𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐖𝐢𝐭𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐁𝐨𝐝𝐲𝐠𝐮𝐚𝐫𝐝

B-2

Çağan'dan

Kahvaltımı yaparken telefonum çaldı.
Demir Bey arıyordu, hay ben kafamı, insan ilk günden işinin olduğunu unutur mu? Ben unuttum.

Demir Bey nerede olduğumu soruyordu, hâliyle verecek cevabım yoktu. Ne diyecektim, kahvaltı ediyorum gelin birlikte olsun mu? Neyseki adam tatlı biriydi ki beni azarlamadı ama çok hızlı olmamı söyledi bende telefonu kapattığım gibi odama gittim.

Giyindim ve hemen dışarı çıktım, hayatımda hiç bu kadar hızlı olduğumu hatırlamıyorum.

-

Çağan: Tamamdır Demir Bey, siz merak etmeyin kızınıza çok iyi bakacağım.

Demir: Hadi bakalım güveniyorum sana, bu arada kızım bı delilik yapayım deme sakın!

Tuana: Yapmam babacığım, yapmam.

Demir: Ben şirkete gidiyorum görüşürüz.

-

Tuana: Evet ismin neydi senin Çağ- Çağan? Çağan'dı evet, babam gittiğine göre sende gidebilirsin, geldiği zaman seni ararım tekrar gelirsin.

Çağan: Ne?

Tuana: Nasıl ne? Bana baksana bı, korumaya ihtiyacım var gibi mi duruyor?

Çağan: (şimdi evet derdim de bozulmasın) beni ilgilendirmiyor senin korumaya ihtiyacın olup, olmaması. Ben babanın işini yapıyorum ve o çok iyi biri onun güvenini kırmak istemem. Ama sen istiyorsan bilemem.

Tuana: Bana bak! Beni babamdan vurmaya çalışma ve haddini aşma. Sen sadece işini yapan bı çalışansın ben ne diyorsam onu yapacaksın. (Bunları söylerken ona yaklaşıyordum.)

Çağan: (bende yaklaştım) sen ne diyorsan değil, baban ne diyorsa.

Tuana: (geriledim) ya ne istiyorsun para mı? Bende bol bol var ama yeter ki git bende rahat rahat dolaşabileyim.

Çağan: para istiyorum evet ama senden değil, babandan.

Tuana: Of yeter kes! Seninle uğraşamayacağım.
(Odama çıktım)

Çağan: (odaya girdim)

Tuana: Napıyorsun, Benimle mi giyineceksin?

Çağan: (Belki) Tamam çıkıyorum Tuana Hanım.

-

Tuana: (hava sıcak olduğu için mini siyah bı elbise giydim arkadaşlarımla sahilde buluşacaktık, saçımı fönledim, doğal bı makyaj yaptım ve parfümümü sıkıp aşağı indim, Çağan telefonla oynuyordu.)

-

Çağan: (telefonla oynuyordum, bi yandan elimdeki suyu içerken Tuana'nın geldiğini gördüm ve ağzımdaki suyu yana doğru püskürttüm)

Tuana: Napıyorsun ya içmeyeceksen niye alıyorsun, eğlencesine mi?

Çağan: ...

Tuana: inatlığın yanında sağırlıkta var galiba sende? Neyse ben gidiyorum geleceksen gel seninle uğraşamam.

Çağan: Geliyorum.

-

Tuana: Selamm, ben geldim

Kaan: Tek gelmemişsin.

Tuana: Maalesef.

Çağan: (göz devirdim)

Bora: Nasıl yani?

Tuana: boşver ya sizi çok özlemişim benn

Kumsal: bizde çok özledikk

Tuana: (hepsiyle sarıldım ve oturdum, Çağan'da yanıma oturdu. Biraz Sohbet ettikten sonra Kaan;)

Kaan: Ee arkadaşını tanıtmayacak mısın bize?

Çağan: gerek yok.

Bora : Bence de bu kadar kasmaya gerek yok :)

Çağan: (Tuana'ya yaklaştım ve kulağına) Tuana Hanım ben böyle şeylere gelemem yalnız birşey yaparım başıma patlar.)

Kaan: Bize de söyle biz de duyalım?

Tuana: Yeter! Saçmaladınız iyice, Çağan benim korumam ve bunu ben istemedim tamam mı? Her yere de benimle gelmek zorunda.

Kaan: Bı koruma yerini bilmeli bence her şeye cevap vermemeli mesela.

Çağan: Yeter bu kadar! (Tuana'nın kolundan tuttum ve arabaya bindirdim, sürmeye başladım)

Tuana: NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN?

Çağan: Bana bağırmayın Tuana Hanım, ben işimi yapıyorum.

Tuana: NE DEMEK BAĞIRMA SEN KİMSİN DE BENİ GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORSUN YA!

Çağan: BAĞIRMAYIN bana, ben biraz daha orada kalsaydım çok kötü şeyler olacaktı ve korumanız olduğum için sizi de orada bırakamazdım.

Tuana: yok ben yapamam böyle babama söyleyeceğim, istemiyorum koruma falan ya!

Çağan: paraya ihtiyacım olmasaydı bende burada 1 saniye durmazdım.

Tuana: eve sür!

-

En heycanlı yeriydi tesekkurler
Cringe degildir umarim amin.
Neyse sizi seviyorum arkadaslar gorusuruzz.