𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐖𝐢𝐭𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐁𝐨𝐝𝐲𝐠𝐮𝐚𝐫𝐝

B-4

Tuana’dan

Burak'ın bizim için ayırttığı VIP bölümüne doğru ilerledik ve oturduk ama Çağan ayakta bekliyordu.

Burak: ayakta mı kalacaksın?

Çağan: evet.

Tuana: burası çok güzel bı yermiş, daha önce gelmemiştim.

Burak: biliyorum, senin için özel ayırttım. (Çağan'a döndüm)
Ee Çağan bize içecek getirmeyecek misin?

Çağan: hayır.

Burak: duyamadım?

Çağan: ben korumayım, garson değil.

Tuana: (gerginlik oluşmasın diye araya girdim) Ee ben alayım en iyisi, ne istersin Burak?

Burak: sert birşeyler iyi olur.

-

Tuana'dan

Burak'la sohbet ederken, gözleri birden Çağan' döndü, galiba ona taktı.

Burak: Çağan madem ayakta duracaksın neden dışarda durmuyorsun? Tuana'ya birşey olmaz yanında ben varım.

Çağan: bunun garantisini bana verirseniz neden olmasın.

Burak: çok kasıyorsun birşey olmaz dedim ya?

Çağan: (sustum, konuşursam kötü olacaktı.)

Tuana: Burak sen Çağan'ı boşver, hadi biz dans edelim.

Burak: tamam gel bakalım.

-

Çağan'dan

Yaklaşık 15 dakikadır dans ediyorlardı ve bu benim sebepsiz yere sinirimi bozuyordu, neden bu beni rahatsız etti ki? Tuana'ya karşı birşey hissetmediğime %100 eminim ve o benim için bı çocuk gibi aramızda tam 6 yaş fark var. Neyse galiba benim çapkınlığımla alakalı bı durum bu.

-

Tuana'dan

Bugün Burak ve Çağan arasındaki anlayamadığım rakipsel bağ yüzünden biraz gergin geçmişti, ama yine de eğlenmiştim, evet Çağan' a rağmen.
Şuan da yatakta sıkıntıdan debelenirken karnımın acıktığını hissettim ve aşağı indim. Çağan oturuyordu, tamam anladım korumamsın da ben her gün seni görmek zorunda mıyım? Bunları düşünürken Çağan benim geldiğimi anlamış gibi arkasını döndü ve söze girdi.

Çağan: Baban 2 gün olmayacağını söyledi ve beni sıkı tembihledi küçük hanım haberin olsun, bu 2 gün boyunca yanından hiç ayrılmıycam :).

Tuana: Ne gülüyorsun be alttan alttan! Hem ben alışığım babam hep 2-3 günlüğüne bı yerlere gider ve tek de kalabilirim yanımda olmana ihtiyacım yok. (Diyip mutfağa ilerlerken hiç istemeyeceğim birşey oldu, takılıp düştüm! Çağan' ın şuan bana güldüğüne yemin edebilirim.)

Çağan: HAHAHAHA, tabii Tuana Hanım sizin bana ihtiyacınız yoktur ki daha düz yolda bile yürüyemiyorken!

Tuana: çok konuşma da yardım et bileğimi burkmamışımdır umarım çok acıyor!

Çağan: tamam tamam ver elini.

-

Tuana: Ya of! Sanki uçurumdan düştüm nasıl acıdır bu be?

Çağan: abartma istersen

Tuana: Tuana Hanım! Abartmayın isterseniz Tuana Hanım diyeceksin.

Çağan: baban istediğim gibi konuşabileceğimi söyledi :)

Tuana: Baban da baban! Başka savunman yok mu senin?

Çağan: yok, küçük hanım.

Tuana: ben pansuman yapıcam bileğime seninle uğraşamam!

Çağan: getir ben yapayım.

Tuana: gerek yok kendim yaparım!

Çağan: hiç yaptın mı hayatında?

Tuana: Hayır! Ama öğrenebilirim.

Çağan: ben yapmayı biliyorum Tuana, zorluk çıkarma da getir malzemeleri benim başıma patlamasın sonra.

Tuana: insan iyi misin diye sorar be!

Çağan: hadii!

-

Çağan: ya kızım oynatmasana bileğini yapamıyorum!

Tuana: banane, acıtıyorsun!

Çağan: şuan dokunmuyorum Tuana?

Tuana: tamam oynatmıyorum yap.

Çağan: (gözlerine baktım)

Tuana: Hint dizisi çevirmiyoruz burda yap şunu bitsin gitsin, Allah Allah!

-

Tuana'dan

Yarın okullar açılıyordu ve ben çok heyecanlıydım, ama aklıma Çağan' ın beni okula bırakıp alıcağı gelince o heyecan uçup gidiyor. Babam koruma alarak gerçekten hata yaptı! Tamam sakarım kabul ama korumalık bi' sakarlığım yoktur! Yani öyledir dimi? Bu soruların kafamı daha fazla bulandırmasına izin vermeden kendimi uykuya bıraktım.

-

Çağan'dan

Saat tam 7:00' da kalktım, elimi yüzümü yıkadım, üstümü değiştirdim ve aşaği indim, hizmetçi kahvaltıyı saat 8:30' da hazırlıyordu ve saat 9:00' da ise Tuana'yı uyandırıcaktım, bu yüzden benim 1,5 saatlik bir zamanım vardı. Yağız'la konuştum ve biraz zaman geçtikten sonra kendime kahve yapmaya gittim, telefonu tezgahın üstüne tam bırakmıştım ki birinin aradığını gördüm. Demir Bey arıyordu. Açtım.

Demir: Çağan'cım maaşını yatırdım, gerisi sana kalmış nasıl harcamak istiyorsan harca, istersen zam da iste çünkü sen geldiğinden beri resmen rahata erdim. Tuana başımın etini yemiyor sakarlıklarıyla yani biraz senin başını yiyecek gibi duruyor ama.

Çağan: (dedi ve güldü) sıkıntı yok Demir Bey ben baş edebiliyorum :) ayrıca maaş için de teşekkür ederim iyi günler size.

Demir: Ne demek oğlum. Sana da iyi günler.

Çağan: (maaşın gerçekten yattığının doğruluğuna ulaşmak için banka hesabıma baktım, sonuçta küçük bir  para değildi. Ve yatmıştı. İlk işim yeni bir eve taşınmaktı ama ondan önce Tuana'yı uyandırmalıydım saat 9:12' ydi. Odasına gittiğimde kapının önünde durdum birşey sayıklıyordu, biraz daha yaklaşıp dinledim, bebek diyordu, lanetli bebek. Ne alaka ki şimdi? Odaya daldım ve onu uyandırmaya çalıştım.)

Çağan: Tuana! Tuana uyansana.

Tuana: NE, NOLUYO BEBEK Mİ GELDİ ÇAĞAN?

Çağan: (dedi ve yatağın üstüne çıkıp üzerime atladı.)
Tuana napıyorsun! Bebek falan gelmedi.

Tuana: Oh, tamam. Rahatladım.

Çağan: böyle rahatsan elini yüzünü de ben yıkayayım mı?

Tuana: ne rahat- AY BEN NERDEYİM Kİ! ALLAH'IM VALLA Bİ DAHA YATMADAN ÖNCE KORKU FİLMİ İZLEMİCEM YA OF BACKROOMSTA MIYIM YOKSA?

Çağan: (güldüm) Tuana ne saçmalıyorsun? Ahahahaaha backrooms diyor (onu bi anda yatağa attığımda nerde olduğunu anlamış olucak ki konuşmaya başladı)

Tuana: Aa canım odam benim ya! Odamdaymışım ya ben niye söylemiyorsun bana! (Diye bı hışımla yatakta kalkıp Çağan' a vurmaya çalıştım ama sanırım onda bı işe yaramıyordu sadece bana bakıp sırıtıyordu.)

Tuana: sırıtma be! Hem sen niye benim odamdasın?

Çağan: okula geç kalıyorsun da ondan.

Tuana: Ne! Okulun ilk günü geç kalamam hayır. (Diyip banyoya koştum.)

•
-
•

Bölüm sonu asklarimm
Bence komik bı bolum oldu ne dersiniz?
Bana destek olmak için oylamayı lütfen unutmayın, eğer ki az oy gelirse oy sınırlaması koymak zorunda kalabilirim :/
Sizi seviyorumm 💜