7. Bölüm : Yine Mi Tesadüf?

4 2 0
                                    

Nasılsınız bebiklerim? Size yeni bölüm getirdimm. Neyse iyi okumalarr 💙💙

Elimdeki havlu ile saçlarımı kurulamayı bıraktım, sabah terli bir şekilde uyandığım için duş almıştım. Gece yine ateşim çıkmıştı,sabaha kadar ya midem bulanmış ya da öksürüp durmuştum. Bu yüzden de bugün okula gitmemiştim.

Saçlarımı gevşek bir şekilde bağladım ve masamın başına geçip oturdum. Ardından kitabımı ve defterimi alıp çalışmaya başladım. Okula gitmesem bile çok hasta olmadığım sürece çalışırdım. Bu sene sınav senemdi ve ben hayalimdeki bölümü okumak istiyordum.

Yaklaşık yarım saat sonra telefonum çaldığında ayağa kalkıp komidinin üzerindeki telefonumu elime aldım. Ahsen arıyordu, hızlıca aramayı cevapladım. "Alo?" dediğimde arkadan gürültüler geliyordu. "Alo Berfu, kızım niye gelmedin sen?" Ahsen'in sorusu ile yatağa oturup ayaklarımı sallamaya başladım.

"Ya dün akşam ateşim çıktı, sonra düşer gibi oldu gece tekrar yükseldi. Daha da hasta olmayayım diye gelmedim ama yarın gelirim." Ahsen'in gülüşünü işittim. "İyi, tamam çok geçmiş olsun Defnelerin de selamı var. Ben okuldan sonra ararım seni olur mu?" Güldüm.

"Olur yufka yürekli, olur." dediğimde görüşürüz diyerek telefonu kapatmıştık. Telefonun sesini biraz açıp tekrar komidine bıraktım ardından masama döndüm. Elime kalemi alıp bilgisayardan çalıştığım konu ile ilgili bir video açtım ardından not tutmaya başladım. Genellikle yazarak çalışırdım ben, daha akılda kalıcı olurdu benim için. Şu ana kadar da hiç bir zararı dokunmamıştı yazarak çalışmamın.

***

İki saat sonra ders çalışmam bitmiş,masamı düzenlemiş ve bahçeye çıkmıştım. Köşedeki masanın etrafına dizili sandalyelerden sokağa bakanı çekip oturdum. Etrafta kimsecikler yoktu. İki köpek ve üç kedi dışında tabi.

Köpeklerden küçük olanın tüyleri siyahtı ve çöpü karıştırıyordu. Diğer köpek ise kaldırıma yatmış gözlerini kapatmıştı. Tüyleri siyah beyaz olan iki kedi öylece geziyordu, ikisine kıyasla daha küçük olan ve sarı tüylü kedi ise oturmuş çöpü karıştıran köpeği izliyordu, bakışları fazla masumdu. Hafifçe güldüm.

O sırada burnuma bir damla düştü, başımı gökyüzüne çevirdiğimde bu sefer de gözüme bir damla düşmüştü. Oturduğum yerden kalkıp hırkamın fermuarını çektim, yağmur başlıyordu. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim ve kapıyı kapattım. Mutfağa vardığımda su ısıtıcısına su koyup çalıştırdım, ardından mutfak dolabından büyük bir kupa çıkarıp içine kahve koydum. Kollarımı göğsümde bağlayıp tezgaha yaslandığımda hızlanan yağmur damlalarının cama vuruşunu izliyordum.

Kış benim en sevdiğim mevsimdi. Kışın hava kapalı ve yağmurlu olurdu,kalın giyinirdim, yağmurlu günlerde uyanmak istemezdim, çay veya kahve içmeden duramazdım ve çok fazla terlemezdim. Evet ter; tabiri caizse eğer benim bu dünyada en nefret ettiğim şey,yazdan nefret etmeme sebep olan şey. Kendisini hiç sevmem -ki hangi insan teri sever? Yaz mevsiminden de terleme durumum yüzünden nefret ediyordum, beni yazın buzdolabının veya klimalı bir odanın içerisine koyup kışa kadar çıkarmamaları gerek aslında ama pek makul bir seçenek değil.

Yazın terlerdim, saçım, başım her tarafım yapış yapış olur ve günde iki kere yıkandığım bile olurdu. Ben yazın oturduğu yerde terleyen tür bir insandım. Bana göre zaten yazın yüzmek, dondurma yemek ve akşamlarından başka güzel bir yanı yoktu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEZİ ARKADAŞI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin