GEZİ ARKADAŞI 1

5.Bölüm:Yuvaya dönüş

Yemin ederim bende bozukluk var, bölümü yazayım diyorum sonra bir şey oluyor yazamıyorum. Neyse kusuruma bakmayın, iyi okumalar dilerimm💙

Berfu,kalksana kız! Alo!" Birinin beni sarsmasıyla gözlerimi açtım. Ahsen tepemde elleri belinde bir şekilde dikiliyordu. Yorganı üzerimden atıp yatakta doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım. Sol elim saçıma gittiğinde diplerinin ıslak olduğunu fark ettim. Sanırım uyurken yorganı fazla üzerime çekmiş ve terlemiştim.

"Ya ne diye sarsıyorsun insanı?"dedim gözlerimi ovuştururken. Ahsen burnundan güldü ve "Allah Allah, niye sarsıyorum acaba? Kızım kalkmak bilmiyorsun!" dedi ayağını yere vurarak. Otuz iki diş sırıttım ardından hızlıca yataktan kalktım. Ahsen şükreder gibi derin bir nefes verdi ardından mutfağa doğru yürüdü, yürürken de bana seslenmeyi ihmal etmedi.

"Hadi, saçını başını düzelt. Sonra kahvaltıya ineriz."

"Emrin olur!" dedim yatağı düzeltirken. Ahsen'in kıkırtısını duyduğum da hızlıca çantamı açıp kıyafetlerimde göz gezdirdim. Siyah bir eşofman takımını elime alıp yatağa koydum ardından çantamı kapatıp kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Işığı açtığımda kıyafetleri kenardaki minik dolabın üzerine bıraktım. Ardından duşa kabinin kapısını açıp içeri girdim ve suyu açıp ısınmasını beklemeye başladım. Elimi suya değdirince ne çok soğuk ne de çok sıcak olmadığını fark ettim,tam ideal sıcaklıktaydı.

Hızlıca bir duş aldığımda giyinik bir şekilde banyodan çıktım. Elimdeki havluyla saçımı kurularken Ahsen yatağına oturmuş, fotoğraf çekiliyordu. Ahsen çıktığımı görünce telefonu kapattı ve bağdaş kurdu. "Çok sıcak mıydı su?" dediğinde hafifçe kaşlarımı çatıp cıkladım. "Cık, gayet güzeldi." Yatağıma oturup çantamdan tarağımı çıkardım ve saçımı taradım. Ardından banyoda bulduğum fön makinesinin fişini prize takıp saçımı kurutmaya başladım. Ahsen bir şeyler mırıldanarak etrafa bakıyordu. Ardından bir anda gözleri büyüdü ve öylece kalakalmıştı. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Ahsen başını bir anda bana çevirdi.

"Ya ne oldu?" dedim fön makinesini kapatarak. Sesinden hiçbir şey duyulmuyordu. Ahsen bir elini ağzına götürdü ve öyle durmaya devam etti. Oturduğum yerden kalkıp Ahsen'in yanına gidip oturdum ve dürtmeye başladım. "Yahu kızım ne oluyor? Söylesene, korkutma adamı. Ahsen!"dediğimde ellerini birbirine vurdu ve "Unuttum." dedi. Anlam veremeyerek baktım. "Neyi ya neyi?!" dedim öfkeli sesimle.

Hayır, cevapta vermiyor, öyle ödünü koparıyor adamın Allah'ın yufka yüreklisi.

"Dün bir kıyafet beğenmiştim, alacaktım onu, unuttum."dediğinde yüzüne cidden mi? der gibi baktım ardından oflayıp elimi anlıma götürdüm. "Allah cezanı vermesin... Korktum ya!" Omzuna bir tane yapıştırdım. Ahsen de buna karşılık olarak yastığı suratıma vurdu.

"Senin yüzünden! Acele ettirdin beni, unuttum işte!"dedi gözlerini büyüterek.

"Ahsen seni vallahi öldürürüm bak." dedim işaret parmağımı ona doğrulturken. Ardından yataktan kalkıp mutfağa gittim. Ahsen'in peşimden geldiğini adım seslerinden anlayabiliyordum. Dolaptan bir bardak çıkarıp tezgaha koydum. Ardından mini buzdolabını açıp su şişesini çıkarıp suyu bardağa doldurup kafama diktim. Ahsen yanıma gelip kolumu dürttü. "Ya hadi aşağı inelim, vallahi acıktım ben." Elimdeki bardağı tezgaha bırakıp onayla başımı sallayıp "Tamam hadi inelim,bende acıktım." dedim. Ahsen başıyla kapıyı gösterip geçmemi bekledi. Mutfaktan çıkıp telefonumu ve kartı aldım, ardından da kapıyı açıp elimle Ahsen'e yolu gösterdim.