sözlerinin ardından elleriyle koltuğu gösterdi.
"Yok teşekkür ederim Merve abla hemen abimi görüp gideyim. Kızlarla buluşacağım zaten."
"Sen bilirsin canım." Merve abla abimin çok eski arkadaşlarından biriydi. Burda tek başına yaşıyordu. Ailesi hakkında pek bilgiye sahip değildim. O da bahsetme taraftarı değildi sanırım.
Annemde bende Merve ablayla tanışalı uzun zaman olmuştu. Annemle de arası çok iyidir Merve ablanın çok da sever kendisini. Burda da tek yaşadığı için çoğu zaman akşam yemeklerine davet ederdik. Sohbet muhabbet derken annemle çok iyi anlaşırlardı.
Ben ise severdim ama mesafemi korurdum. Ne kadar iyi de olsa her an şeytana dönüşebilirdi. Hani bir söz vardır ya " bokta çıkabilir güvenmiyorum da " he işte bu söz benim hayat felsemdi.
Onu, ne olduğunu anlamadığım kağıtlarıyla baş başa bırakıp abim hakkında bilgi alabileceğim yere, arkadaşımın ablası Elif ablayı bulmak için adımlarımı ilerlettim. Kendisinin hastanede uçan sinekten bile haberi olurdu. Az değil bu kız.
Koridorlardan geçerken karşılaştığım, Gizem abla kadar güzel olmayan, çoğunda sayamayacağım kadar estetik olan hemşire ve doktorların yüzlerine tuhaf tuhaf bakarak yürüyordum. Valla biri durdurup niye öyle bakıyorsun dese asla şaşırmam.
Sonunda gide gide bitirmediğim on kez de gelsem asla ilkte bulamayacağım o yerleri geçtiğimde sonunda Elif hemşireyi bulmuştum. Arkası bana dönük yanındakine bir şeyler anlatıyordu.
Bu karıya bayılıyorum ya tam benim kafadan.
"Hemşirelerin en güzeli Elif Kordil buralarda mı acaba?" Onun duyacağı şekilde bağırdığımda arkasını döndü. Sonra tekrar yanındaki arkadaşına bir kaç saniyelik bir şeyler daha söyledi ve yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEY Mİ? / Texting
Novela Juvenil0537..: Asker olsan ne gülerim ama Siz: Evet askerim ama bildiğin askerlerden değil. 0537..: Bilmediğim askerde mi varmış canım ksjnshdksndkdbdj 0537..: Lan 0537..: Bir dakika bir dakika 0537..: Sen 0537..: Sen asker misin gerçekten 0537: Aske...