1.Bölüm: Gezi Arifesi

26 5 8
                                    

Yarım saattir hazırladığım listeyi kontrol ediyor, bir eksik var mı diye bakıyordum. Tabi, bir yandan kardeşimin benim için aldığı kıyafetleri çantamdan söylene söylene çıkarıyordum. Elimdeki soluk mavi olan crop bluzu yere fırlatıp odadan çıktım. Merdivenleri inerken, "Özlem! Nerdesin soğuğu,sıcağı bilmeyen!"diye bağırdım.

Bağırmamla annem elinde tuttuğu defteri masaya bırakarak bana döndü. "Berfu,ne diye bağırıyorsun ? Ne yapacaksın Özlem'i?" Oflayarak annemin yanına ulaştım. Hiç sevmezdi böyle bağırarak birini çağırmamı ama bende bir o kadar bağırırdım. Kollarımı göğsümde bağlayıp,"Ya anne, çantama abuk subuk ne kadar kumaş parçası varsa doldurmuş. İki saattir onları çıkarmakla uğraşıyorum. Allah aşkına ocak soğunda crop koymuş çantama! "

Annem sanki çok komik bir şey demişim gibi güldü. Heh, sağol anne sende gül ben iyice kafayı sıyırayım bu evde. Annem gülmesi durunca tasarım yaptığı defteri alıp bana bir kaç çizimini gösterdi," Birde terzi kızısın Berfu. Özlem ile nasıl abla-kardeş oluyorsunuz hayret. Hem neredeyse mezun olacaksın,az biraz güzel giyin."

Annem ile biricik kardeşim Özlem sürekli benim giyimimden şikayet eder,giyimimi değiştirmeye çalışırdı. Hele annem terzi olduğu için ayrı bir uğraşırdı benimle. Bir tek babam bu konuya karşı çıkmaz,ne istiyorsa onu giysin diyerek benim tarafımda olurdu.

"Of anne, belki ben böyle bir giyim tarzını seviyorum? Vallahi Özlem ile sen bana takıksınız yemin ederim." diyip yanımda olan yemek masasının sandalyelerinden birine oturdum. O sırada Özlem kollarında bir yığın kıyafetle annemin dikiş diktiği odadan çıkıp yanımıza geldi. Kollarındaki kıyafetleri masaya bırakıp,"Abla,bak bunu sana seçtim,"diyip elini kıyafetlerin arasına daldırdı ve bir etek çıkardı. Gri,ince ve kısa bir etekti. Yüzüne öfkeyle baktığımda anneme baktı, ardından eteği havaya kaldırıp," Güzel değil mi ama anne?" diye sordu.

Evet, çok güzel biricik kardeşim, tam kışın giyip hasta olmalık (!)

Annem Özlem'in elindeki eteği alıp benim üstüme doğru tuttuğunda elimle eteği ittirdim. Annem derin bir nefes alıp eteği sandalyeye bıraktı. Özlem ise elleri belinde bana bakıyordu. İşaret parmağımı ona doğrultup,"Özlem, bir daha o abuk subuk kumaş parçalarını odama getirirsen, yemin ederim ki en sevdiğin elbiseni yırtarım."

Özlem omuzlarını silkerek bana baktı. Her zaman aynıydı gerçi umursamıyordu tehtidlerimi. Annem bir elini beline koyup,

"Berfu kızım,sence insanlar nasıl bakıyor san-"

"İnsanların nasıl baktıkları kızımın giyimini zerre etkilemez Nergis," Annemin kurduğu cümleyi babam, beni savunan sözleriyle kesti. Özlem, gözlerini devirerek masanın üzerine oturduğu sırada babamda yanımıza gelmişti. Ayağa kalktığım gibi babama sarıldım. Babam gülümseyerek bir kolunu omzuma attıktan sonra başıma bir buse kondurdu. " Uğraşmayın benim kuzumla. Ana kız taktınız Berfu'ya . Rahat bırakın kızımı." dediği gibi annemle Özlem'e şeytani bir şekilde gülümsedim.

Babamın yeri her zaman farklıydı bende. Verdiğim kararlara saygı duyar, yanlış bir karar ise tatlı bir dille doğrusunu anlatırdı. Babam ne kadar aile içi ilişkilerimizde başarılıysa , bir o kadar da iş hayatında başarılıydı. Babam, bir iç mimardı. Hatta evimizin içini bile o düzmüştü.

GEZİ ARKADAŞI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin